Top yuvarlaktır ... Maç 90 dakikadır

Bu benim futbol konusunda yazdığım ilk yazım. Gerçi futboldan pek anlamam. Fanatik de değilimdir. Yalnızca önemli karşılaşmalarda TV karşısında ev halkı veya arkadaş çevresiyle heyecan duyacak kadar ilgi gösterebilirim..Futbola ilgim bu kadardan ibarettir yani..

Yine akşam böyle önemli bir karşılaşma için evde nefesler tutulup, pür dikkat ekran karşısındaydık. Takım tutmayan biri olarak gönlümün her zaman Fenerbahçe'ye karşı bir sempatisi olmuştur. Gerçi akşamki maçta tüm Türkiye Fenerbahçe' liydi diye umuyorum (!)..

Hani derler ya ''Maç 90 dakika, top yuvarlaktır''...Akşamki karşılaşma bu sözün gerçekliğini tüm çıplaklığıyla ortaya koydu.Artık bitti, kaderler belli oldu derken, bir kader son anda bu şekilde mi değişebilir..Karşılaşmanın bitmesine 3 dakika kala takımların kaderleri bir anda değişiverdi..

Fenerbahçe'nin başına gelen en talihsiz karşılaşma oldu sanırım..Fenerbahçe için ne kadar talihsizlik ise, Az Alkmaar takımı içinde bir o kadar şans oldu beklenmedik şekilde.

Fenerbahçe ilk yarıyı 2-0 alması, ikinci yarıda ki AZ Alkmaar takımının hırslanarak maça asılmalarına sebebiyet verdi.İkinci yarıda maça asılan AZ Alkmaar karşısında Fenerbahça dağılarak peşpeşe hatalara düştü..Çok pozisyonlar kaçırdı...

Naçizane bir fikir söylemek isityorum, AZ Alkmaar takımı maçın sonlarına doğru iyice asılmaya başladığında, Teknik Direktör oyuncu değişikliğiyle maçı soğutup yavaşlamalarını sağlayamaz mıydı acaba?...

Maçın sonunda bu soru Teknik Direktöre sorulduğunda şu cevabı verdi; ''Karşılaşmanın seyri son dakikalarda değişmeseydi, biz kazansaydık, bunların önemi olacak mıydı, bu sorular sorulmayacaktı bile '' dedi ve işin içinden çıktı..

Ve skor 2-0 iken , Hollanda takımı AZ Alkmaar'ın ataklarıyla skor 2-2 duruma gelince Fenerbahçe' de 100. yılında UEFA kupasına veda etmek zorunda kaldı..

O kadar çabalama, o kadar uğraş boşa gitti ve bizlerde hüsrana uğradık son anda...

Keşke böyle olmasaydı diyorum kendimce.