Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

22 Şubat '07

 
Kategori
Sivil Toplum
 

Toplumsuz kalkınma

Toplumsuz kalkınma
 

Aşağıdaki yazıyı yazdığım tarihten bugüne kadar olanları irdelemenizi istiyorum, değişen ne var, toplum büyüme ve kalkınmadan payını alabildi mi?

Uzun bir süredir, ülkemiz ekonomisinin iyiye gittiği yazılıyor ve söyleniyor.Yirmi milyar dolara varan özelleştirmeler, enflasyondaki azalma, yıllık üç milyar dolara ulaşan yabancı sermaye girişi, seksen milyar dolara ulaşan ihracat, hep bu iyileşmelerin örnekleri olarak sunuluyor. Ekonomist arkadaşlarım, televizyondaki ekonomistler bu konuda nerdeyse hem fikirler. Fakat ben ekonomist arkadaşlarımla tartıştığımda yanıtını alamadığım sorular oluyor, ve onlar benim olaya bilimsel değil politikacı gibi yaklaştığımı söylüyorlar.

Ben diyorum ki, sosyal kesimlere ulaşamayan, toplumsal refahı artırmayan ekonomik gelişmelerden kim yararlanıyor? Yaşadığımız yönetimin bir sosyal kalkınma planı var mı? Avrupa birliği yirmi milyon olan köylü sayımızı bir milyona indirmemizi istiyor bunun içib kısa, orta ve uzun vadeli politikalarımız nelerdir? Ben toplumsal kalkınmanın ve iyileşmenin temelini oluşturacak, eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik konularında ciddi çalışmalar göremiyorum.

Gazete ve televizyonlardan okuduğum ve izlediğim kadarıyla kalkınma bazı birey ve gruplar için söz konusu ve onlar ülkenin bugünkü durumundan çok memnunlar. Fakat hiç kimsenin sosyal sorumluluk kavramı üzerinde durduğunu, kazandığı ülkeye ve ülke insanına bir şeyler vermesi gerektiğine dair sözler duyamıyorum. Bir grup Çin’de ucuz işçilik var diye fabrikalarının ülkemizdeki makinelerini söküp Çin’e taşıyormuş, bu kapitalizmin ve para kazanmanın en önemli gereği olmakla birlikte , toplumsal sorumlulukların unutulması demektir. Gümrükleri kapattırıp bize yıllarca külüstür eşyaları satan bu gruplar, gümrükler açılınca üretimlerini düzeltmek zorunda kalırken, gümrük birliğine burun kıvırmışlardı.

Memur, işçi, köylü yoksulluk sınırında yaşıyor bu söylenen iyi ekonomi onlara ne zaman yansıyacak bir belirti yok. Diyorlar ki yabancı sermaye gelecek, peki benim sermayem , Çin’e giderken elin sermayesi bana niçin gelsin? Bu bizim dış ticaret dengemize benziyor aman ihracatımız yetmiş milyar dolar oldu derke ithalatımızın neredeyse bunun iki katı olduğunu unutuyoruz. Üç milyar yabancı sermaye gelirken, iki katı kendi sermayem dışarı çıkarsa ne olacak. Artık devletin yatırım yapmasını beklemiyoruz, fakat özel sektörün de yatırım yaptığı istihdam yarattığı görülmüyor. Türkiye’ deki işsizlik son dönemlerin en yüksek noktasında, bir kişiye iş açmak istihdam yaratmak için gerekli para bir ara yirmi bin YTL civarında idi yaklaşık altı milyon işsizim var dersek gelmesi gereken sermaye veya yerli sermayenin harcaması gereken parayı düşünün.

Globalleşme, ve teknolojik hızlı gelişim dünyayı hazırlıksız yakaladı. Eğer toplumsal refah ile ilgili dünya ve ülke çapında ciddi adımlar atılmaz ise, gelecek terör, kapkaç, emniyetsizlik ortamını işaret ediyor. Bir gazetenin sokakta yürüyen vatandaşı yaralayanlar için attığı “ sokaklar itlere kaldı ” puntosu dünyanın en yaralayıcı puntosudur. Sermaye gazetesi halkının bir kesimini it olarak görmekte, unuttuğu sosyal sorumluluğunu düşünmemektedir.

Toplumsal tarafı unutulmuş refah kargaşadır.

13.11.2005

 
Toplam blog
: 283
: 1304
Kayıt tarihi
: 04.12.06
 
 

Nükleer fizik doktoru, şiir yazmaya çalışıyor, kalite yönetim sistemleri danışmanı, öykü deneme yaza..