Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Mart '10

 
Kategori
Güncel
 

Topbaş'ın da istifa etmesi gerekir!

Topbaş'ın da istifa etmesi gerekir!
 

Bende imza için sıradaydım.


Bugün 28 Mart 2010 Pazar günü. Önceden aldığım karar gereği tembellik yapacak Tv nin karşısında geçip keyif çatacaktım.

Sabah geceden geç yattığım için uyandığımda saat 10 du.

Oh ya! Ne güzel uyumuşum dedim. Ilık bir bahar havası vardı. Çamlıca manzarasına karşı olan balkonumda kahvaltımı yaptım. Balkonunun dışına astığım saksılarda sardunyalarım çok güzel açmaya başlamışlardı. Biraz onlarla konuştum sevdim. İç kısımda gonca vermeye başlamış zakkum ve yaseminlerimi de ihmal etmeden diğerleri ile de konuştum. (Biraz çiçek delisiyimdir de.)

Ruhat Mengi’nin Star Tv deki programını mümkün olduğunca kaçırmam. Bana kalırsa Türkiye’nin en iyi aydınlatıcı, dürüst ve seviyeli bir programı. Ruhat Hanımı bin kere kutlarım. Onun programında televizyona kilitlenirim adeta.

Tam televizyon karşısına kurulmaya kalkıyordum ki, bir arkadaşımdan telefon geldi ve konuşmamızdan sonra bugün İstanbul İl Başkanımız Gürsel Tekin’in imza günü olduğunu ve de saatlerin bir saat ileriye alındığını unutmuş olduğumu hatırlayıverdim.

Hay Allahım hay! Nasıl da unutuvermiştim. Eee, bu kadar koşturursam elbette unutursun diye söylendim kendi kendime.

Tekin, Kadıköy'de bulunan Seyhan Müzik'e ait binada düzenlenen ve Gercekgundem.com'daki yazılarının derlenmesiyle oluşturulan ''Sevdamız İstanbul'' adlı kitabını imzalayacaktı.

Yarım saat içerisinde hazırlanmış çoktan otobüs durağına varmıştım.

****

İlgi ve katılım çok yoğundu. Basın ordusu vardı sanki. Bu ilgi itiraf edeyim beni çok sevindirdi.

Partililerden çok halktan katılım olması orayı hınca hınç doldurmuş, dışarıda kuyruklar oluşmuştu.

Başkan açılış konuşmasında kitap yazma serüveninin Kadıköy Belediyesinde görevli olduğu dönemde başladığını 2006 yılından beri de bir internet sitesinde yazdığı yazıları toplayarak kitabını yazdığını anlattı.

Kitabının bir siyasetçi olarak kentle ve siyasetle ilgili olduğunu ''Yazdığımız olayların tamamı belgelidir, bilgilidir, yani afakî, birilerine iftira atalım anlayışı içerisinde değildir'' diye konuştu.

İstanbul'da yapılması planlanan 3. köprünün sıradan birinci köprü veya ikinci köprü projesi olmadığını, projenin 130 kilometrelik güzergâhı kapsayan bir proje olduğunu, bununda, bu güzergâhta İstanbul'un akciğeri olan bütün orman alanlarını ve İstanbul'un kullanmış olduğu su havzalarını, barajları kapsadığını anlattı.

Kitabının gelirini, İstanbul'un varoş denilen kesimlerinde ekonomik yoksulluğunun yanında sosyal yoksulluğu da bulunan vatandaşlar için başlatılan Cumhuriyet Halk Evleri (CHE) projesine bağışlayacağını anlatarak ''Umut ediyorum ki bu kitap önemli bir satış elde eder. Cumhuriyet halk evimize daha fazla katkımız olur. Daha çok CHE projelerine ihtiyacımız var'' dedi.

Bu sırada büyük alkış aldı konuklardan.

Bir gazetecinin, ''İstanbul'a yapılması planlanan 3. köprü ile ilgili etkili sözleriniz vardı. Kitabın içinde onunla ilgili bölüm var mı? Bugün Sarıyer'de bununla ilgili bir eylem yapıldı. Düşüncelerinizi alabilir miyiz'' şeklinde sorusuna 3. köprü fikrini Türkiye'ye, İstanbul halkına ilk duyuranın kendisinin olduğunu söyledi.

''Şimdi bu bölgede 3. köprü projeleri yapılır. Ama bugünkü Anayasa değişikliği taslağı gibi bütün AK Parti'nin alışagelmiş bütün projeleri gizli yürüyor. Bu gizliliği deşifre ettikten sonra ertelemek zorunda kaldılar. Şimdi hangi safhada olduğunu bilmiyorum. Cesaretle herhangi kimse üstlenmiş değildir. Sayın Topbaş da üstlenmiş değildir. Sayın Topbaş'ın 3. köprüye ihtiyacı varsa, Sayın Topbaş'ı ilgilendirdiği için belediye meclisine getirmesi lazım. Ankara'nın 3. köprüyle işi olmaz. Ankara İstanbul'dan elini çekmeli. Eğer 3. köprünün kararını da Ankara verecekse, planlama yetkisi de Ankara'da olacaksa Sayın Topbaş'ın da istifa etmesi gerekir diye düşünüyorum.'' Dedi.

Kitabını imzalamaya başladığı sırada bu ilgi ve sevgi kendisini de mutlu kılmıştı ki “ bu kadar ilgi karşısında bana ikinciyi de yazdıracaksınız” dedi.

Biz birkaç arkadaşımla sıraya girip kitaplarımızı imzalattık ve 4. katta ki nefis İstanbul manzaralı kafeye çıktık. Yaklaşık bir saat yukarıda takılıp lafladık. İçtiğimiz kahve, meyve suları ile başkanın bu başarısını kutladık.

Evlerimize dönmeye karar verdiğimizde hava bayağı kararmış, yağmur tanecikleri düşmeye başlamıştı. İkinci kata uğradığımızda Gürsel Başkan halen imza atmakla meşguldü.

Aramızda konuştuk. Başkanın eli yarın ağırabilir bu kadar imza atmakla diye. Gülüştük.

Gerçekten Gürsel Başkan kim ne derse desin, çok başarılı bir başkan ve CHP İstanbul’da onunla çok yol aldı ve alacak..

 
Toplam blog
: 375
: 801
Kayıt tarihi
: 30.04.08
 
 

İstanbul Kadıköy doğumluyum. Herhangi bir menfaat grubuna bağlanmadan, açık fikirli, dürüst, önya..