Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Eylül '17

 
Kategori
Tarih
 

Topkapı Şifresi – Ayasofya’da Gece Buluşması Ve Fatih Sultan Mehmet

Topkapı Şifresi – Ayasofya’da Gece Buluşması Ve Fatih Sultan Mehmet
 

Nazan Şara Şatana - İstanbul


Çocukluğumuzdan beri bildiğimiz bir olay vardır.

Fatih Sultan Mehmet gemileri karadan yürütmüş ve İstanbul’u almış.

İyi de nasıl olmuş bu.

Kızaklar konulmuş,

Yağlar sürülmüş ve buna benzer birçok anlatılar.

Peki detaylı olarak nasıl olmuş, nereden nereye tam gemiler kaydırılmış, biliyor muyuz?

 

Bu okuduğum yazı da daha bir detaylı anlatım var.

İstanbul’da yaşayanlar veya İstanbul’u bilenler yazılanları okuduklarında gemilerin tam nereden başlayıp nereye indirildiğini tahmin edeceklerdir.

 

Öyle çok yakın bir mesafe de değil.

 

Yapılan ölçümlerde:

Tophane’den dört yol ağzına 980 adım

Tepebaşı’na kadar 240

Kasımpaşa’ya kadar da 906 adım ki, toplam 2156 adımdır.

Bu da yaklaşık 3 mil kadar tutmaktadır.

 

Yine oraları bilenler öyle düpedüz bir arazı de olmadığını iyi bilirler.

Düşünün lütfen nasıl bir düşünce, nasıl bir inanma ve nasıl bir zafer…

 

Bir gece içerisinde donanma Haliç'e indirilmiş.

Akıllarda durgunluk yaratıyor.

 

Topkapı Şifresi – Ayasofya’da Gece Buluşması

Kitaplarımda Fatih Sultan Mehmet’i Anlattım.

 

Topkapı Şifresi’nde onun soyundan gelen şehzadelerin yaşamlarını…

 

Ayasofya’da Gece Buluşması’nda da Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u feth ettiğinde ilk olarak Ayasofya’ya gittiğini yazmıştım.

 

Bu kitapları yazarken özellikle:

“O gemiler karadan nasıl denize indi?”

Düşüncesi içinde detaylı araştırdım.

Biraz daha açık bir anlatımı sizlere aktarmak istedim...

 

Buyurunuz lütfen:

 

Sultan Mehmed, donanmasının mağlubiyetini, eski gemiler, variller, kalın zincirlerle bağlı olan Yalıköşkü ile Kurşunlu Mahzen  arasındaki  mâniayı  geçip Haliç'e giremediği için  başka bir çareye başvuruyor.

 

Osmanlı donanmasının Haliç'e, sokulmak istenmesi buradaki surların metin olmamasından dolayı tahrip edilmesi kolay olduğu içindi; zaten zincirin gerilmesine de sebep bu imiş.

 

Padişah Haliç'teki düşman donanmasını batırmak için top makinesi yaptırarak bununla yüksekten taş gülleler atmağa karar vermiş. Beyoğlu sırtına koydurduğu bu makineler ile Haliçteki gemilerden bazılarını batırmış.

 

Bir kısım donanmanın Haliç'e indirilmesine kat'î zaruret hasıl olmuş.

Ona göre hazırlığa başlanmış.

Bu suretle hem düşman donanması bertaraf edilecek ve hem de Hasköy'le Ayvan-saray arasına köprü yapılarak iki ordu arasında irtibat tesis edilmiş olacakmış.

 

Verilen karar üzerine evvelâ gemilerin karadan çekileceği yer tetkik edilmiş.

Açılacak kısım ormanlıkmış ve Kasımpaşa mevkiine kadar iniyormuş.

 

Gemilerin çekileceği yol Tophane önündeki sahilden başlayarak Boğazkesen'den geçiyor ve buradan güney batıya dönüp sırtları aşarak Löbon Pasta hanesi tarafına çıkıyor ve tepeyi aşarak Pera Palas yanından Kasımpaşa'ya yani Haliç sahiline geliyormuş.

 

Bunun tespitinden sonra yol tesviye olunmuş ve yuvarlak ağaçlardan kızaklar yapılmış.

Gemilerin kızaklar üzerinden kayması için Galata Cenevizlilerinden zeytinyağı, sadeyağı ve domuz yağıyla bu kızaklar iyice yağlanmış.

Bu işler yapılırken Galata Cenevizlilerine bu hazırlığı duyurmamak için tedbir alınmış.

Bu taraflardan düşman donanmasına havan topları atılmak ve zincire karşı taarruz edilecekmiş gibi aldatıcı hareketler yapılmış.

 

Nihayet Çifte sütun altındaki, yani Tophane'den itibaren donanmadan ayrılan iki, üç ve beş sıra kürekli -  altmış yedi veya yetmiş iki gemi -  bir gece içinde (21 – 22 Nisan) yukarıda tesviye edildiğini gösterdiğimiz yoldan:

Gemilerin tekerlek üzerinde bulunduğunu Kasımpaşa'ya indirilmiş… Gemiler inerken bir taarruza uğramamak için bir kaç top, okçu ve arkebuzcular tarafından himaye olunmuş.

 

Gemilerin bir gece içinde Haliçle indirilmesi düşmanı şaşırtmış.

İlk iş olarak Hasköy ile Ayvan Saray arasına (Avcılar kapısı tarafına) bir köprü kurmak olmuş.

Birçok sandallar, fıçılar sıkı sıkıya birbirine bağlanmış ve sonra bunların üstüne tahtalar döşenmiş.

Kancalar geçirmek suretiyle eni elli ve boyu yüz kulaç bir köprü yapılmış.

 

Dukas'a göre bu köprüden beş kişi yan yana geçebilirmiş.

Köprünün üzerine yerleştirilen toplar ve Haliç'te Türk donanmasının toplarıyla bu taraftaki surlar dövülmeğe başlamış.

Bu kısmın müdafaasında pek az müdafi varmış.

Bunun üzerine imparator diğer yerlerden alarak buradaki surlara da kuvvet göndermek mecburiyetinde kalmış.

 

Donanmanın Haliç'e inmesi ve köprü yapılması büyük endişe yaratmış.

Toplanan bir Harb meclisinde köprünün yıkılmasına karar verdilerse de muvaffak olamamışlar.

Yakalanan kırk Rum askeri derhal öldürülmüş.

Buna mukabele olmak üzere imparatorun emriyle iki yüz altmış kadar Türk esiri burçlar üzerinde katledilmiş.

 

Galata'da Aios Teodoros tepesine konan toplarla Haliç'teki düşman donanması dövülmeğe başlanmış.

En büyük gemi batırılmış.

Düşman gemileri Galata tarafındaki kıyılara sokularak top ateşinden kurtulmuşlar.

Fakat artık faaliyet ve hareketleri görülmüyormuş.

İmparator Haliç suruna koydurduğu iki topla Türk gemilerini ateş altına alarak ikisini batırtmış.

Buna mukabil Kasımpaşa tepesine konulan üç büyük topla Bizans Topçusunun bulunduğu surlar mütemadiyen top ateşi altına alınmış.

 

Hiçbir zafer kolay elde edilmiyor.

 

Nazan Şara Şatana

nazanss.blogspot.com

 

 
Toplam blog
: 1731
: 4678
Kayıt tarihi
: 09.12.10
 
 

Turizmci; Genel müdür Yazar ; Romanlar, senaryolar müzikkaller... Sinema filmleri, TV filmleri.....