Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Haziran '07

 
Kategori
Aile
 

Tohum atıldı dün gece hayata

Tohum atıldı dün gece hayata
 

Yeğenimin (Aybüke) Lise mezuniyet balosunda ki duygularım gözümden süzüldü bir peçete üzerine, aynen paylaşmak istedim. Benim iki tane şeker mi şeker yeğenim var. Geçen sene İzmir’de yaşayan yeğenimin (Kaan) mezuniyet coşkusuna katılamamıştım ama sevincini içimde paylaşmıştım.

Dün gece diploma töreni vardı klasik kep atılan cinsinden. Görkemliydi bizim kız diğerleri gibi. Gençlik kokuyordu etraf kıpır kıpırdı her biri. Bende ki neşeyi sormayın gitsin anlatamam. Heyecanları gözlerinden okunuyordu, yürek ritimlerine ayak uydurmak zor olsa da; her daim “Neşeli ol ki genç kalasın” şarkısını söylediğim için uydurdum vallahi onlar kadar ben de coştum. Gençliğe adım atmanın heyecanı, bir dönemin bitmesinin hüznü ve önlerine açılan kocaman dünyanın merakıyla coştukça coştular. Onlardan geri kalır mıyım hiç oturmadım vallahi.

Eğlencenin yanı sıra birbirlerinden kopmamak yeminleri dillerinde yaşamlarında ki en önemli ve en tatlı anılarını yaşıyorlardı bu gece hem de en güzelini. Minik yüreklerinin gonca gülden tebessümleriyle aydınlatıyordu o masum yüzleri.

Bayrak ve flamalar ellerinde ritmik adımlarıyla kürsüye sıralandılar boy boy. Yerlerinde durdurmak zor oldu tabii kıpır kıpır afacanları, öğretmenlerin çabaları taktire şayandı. Müdür bey söze başladı. Titrek sesiyle ve bir o kadar da gururlu “Hayata tohum atıyorum bu gece hem de altmış tane” İşte o an aileleri tatlı bir hüzün kapladı, gurur yüklü yürekleri, sanki özgürlüğe uçuracakları gün gelmiş gibi yağmur dolu gözleri damlacıklardan gül kondurdu yanaklarına. Pembe göz yaşlarını kurulama yarışına girişen mendiller gülümsüyordu. Çocuklar dememeliyim değil mi? gençler meraklı bakışlarla “Neden ağlıyorsunuz bu bizim en güzel günümüz” demezler mi? ben dahil herkes rüzgarı suçladık gözlerimizi kaçırarak. Teker teker diplomalarını aldılar kırmızı kurdeleli. Alkışlar eşliğinde.

Evet hayata ekiliyordu nadide tohumlar. Ve filiz vereceklerdi mavi, yeşil. Doğacaktı güneş gibi her biri. Onlara emanetti bu vatan, emanetlerini devralmalarına çeyrek vardı. Bu kuşaktan başarı bekliyorduk. Gururlu, onurlu ve temiz bir topluma (umarım başarırlar, bizler gibi sınıfta kalmazlar) hazırdı yürekleri. Keplerini fırlattılar gökyüzüne melodiler eşliğinde hayatlarının dansına hazırlardı artık bir iki üç... Orkestra da vals sesi yükselirken kelebek gibi dans eden cici kızları, yakışıklı delikanlıları izlemek nefisti. Sınıfın en yakışıklı delikanlısı benim kavalyemdi açıklayayım.

Gecenin sonuna doğru vedalaşma zamanı geldi, arkadaşlarına sarılıp vedalaşmak zordu, yazışacaklarına, görüşeceklerine dair sözlerle ama yine de coşkuyla bitirirken geceyi yorgun argın hayata adım attık birlikte.

Umutla, Coşkuyla...

Yüreklerimiz gurur yüklü
Ceplerimiz umut dolu
13/06/2007

Hayat yolunuz AÇIK olsun

güzel kızım

doğduğun gün
sanki dün
nasılda girmiştin
hayatımıza
mutluluk saçmıştın
yuvamıza
mezuniyet günün
işte bugün
tohum atıldı hayata
yeşerecek umutla
koca bir ömür
var önünde
yolunu iyi seç
senin gelecek
azimle sarılın sıkı sıkı
teslim edeceğiz
dünya size emanet
sevgi güneş gibi
parlasın
mutluluk olsun
barış dolsun
o küçük yüreğiniz.
13/06/2007


Yakışıklı oğlum

Bugün senin
doğum günün
bu ikinci doğuşun
sevgi yoksunu
dünyaya filizlendin
güneş olup
ışık saçtığın gün; bu gün
emanet bu vatan
size muhtaç dünya
sizin o genç yüreğinize
sevgi olsun
altın anahtarınız
zorlamadan
açar her kapıyı
barış güvercinlerini
salıverin evrene
14/06/2006

 
Toplam blog
: 74
: 832
Kayıt tarihi
: 26.12.06
 
 

Şiir yazmaya çalışan, müzik dinlemeyi seven, Fotoğraf çekmeyi seven, Doğayı ve içinde barındırdık..