Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Eylül '19

 
Kategori
İnançlar
 

Tökez

Bizim kuşak genel olarak din temeli üzerinde büyütülen bireyler olarak özellikle 90'lı yılların başlarında  piyasa ekonomisi kuralları doğrultusunda hız kazanan meta öncelikli ilişkiler her ne kadar din eksenli temele dayanan toplumsal eğitim hız kesmiş olsa da biz kuşaklar olarak sentez-antitez-sonuç ilişkilerini sorgulayarak piyasa ekonomisi koşullarının ne denli toplum ilişkilerini tersyüz ettiğini ve geçmişe bağlı din temeline bağlı eğitimin ne denli önem arz ettiğini anlayabiliyor.

Din ile dincilik'i birbirinden ayıralım bir defa.

Din demek doğru insan olmak demektir. Adaletli, kimsenin malında mülkünde gözü olamayan, hak hukuk bilen demek. Vicdanlı ve merhametli olmak demek. İnsanları, canlı cansız varlıkları sevmek demek. Kısacası sevgi'ye dayalı yaşam felsefesi demektir. Bütün dinlerde de böyledir.

Dincilik ise, varmak veya erişmek istenilen şey veya şeylere bu saymış olduğum doğruları kullanarak araç haline getirmeye denir.

Ayrıca din içimizdeki vicdandır.

Gerçek demokrasiye baktığımızda da din'i görüyoruz. Demokrasi'de mesela elde edilen vergilerin bir bölümünün çalışamayan veya yaşlılara yardımda bulunmak vardır. Din'de de benzer zekat kavramı vardır.

Din eğitiminde hak ihlaline değinilir. 'birinin hakkına bilerek tecavüz edilirse ileride torunlara kadar olumsuzluklara yol açar ve dinsel ceza ile cezalandırılır' der.

Demokrasilerde de öyledir. Demokrasi ile yönetilen ülkede (Gerçek demokrasi ülkelerinde) yaşıyor ve o ülkede ticaret ile uğraşıyorsanız ticaretin kurallarını çiğnemeden, başkalarının ürünlerini çalarak değil doğru çalışarak ticaret yapmalısınız. Doğruları ihlal ettiğinizde hem yaptırımlar söz konusu hem de başarı sağlamanız mümkün görünmez. Görünse dahi ileri aşamada mutlak olarak tökezlenir.

 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..