Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '10

 
Kategori
Kent Yaşamı
 

Toplumsal Düğümler (I)

Toplumsal Düğümler (I)
 

Tadilat gürültüsü


Çözümsüz olan toplumsal sorunlara ben, " Toplumsal Düğümler " diyorum. Toplumsal düğümler o kadar çok ki, ben bunlardan şimdilik, bir tanesinden söz edeceğim .( Yalnız bu yazı serisi devam edecek ) İnanıyorum ki, bugüne kadar ne bir köşe yazarı, ne de blog yazarı bu sorundan bahsetmiş olsun. Sanki, Türkiye'de sadece ben bu sorunla karşı karşıya kalıyorum. Ya da çok sinameki, huzursuz ve de huysuz bir adamım. Zira kimsenin bu sorundan söz ettiği yok. Veya çok toleranslı bir toplumuz.

Üzerinde durmak istediğim sorun nedir biliyor musunuz, sayın blogger arkadaşlar : " KONUTLARDAKİ DAİRE İÇİ TADİLATLAR "

Lütfen bu da sorun mu? diye, karşı çıkmayın.. Öyle bir sorun ki, yaşamınızı alt üst ediyor bu sorun.

Bir sabah müthiş bir matkap veya balyoz sesiyle uyanıyorsunuz. Sanki beyniniz deliniyor. Güm güm güm balyoz darbeleri.Oturduğunuz apartmanın, bilmem kaçıncı katında, tadilat yapıyor bir komşunuz. Banyosunu yeniliyor. Ya jakuzi koyuyor , ya da küvetin yerini, ya da ebadını değiştiriyor. Bütün fayansları söktürüyor. Yenilerini koyduruyor. Eskiyen borular değiştiriliyor, tabii ki yeni borular döşenirken, yer ve duvar fayanslar kırılıyor. Gürültüden çıldırmamanız imkansız.

Bu tadilat bir hafta veya on gün sürüyor ve bitiyor. Oh kurtulduk derken, bu sefer diğer bir dairede bu sefer, kalorifer borularının yerden döşenmesi işlemi başlıyor. Düşünebiliyor musunuz, günlerce " helti " denilen" matkap - kazma" karışığı bir alet , 120 metrekarelik bir dairenin tüm beton tabanında, birbirine paralel onlarca boru yuvası açıyor. Ve bu işlem günlerce sürüyor.

Bir başka daire sahibi, açık olarak inşa edilmiş balkonunu, pimapenle kapatıyor, bir başkası daire içi kapıları yeniliyor. Apartman değil, sanki inşaat alanı.

Bu anlattıklarım, işin gürültü kısmı. Bir de yapılan tadilatlar sonucu, ortaya çıkan molozların, apartman dışına atılmasını düşünün. Tüm asensörlerin içi, koridorlar, apartman giriş kapısı, toz toprak için de.Sanki şantiyede yaşıyorsunuz.

Bu saydığım sıkıntıları tek bir sene yaşasanız , hadi, mesele değil. 60 daireli bir apartmanda oturuyorum. Her sene iki üç daire, bazen, daha fazlası tadilat yapıyor. Tadilatlar bitmiyor ki. Daireler el değiştirince, bu sefer yeni mal sahipleri başlıyorlar tadilata.

Araştırdım, sordum soruşturdum, Belediye Başkan yardımcısına ve imar işleri müdürüne gittim, bu tadilatları önleyecek tek bir kanuni madde yok. Sadece: "gürültü fazla olunca, durumu belediyeye bildirin, zabıta memurları uyarır " diyorlar. Komediye bakın. Adam banyoyu yıkacak, evin tabanını delecek , bütün bu işleri gürültü çıkartmadan yapacak. Çıkartırsa, belediye zabıtası uyaracak.

Sonuç olarak, hastanız varmış, uyuyan bebekler varmış, çaresiz çekeceksiniz. Bebeğiniz bütün gün ağlayacak, ihtiyar hastalar inleyecek, fakat, keyfi tadilatlar devam edecek. Ne insan hakları, ne hasta hakları, ne bebek hakları, ne komşu hakkı, hiçbirisi, birşey ifade etmez. İnsanları zıvanadan çıkartacak bu tadilatları önleyecek hiçbir kanuni güç yok. Böyle bir toplumsal yaşam olur mu?

Bu yazıyı yazdığım andan üç dört saat öncesine kadar, sözünü ettiğim bu işkence sorununun bir benzerini, bütün gün yaşadım.Oturduğum apartmanın birinci katından gelen " dayanılmaz bir matkap gürültüsü " , oturduğum apartmanın altıncı katındaki dairemde , benim ve aile fertlerimin beyinlerini oydu durdu. Daire içi kapılar değiştiriliyormuş. Hava da yağışlı, hem de ne yağış. Bardaktan boşanırcasına bir yağmur yağıyor. Dışarıya çıkamıyorsunuz. Çaresizlik neymiş çok iyi anladım velhasıl.

Şimdi iki soru aklıma geliyor :

-İlki, diğer Ülkelerde bu " daire içi tadilat sorunu " var mıdır?

-İkinci sorum da, bu " daire içi tadilat sorununu" , Parlamentoya taşıma imkanımız var mıdır?

Yine de, bu soruların cevabını, ben vereyim. Birincisi, Batı ülkeleri bu sorunu çözmüştür. İkincisi ise, bizde bu sorun asla çözülmez. Herkes güler geçer.

 
Toplam blog
: 472
: 959
Kayıt tarihi
: 26.01.10
 
 

1945 yılında Adana'da doğdum. Galatasaray Lisesi ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültes..