Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '13

 
Kategori
Siyaset
 

Toplumsal barış sözleşmesi ve evrensel barışa doğru

Aralarında sorun olan kişiler mutlak suretle ya kendileri uzlaşır/konuşur ve sorunlarını çözer ve/veya aracı olacak saygın kişilerin devreye girmesiyle arlarındaki sorunu konuşarak çözmeye çabalar ve/veya çözerler. Yaşadığımız dünyada düşünen canlılar için geçerli olan bu tarz, farklılıklar gösterse bile üç aşağı beş yukarı aynı yöntemlerle çözülür, çözümsüzlük ya da sorunun devamı mutlaka taraflardan birinin çıkarları gereği işi yokuşa sürmesi ile bozulur. Bazen iki taraf arasındaki sorunların devamından faydalanan üçüncü ve devamı olan kişi ve gruplar sorunun devamını dolaylı şekilde sürdürülmesinden faydalanır ve bu şekilde devam etmesi için çeşitli kumpaslarla sürgit devamını sağlar.

Kim ne derse desin 1840’lı yıllardan başlayan ve Kürtlerin Anadolu coğrafyası ve yönetenleri ile ciddi sorunları neredeyse 200 yıla yakın bir zamandır yaşanmakta, bu sorunların tarafları ve nedenleri ile ilgili geniş analiz ve değerlendirmeleri şüphesiz bağımsız tarihçi, sosyolog, siyaset bilimci, psikolog ve ekonomistler yapmalıdır, ancak bu coğrafyada yaşayan bizler bilgi-birikim ve aldığımız eğitimle birlikte sorgulayıp ulaştıklarımızla/inandıklarımızla değerlendiriyoruz. Sonuç olarak kendi adıma çıkardığım, ortak hatalar ve yanlışları yüzyıllar boyunca karşılıklı olarak yaptığımızdır, şüphesiz bunu terazi kefesi ve taraflara ilişkilendirip alt alta yazma gibi bir yaklaşım ve/veya değerlendirme yapmayacağım.

Yakın tarihe damgasını vuran ve anlatılamayacak acıların yaşandığı Devlet-PKK çatışmalarında tünelin ucu göründü, analistlerin ve ince değerlendirmelerin yapılacağı bir yazı olmadığı için sadece içimden geçen dilek ve temennileri içeriyor, o yüzden ‘tünelin ucu ve ışığı’ göründü diyebiliyorum. PKK tarihi boyunca Devlet tarafından yapılan öneri ve teklifler sanırım muhatapları ve ilgili organları deşifre etmediği müddetçe gizli kalır, ancak gazetecilerin bildiği ve tanık olduğu en az on farklı süreç bir biçimde ya işletildi ya da çeşitli senaryolar/uygulamalar ile boşa çıkarıldı. Tüm bu boşa çıkma çabalarında taraflar ve toplum acı çekmeye devam etti, karşılıklı anlama tavrı ve duyguları önüne birkaç katlı duvarlar örüldü. Yıkma cesareti göstermek şöyle dursun o duvarların varlığından bile uzun süre bahsedilemedi, kim o duvarların varlığından bahsetmişse şu an aramızda yok, kalan birkaç şanslı insan ise mutlak şekilde çevresinin destek ve görünmez ellerin yardımı ile hayatta kalmayı başardı.

İki toplum için Toplumsal Barış Sözleşmesiiçinde bağımsız Akademisyen ve Uzmanların olduğu bir komisyon tarafından şekillendirilmeli, bunun için öncelikli olarak karşılıklı olarak kayıtsız şartsız “BARIŞ” mutabakatı hazırlanmalı ve buna uyulması sağlanmalı. Oluşturulacak ‘Savaş Suçları Mahkemesi’ geçtiğimiz dönemde kirli savaş tarzı ve uluslar arası sözleşmelere aykırı davranan tüm olay/kişileri karşılıklı olarak irdeleyip yargılayarak geçmiş süreci tekrar açılmamak üzere kapatmalıdır. Demokratik rejim içersinde ‘Demokrasi’ tüm kural ve yapıları ile mutlak işlerlikle hayata geçirilmeli, önündeki tüm engeller kayıtsız şartsız kaldırılmalıdır. Etnik köken ve inanç siyaseti yerine “Evrensel” ölçüler esasında ve “İnsan” merkezli çözüm ve hizmet esaslı çalışmalarla toplumun tüm katmanlarının sosyal ve siyasal yaşama katılması ve araçlarını özgür şekilde, bir başka kişi ve/veya grup/oluşumun haklarını çiğnemeden kullanması sağlanmalıdır. Toplumun en hassas yapıları içinde yer alan ve yüceltilme zorunluluğu olan “Çocuk, Yaşlı, Engelli” vatandaşları pozitif ayrımcılıktan bile üstün tutularak değerlendirilerek üretimde yapı taşı haline getirilmelidir. Her türlü cinsiyetçi yaklaşımdan uzak durularak insanların tercihleri ile yaşamaları ve yaşam standartlarını arttırmaya yönelik çalışmalar yapılmalıdır. Toplum yapısı dikkate alınarak “Kadın” tandanslı tüm çalışmalar yine her türlü cinsiyetçi yaklaşımdan uzak ve destek temelli ele alınmalıdır.

Temel başlıkların bu şekilde-geliştirilerek- büyütülmesi durumunda Toplumsal Barış Sözleşmesi hazırlayan ülkemiz Evrensel Barışa Doğru hızla ilerleyebilir.

Toplumun Her Kesimi Bir Ağızdan, İdeolojik, Sınıfsal Renklerini ve Bayraklarını Bir Kenara Bırakıp, Geçmiş Tüm Acılarından Arınarak Birbirlerine Sarılınca, Ortaya Çıkan Fotoğraf Kareleri “Barış ve İnsanlık Albümü” Tarihe Miras Olarak Kalacaktır.

 
Toplam blog
: 18
: 271
Kayıt tarihi
: 30.08.07
 
 

01.06.1968 yılında Diyarbakır Merkez Hançepek Mahallesinde dünyaya geldim; İlk-Orta-Lise ve Diyar..