- Kategori
- Kültür Turizmi
Tokat izlenimlerim
Tarihkent Tokat
Duygularda dize dize ön addır
Ceviz, çemen, üzüm, kebabı taddır
On beşliler ile güçlü tokattır
Müze olan yapılarla tarihkent...
Muhsin DURUCAN
Kimi zaman uyuklayarak, kimi zaman boğazda çevresel yeşilliği ve manzarayı izleyerek Tokat yollarındayım. Bir süre sonra Turhal Otogarı… Turhal’ın dağlarla çevrili bitek ovası, ölüyü dikseniz canlandırır verimlilikte…
Tokat’a 20 km kala havaalanı... Ama in, cin görünmüyor! Geniş boğaza dalarak Tokat yolu… Evet, Orta Karadeniz Bölgesindeyiz. Amasya, Samsun, Ordu, Sivas ve Yozgat Tokat’ı çevreleyen illerimizdir.
60 Plakalı Tokat Nüfus: 133.000 Rakım: 640 Gaziosmanpaşa Üniversitesi’nin yerleşkesi ve yanında Yurkur binası…Otogar’dan servisle Tokat Öğretmenevi’ne geldim. Görevliler, yakınlık gösterdiler. Yapı güzel! Restaurant’ta Tokat Kebabı yedim. İşletmesi müstecire verilmiş. Fiatların dışarıdan farkı yok, denebilir. Belli ki burada da politikacının eli var! Öğretmenevi görevlileri ne yapar anlamadım?
Valilik kaynaklarında şu bilgiler bulabiliriz: “ TOKAT, Yeşilırmak Havzasının bereketli toprakları üzerine kurulmuş olmasının verdiği avantajla; 6000 yıllık tarihi boyunca önemli bir ticaret ve kültür merkezi olmuş, 14 devleti ve bir çok beyliği içerisinde barındırmıştır. Hatti, Hitit, Frig, Roma, Bizans, Selçuklu, İlhanlı, Danişmendli ve Osmanlı dönemine kadar gelişen süreç içerisinde, tarihin her dönemine ait eserleri Tokat’ın her karış toprağında bulabilmemiz mümkündür. Hitit yerleşim yeri Maşathöyük Örenyeri, Roma Bizans dönemlerinin izlerini taşıyan Sebastapolis, tarihi Comana şehri, Danişmend Devletine başkentlik yapmış Niksar ilçesi, Tokat kalesi, Mahperihatun Kervansarayı, Taşhan, Bedestenler, bunların yanı sıra sayısız cami, türbe, mevlevihane, köprü, hamam ve konaklar ilimizin zengin tarihi nişaneleridir.
Evliya Çelebinin ‘Âlimler ve şairler şehri’ diye övdüğü, Mevlana’nın hayatının bir kısmını Tokat’ta geçirmekten bahtiyar olduğu, Gazi Osman Paşa gibi kahraman komutanların, Zileli Talibi ve Ceyhuni gibi şairlerin yetiştiği, coğrafi konum itibarı ile eşsiz doğal güzelliklere sahip, tarihle iç içe yaşayan, çeşitli el sanatlarıyla benzersiz güzellikler sunan, kültüründeki çeşitliliği tarihi akıştan geçirerek farklı anlayışları bu coğrafyada özümsemiş folklor dokusuna sahip, devletini, milletini, bayrağını ölesiye seven, milli birlik ve beraberlik için canını seve seve vermekten çekinmeyen, doğruluk, iyilik ve yardım severlikte bir biri ile yarışan insanların yaşadığı bir ildir Tokat.”
Tokat’ı gezme amaçlı caddeye çıktım. Fıstıkoğlu Baklava’da oturdum. Antepli duran Dolma ilgilendi. Tokat’ta olduğunu bildiğim eğitimci şair Hasan Akar ile telefon görüşmesi yaptık. Bir süre sonra Ali Ekici ile birlikte geldiler. Kısa söyleşide bulunduk ve ayrıldık. Özellikle Turan Oflazoğlu’nun tiyatro yapıtı Genç Osman’da Tokat’tan söz edilir.
Başta Tokat Kalesi olmak üzere Taşhan, Ali Tusi Türbesi, Ali Paşa Camii ve Hamamı, Ulu Camii, Mevlevihane, Saat Kulesi, Hıdırlık köprüsü, Halit ve Bey sokakları, Sulu sokak, Gökmedrese Tokat Müzesi, Yağıbasan Medresesi, Nurettin Esentimur Türbesi görülebilecek yerleridir. Tokat Kebabı, çemeni ve pekmezi ünlüdür.
El sanatları ile ilgili olarak daha önceleri pilot bölge seçilen Tokat'ta halıcılık, trikotaj, sim-sırma, Siirt battaniyeciliği ve yazmacılıkla ilgili meslek edindirme kursları sürdürülmektedir.
Bir süre caddede gezindim. Niksar minibüslerinin kalktığı yere geldim. Biletimi aldım ve Niksar yolundayım. Tokat-Niksar arası 54 km. Yeşillikler arasında uzanan asfalt kaplı dar ve kıvrımlı yol sonunda Niksar… Dilimde ister istemez: ‘Niksar’ın fidanları.’
TOKAT’A DOĞRU
Çamlıbel’den Tokat’a doğru
Tozlu yolların aktığı ırmak!
Ben seni çoktan unuttum,
Sen de unuttun mu, dön geri bak..
Atların kuyruğu düğümlü,
Bir yandan yağmur yağar, ıslak…
Bir yandan hamutlar şak şak eder,
Bir yandan tekerler döner, dön geri bak.
Orda, derenin içinde
İki üç akçakavak..
Tekerler döner, başım döner,
Kavaklar yeşeriyor dön geri bak.
Orda, derenin içinde
İki üç çırılçıplak
Alçacık damı düşündükçe
Gözlerim yaşarıyor, dön geri bak .
Irmaklar gibi uzaklaşır
Bir türkü kadar uzak
Tekerler iki çizgi bırakır,
Hamutlar şak şak eder, dön geri bak.
Cahit Külebi
1949–1954
(Yeşeren Otlar’dan)
*