Toplumsal mutluluk

Yeni yıla gireli dört gün oldu, yani yılın ilk yazı konusunu düşündüm durdum; nasıl başlasam, nereden başlasam diye.  

Öyle bir yazı olsun ki, yeni yılla birlikte Nişantaşı-Abdi İpekçi'deki Sarıgül'ün yeni yıla beş kala konuşması dışında her şeyin muhteşem ve görkemli kutlamalar arasında havai fişeklerin karanlıklar arasındaki güzellikler gibi 2011 yılı boyunca ülkem insanlarına yaşamı kolaylaştıracak, kendini daha mutlu hissedebilecek yansımalar olsun istedim.  

Yapay da olmuş olsa yağdırılan karlar mutluluk karları olsa ve ülkem insanı yıl boyunca o karlar altında şemsiyesiz kalmasını isterdim...  

Malesef hepimizin içini açacak böyle güzel şeyleri yazamayacağım. Yoo karamsar değilim, kötümser hiç değil.  

İçimizi güzel duygu ve düşüncelerle beslediğimiz vakit yaşamın ne kadar kolay, ne kadar güzel ve evrenin ne kadar yaşanılır bir yer olduğunu görüyoruz..  

Ama biz bireysel değil, toplumsal mutluluk istiyoruz. Toplum mutlu oldukça kendini mutlu hissedenlerdeniz..  

Bu yüzden 2011, 2010'dan farklı olmayacağı ekonomi ve siyasi verilerimizden bu günden belli... Yine aynı şablon üzerinde tekrarları çizilecek...  

Önceki yıllarda "Teğet" tanımlamasıyla Geometri dersini öğrendik. Bu yılın ilk girişinde de "dil-ana dil-lehçe" konulu derslerle Dilbilgisi'ni öğrenmeye başladık..  

Üç bilinmeyen denklemlerin çözümü için Matematik dersine bu siyasal koşullarda hiç girilemeyeceği görünüyor..