Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

23 Aralık '20

 
Kategori
Kültür - Sanat
 

Toplum ve Sanat

Evrenin ve insanın var oluşu ile başladığını düşündüğümüz sanatın rolü, çağlar boyunca farklı anlamlar taşımıştır. Sanatın toplum içindeki yeri bize gösteriyor ki sanatçı toplumdan kopamamaktadır. Toplumlar değiştikçe sanat da değişime uğramıştır. Bilim, kültür, yaşam standartları ve felsefe gibi sanat da birey ve toplum ile etkileşim içerisindedir. Sanatı yorumlamak, özümsemek ve küresel alana hitap etmesini sağlamak mümkündür.[1]

Sanatın topluma yarayan araçlardan biri olduğunu düşünenlerdenim. Bir sanat eserinin oluşumu, edinilen sosyal birikimin ürünü değil midir? Eseri üreten kişi bir şekilde, yaşadığı ortamın, hayatının, çevrenin ya da hayal gücünün etkisi altında kalmaktadır. Her sanatın hitap ettiği bir kitle mevcuttur. Bu kitle, kâh dinleyici, kâh seyirci, kâh da okuyucudur. Yazılı, sözlü ve görsel biçimleri olan farklı sanat dallarında, duygunun, estetiğin, birey ve toplum konularının işlendiği görülmektedir. Mesela; bir sanat dalına hizmet verenler öte yandan toplumsal konulara çözüm arayanlar da olabilir.[2] İnsanın estetik yönünü yansıtma işlevi olan sanat, bireyin kendi iç dünyasında barındırdıklarını dışarı aktarabilmesinde önemli rol oynar. Bu açıdan bakıldığında kişilik gelişiminde de etkindir. Hislerin tercümanı olduğunu hissettiğimiz sanat, aynı heyecanı uyandırdığı kitleleri de bir araya getirmektedir; birleştiricidir ve yakınlaştırıcıdır.[3] Eserler ve semboller aynı zamanda ileriki nesillere geçmişten birer kanıttır. Tarihi anlatır, toplum hakkında bilgi verir ve nitekim geçmiş ile gelecek arasında bağ kurar.

Toplumun ve bireyin eğitimine katkı sağlayan sanatın eğitimi de söz konusudur. Sanat eğitimi, yaşamlara olumlu yönde bakılmasını ve değişimlerde daha cesaretli adımlar atılması imkanını sağlamaktadır. Estetik duyarlılık, anlayışla karşılama, diğer görüşlere saygı, farklılıkları kabullenme ve anlama yönünde de sayısız katkıda bulunmaktadır.2 Hayat için bilim kadar sanatın da önemli olduğunun altı çizilmelidir. Her ikisinin de ulaşmaya çalıştığı bir tür gerçeklik mevcuttur. Bazı sanat eserlerinin betimlenmesine sözcükler yetersiz kalmaktadır. Hegel’e göre sanat; ruhun madde içerisindeki görünümüdür. Kanımca; madde içerisindeki derinlik ve manadaki gizemdir de denilebilir. Aristo; “Sanatçı, eserlerinde hayatı açıklayabiliyorsa o zaman iyi bir sanatçıdır” der.[4] Sanat; hayatı anlatabilmek, tecrübeleri yansıtabilmek, her kesime olmasa da sesini duyurabileceği kitleyi bulmaktır.

Her insan sanat konusunda yetenekli olacak diye bir kaide yoktur. Nitekim, yetenek ve eğitim bir araya geldiğinde daha da güzel sonuçlar alınabilmektedir. Sanatın herhangi bir alanına ilgi duyup da bu alanda kendisini geliştirmek isteyenler olabilir. Dolayısıyla, bireyler için sanat eğitimi yolunun açık olması gerekmektedir. Sanat eğitiminin amacı, sanatçı yetiştirmekten ziyade sanatı yaşatmak ve sanatı öğretmek olmalıdır. Sanat eğitimi, çevreyi daha iyi algılayıp daha doğru değerlendirmeyi sağlar.[5] Hatta bir adım öteye giderek, bütün bilim dallarında, özellikle sosyal bilimlerde sanatın etkisinin ve görünümünün olması gerektiğini söyleyebiliriz.

Sanatçı kendi özlemini, duygusunu ve düşüncesini yansıtırken öte yandan toplumun gereksinimlerini de yansıtabilir. Ortaya konulan emeğin kıymetini bilmek, ondan anlamak ya da anlamaya çalışmak bir saygınlık göstergesidir. Sanat alanındaki gelişim, toplumsal gelişimi de etkilemektedir. Bahsi geçen gelişimle umulan, olumlu yönde gelişimdir. Sanat dalları hayal gücünün en fazla hissedildiği alanlardır. Sanat eğitiminin öneminin her kesime ulaştırılmasının gerektiğini söylemek yanlış olmasa gerek. Sanatsal faaliyetler artmalı, bu yönde bilimsel çalışmalar da daha fazla yapılmalıdır. Mesela; sanat eğitimi alanların hayal gücü, almayanlara nazaran daha mı gelişmiştir? Sorunlara karşı çözüm önerileri daha mı çeşitlidir? Sanata ilgi duyanlar teşvik edilmelidir. Sanat derslerinin diğer dersler kadar önemli olduğu vurgulanmalıdır. Sanat okur-yazarlığının önemi ön plana çıkarılmalı, sanatçıların topluma yönelik eserler oluşturmasının ne tür faydaları olduğu yönünde seminerler düzenlenmelidir. Toplumsal sorumluluğu üzerinde hisseden sanatın ve sanatçıların artması dileğiyle.

Sağlıcakla,

İlknur Şimşek

Hane Fanzin / Ocak 2020

 

Kaynakça

Mercin, Levent ve Alakuş Ali Osman (2007), “Birey ve Toplum için Sanat Eğitiminin Gerekliliği”, D.Ü Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Dergisi 9, 14-20.

Akbal, Oktay (2007), “Toplum için Sanat”, https://www.turkedebiyati.org/toplum-icin-sanat/, Erişim: 6 Ocak 2020.

Dikici, Ayhan (2006), “Sanat Eğitimi ve Öğrencilerin Yaratıcılık Düzeyleri, Eğitim ve Bilim Dergisi”, Cilt: 31, Sayı: 139, 3-9.

Karatay, Nurcan (2010), 19. Ulusal Eğitim Bilimleri Kurultayı, Lefkoşa, 16-18 Eylül.

Kavuran, Tamer (2003), “Sanat ve Bilimde Gerçek Kavramı”, Fırat Üniversitesi Sos. Bil. Ens. Dergisi, 15:2, 225-237.



 
Toplam blog
: 27
: 189
Kayıt tarihi
: 22.01.13
 
 

Hayal dünyamızda yaşadıklarımız çoğu zaman kendimizi ilgilendirir. Başkalarına anlatmaya kalkıştı..