Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

29 Haziran '07

 
Kategori
Anılar
 

Topaç çevirmek için geç mi kaldım?

Topaç çevirmek için geç mi kaldım?
 

Hiç topacım olmadı. Olsun diye heves de etmedim. Kendi kendine hızla dönen bir tahta parçasının bana yaşatacağı bir keyif yoktu. Oysa bütün oyuncakların elde ve evde yapıldığı bir köyde geçti çocukluğum. Ağaç dallarından at yapmayı, küçük bez parçalarından bebekler yapmayı, çamurlardan kap kacak yapmayı öğrendim.

Dövene binmeyi, tandıra ayaklarımı sallayıp ortadaki siniden yemek yemeyi, karların içinden kafasını uzatmış kardelenleri fark eden ilk kişi olmayı çok sevdim.

Babam sağlık memuruydu. Köyün en iyi evinde biz otururduk. Etrafı dikenli tellerle çevrili bir devlet yapısıydı. Kapıdan dolaşıp gitmek yerine tellerin arasından geçerken çok yaralandık. Ama o teller başka işlere de yarardı. Köyün koyunlarını tellerin üzerine sürüp, aradan geçmeye zorlardık. Tellere takılan bir avuç yün altın para değerindeydi. Köye gelen ilk çerçiden (gezgin satıcı) topaçlar, sakızlar ve el kremleri alırdık o yünlerle.

Sakızların içinden, tükürükle ıslatılınca artist resimleri beliren kartlar çıkardı. İlk karanlık oda keyfini meğer onlarla yaşıyormuşum. Sonraları eşimle ilk fotoğraf baskılarını yaparken suyun içindeki kartlarda beliren görüntüler hatırlattı bana, o günleri.

Küçük teneke kutularda el kremleri alırdık. Çamur yoğurmaktan ve güneşten pare pare olmuş ellerimizi rahatlatmak için. Markası neydi şimdi hatırlamıyorum.

Ama ben hiç topaç almadım. Çünkü bir türlü çevirmeyi öğrenemedim. Denedim mi onu da anımsamıyorum. Ama yazları gittiğimiz Trabzon'da fındıkların içinden ipler geçirip döndürdüğümüz oyuncaklarımız oldu. Onlara ne derdik bilmiyorum.

Çocuklarımın da tahta topaçları olmadı. Plastik ve kurulabilen topaçlarla oynadılar. Sonra da bilgisayar bütün zamanlarını aldı.

Ama içimden bir his torunlarımın topaçları olacağını söylüyor. (Çocuklarımı evlenmeye ikna edebilirsem...)

Çünkü tezgahlarda gördüğüm rengarenk boyanmış topaçlar bu günlerde aklımı çeliyor...

 
Toplam blog
: 4
: 895
Kayıt tarihi
: 21.06.07
 
 

Öğretmenim. Yüzlerce öğrenci yetiştirdim. Bu arada iki oğlumu da büyüttüm. Fatih, bu günlerde adını ..