Toplantı ve gösteri yürüyüşü için izin alınması gerekmez; ortada suç yoksa yürüyüşe müdahale edilmez

Nerede ne zaman toplantı, gösteri ya da miting yapılacağının önceden haber verilmesi güvenlik ve tedbir amaçlı olsa da gelişmiş demokrasilerde güvenlik birimleri günün zaten 24 saati görevde olup nerede neyin yapıldığını bilmek zorundadırlar. Ülkemin sokaklarında üstelik kanun da izin veriyorsa yürümek, konuşmak, miting yapmak benim hakkım. Güvenlik senin sorunun, ben bilemem. Ben haber verince mi sen miting yapılacağını öğreneceksin? Nerede bir hareket görürsen oraya yöneleceksin.

Kanunda hak olan bir şey için izin mi alacağım? Senin işin benim güvenliğimi sağlamak. Güvenlik konusu da lastik gibi maşallah; uzar da uzar. Taşıdığın döviz, bağırman, kıyafetin, flaman… Her şey müdahale için zemin oluşturur. Oysa güvenliğin yapacağı katılımcıları silah var mı diye aramak, sonra eylemi takip etmek.

Bugüne kadar miting ve yürüyüş yapanlar polis müdahalesi olmadan önce olay çıkardılar mı? Polisi, dükkân vitrinlerini müdahaleden önce mi taşlıyorlar? Peki, müdahalenizin genellikle nedeni ne oluyor? Toplantı ve gösteri yürüyüşünün amacının dışına çıkması, kamu düzenini bozucu nitelik kazanması. Gösteri nasıl amacının dışına çıkıyor mesela?

Devletin yanlış buldukları bir uygulamasını protesto ediyorlar mesela. Naspınlar, alkışlasınlar mı? İstemedikleri bir kişiye tepki gösteriyorlar. Davul zurna ile mi karşılasınlar? Gösterilerde yapılanın size uyması bir yana doğru olması da gerekmeyebilir. Çıkar birileri, katiller lehine gösteri yapar mesela.

Ben kanunsuz gösteri tabirini anlamıyorum. Anayasanın 26. maddesi: Herkes, düşünce ve kanaatlerini söz, yazı, resim veya başka yollarla tek başına veya toplu olarak açıklama ve yayma hakkına sahiptir. Bu hürriyet resmî makamların müdahalesi olmaksızın haber veya fikir almak ya da vermek serbestliğini de kapsar. Bu fıkra hükmü, radyo, televizyon, sinema veya benzeri yollarla yapılan yayımların izin sistemine bağlanmasına engel değildir.

 (Değişik: 3.10.2001–4709/9 md.) Bu hürriyetlerin kullanılması, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, suçların önlenmesi, suçluların cezalandırılması, Devlet sırrı olarak usulünce belirtilmiş bilgilerin açıklanmaması, başkalarının şöhret veya haklarının, özel ve aile hayatlarının yahut kanunun öngördüğü meslek sırlarının korunması veya yargılama görevinin gereğine uygun olarak yerine getirilmesi amaçlarıyla sınırlanabilir.

Türkiye’de kanunlar iyi de kanunlara yapılan bu ilaveler sağlanmak istenen amacı yok ediyor maalesef. Şu ilave maddeye iyice bakın lütfen! 26 madde ne derse desin işte bu ilave bent yüzünden değil miting yürüyüş bile yapamazsınız. Kaz gibi asfalt yolda önümüze bakarak yürüyecek miyiz? İzci miyiz, yoksa ilkokul öğrencilerinin gezi kolu muyuz? Bağıracağız, koşacağız, anlamlı bir yerlere dokunan dövizler taşıyacağız, birilerini ya da yanlış bulduğumuz bir şeyleri eleştireceğiz ki bu cumhuriyet de olabilir.

Ben diyelim yürüyorum ve taşıdığım pankartlarda mesela cumhuriyeti eleştiriyorum; yürüyemez miyim? Kamu düzeni dediğiniz nedir mesela? Yolu kapatıp trafiğin akışına engel olduk. Bunu bizzat yapıyorsak müdahale et. Ama yani bu kadar kalabalık, bir yerden geçerken elbette yol biraz kapanır, insanlar işlerine geç kalır, kimileri bağırmadan rahatsız olur… Bunlar olacak tabii ki; biz bu ülkede nelere katlanıyoruz. Kamu güvenliğiymiş; miting yapanlar yoldan gelip geçeni mi dövüyorlar?

Kanundaki bu maddenin hiçbir anlamı yok; çünkü uygulamada böyle bir şey yok. Sokağa çıktığında polis hemen copla biber gazıyla tepende. Halkın toplantı yapmasına, gösteri ve yürüyüş yapmasına izin verilmiyor. Türkiye’de hiçbir şeyi protesto edemiyorsun. Filistin’e destek yürüyüşü yaparsan Filistin’e kadar yürü; kimse bir şey demiyor. Seçim olacak da, o da büyük partiler miting düzenlerlerse bir şey yok; çünkü yemiyor. Üç k…çı kırık devrimciyi Tarlabaşı’nda kovalamak kolay; erkeksen CHP’nin, MHP’nin, BDP’nin mitingine müdahale et.

İzin alacaksın. Beylerin uygun gördüğü yerde yürüyeceksin. Ses çıkarmayacaksın ( sanki mezarlığa ölü götürüyorsun) Bağırmayacaksın. Beylerin uygun görmediği dövizleri taşımayacaksın. Adam gibi yürüyeceksin (miting bu, müsamereye gitmiyoruz)  Adam maaşım az diyemiyor, böyle saçmalık olur mu ya! Anayasa yapamıyorsun; yapamazsın tabi, bu düşüncelerle anayasa mı yapılır! Bu demokrasinin sopası gün olur bizim elimize de geçer!

İşte milletin huzurunda söylüyorum; bizim düzenimizde 76 milyon sokaklara dökülse suç teşkil etmeyen eylemleri olmadığı sürece müdahale edilmeyecek. Ve mitinde/yürüyüşe katılanlara müdahale edilmeksizin sadece suç sayılan eylemi yapan kişiler gözaltına alınacak. Suç sayılan eylemler silah taşımak, birini dövmek yaralamak, çevreye zarar vermek, küfür, hakaret, aşağılama. Apo lehine slogan atmış, ben de yılanı öven şiir okurum; gösteride ne konuşacağıma sen mi karar vereceksin. Cumhuriyeti eleştirmiş, Atatürk’ü eleştirmiş, dinciyi eleştirmiş, Apo blucini giymiş, kurt gibi ulumuş, ilahi söyleyip zikir çekmiş, şeytan dansı yapmış, Türkiye’yi sevmiyorum demiş filan… Bunlar işte ifade hürriyetidir. Çıkıp ilahi söylerse iyi, şeytan dansı yaparsa olmaz. Demokrasiyi öğren de gel kardeşim!