Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '10

 
Kategori
Edebiyat
 

Tolstoy'un Edebiyatı..

Tolstoy'un Edebiyatı..
 

Newsweek dergisinin yapmış olduğu ankete göre tüm zamanların en iyi 100 kitabı seçilmiş ve ünlü Rus yazar Tolstoy'un yazmış olduğu ''Savaş ve Barış'' isimli kitap da ''Tüm Zamanların En İyi Kitabı'' olarak belirlenmiş.

Gerçektende şaşırtıcı bir şekilde Amerika'lılar kendi yazarlarını bir kenara bırakarak hayatı boyunca Amerika'yla hiçbir bağlantısı olmamış, hatta eserlerinde bile tamamen bilmedikleri bir ülkenin kültürünün anlatıldığı, gelenklerinden bahsedildiği ve hiç bilmedikleri yabancı Rus isimleriyle dolu bir kitap Amerikalılarca en çok beğeni gören eserlerin başında yer almıştır.

Düşünebiliyormusunuz, bu anket 21.yüzyılın Amerikasında yapılmasına karşın 19.yüzyılda doğmuş bir Rus yazar dünya edebiyatının baş tahtına kuruluyor.

Bu nasıl bir edebiyat yapıtıdır ki böylesine çağları, okyanusları hatta kültür farklılıklarını bile aşıp dünya edebiyatının en önemli yapıtı haline gelebiliyor.

Peki kimdi bu Tolstoy, nasıl birisiydi de bu kadar çok sevilmişti kitapları.
Ünlü yazar Tolstoy yaşadığı çağda çok tepki görmüş bir isimdi.

Gerek farklı kişiliğinden ötürü, gerekse yaptıklarıyla çoğu zaman kendi çağının en çok eleştiri alan yazarlarından biriydi.

Zengin bir kont olarak doğmasına karşın ilerleyen dönemlerde edindiği düşüncelerle sahip olduğu uçsuz bucaksız topraklarını ve çiftliğini Rus Mujiklerine ve durumu kötü olan köylülere bırakmıştır.

Yoksul bir yaşamı seçmiştir...

Ömrününün sonuna kadar da yokluk içinde yaşamıştır.

Üstüne giydiği kaba, çul elbiseleri bile kendisi dikiyordu...

Bu yüzden ailesiyle çok çatışmıştır çünkü elinde, avucunda ne varsa yoksul insanlara vermek gibi bir anlayışa sahipti Tolstoy ve bir sözünde'de ''insan olmanın gereğide buydu'' diyordu...

İnsancıl bir anlayışa sahipti hatta bu yüzden vejetaryen olduğunu et bile yemediğini belirtiyordu eserlerinde.

Haksızlıkları kabul etmeyen bir kişiliği vardı, hatta Osmanlı-Rus harbinde Slav milliyetçilerinin yazdıkları yazılarla Osmanlı'yı kan içici olarak gösterirken Tolstoy bu görüşlere tek başına karşı çıkmıştır ve koca Rusya'nın karşısında tek başına durmayı başarmıştır.

Aynı zamanda ünlü yazar İslamiyet'e de büyük ilgi duyuyordu ve bunu da dönemin Rusya'sın da şu satırlarıyla anlatmıştır;''Bunu söylemek ne kadar tuhaf olsa da benim için Muhammedilik, Haça tapmaktan Hıristiyanlık'tan mukayese edilemeyecek kadar yükseklikte duruyor. Eğer insan, seçme hakkına sahip olsaydı, aklı başında olan her bir insan, şüphe ve tereddüt etmeden Muhammediliği; tek Allah'ı ve onun Peygamberini kabul ederdi.''

Bütün bunlara karşın dönemin Rusyasında huzursuz ve mutsuzdu Tolstoy.
En büyük derdi de karısı olmuştur. Bir türlü anlaşamazlar, sürekli kavga ederlerdi. Zaten Tolstoy'un ölümüde karısından kaçarken hastalanmasından olmuştur.

Zorlu bir hayat geçirmiş, yaşamın zorluklarını erken yaşta görmeye başlamış ve eserleriyle Türkiye'de olduğu gibi tüm dünya'da büyük beğeni kazanmıştır.

Daha önceki yıllarda da bir kaç defa nobel ödülüne aday gösterilmiş ve buna layik görülmemiş, beğenilmemişti. Oysaki şimdi tüm zamanların en iyi kitabı olarak benimsemiş durumda.

 
Toplam blog
: 49
: 1939
Kayıt tarihi
: 13.04.09
 
 

Malatya İnönü üniversitesi ve Uluslararası Kıbrıs Üniversitesi mezunu, Özel Eğitimci-Yazar, çeşit..