Toplumun belkemiği kadın!

Kadın ve erkek; ne güzel bir ikili !  İki cins halinde yaratılmış olmanın, bizlere ikram edilen en güzel nimetlerden birisi olduğuna inanmışımdır hep. Varlığımız ve hayattaki rollerimiz ile öylesine değerliyiz ki,  birimizi diğerine üstün tutmak mümkün değil. Ancak, kadına dair daha çok konuşacak mesele olduğuna, olması gerektiğine inanıyorum. Toplumsal sorumluluk noktasında kadının çok hayati bir işlevi yerine getirdiğini düşünürsek, karşı cinsine nazaran kadına bir miktar fazla ehemmiyet vermek haksızlık olmasa gerek.
 
Kadın toplumun belkemiğidir çünkü o gelecek nesil kadın ve erkeklerini yetiştirir. Anne olmak vasıtasıyla çocuğun en yakını ve birinci eğitmenidir. Baba modelinin çocuk üzerindeki etkisi küçümsenemez. Özellikle günümüz babalarının, çocukları ile önceki nesillere oranla daha çok vakit geçirdiği bir gerçek. Buna rağmen, birçok kültürde aile içi çocuk eğitiminde kadının rolünün hâlâ ilk sırada geldiğini görüyoruz.

Nasıl ki, ancak sağlıklı ağaçlar sağlıklı meyveler verebilirse; ancak mutlu, huzurlu ve sağlıklı kadınlar topluma güzel bireyler yetiştirebilir. Kadının mutluluğu elbette çevresel faktörlerle ilişkilidir, fakat bu noktada kendisine de büyük iş düşer. Kadın, mutlu olup olmadığını sorgulamayı öğrenmeli, farkındalığını geliştirmeli, bilgilenmeyi ve aklını kullanmayı şart edinmeli, yerini, önemini, ödevlerini ve haklarını bilmelidir.

Cahil bırakılmış kadınlar zaman içinde bir toplumun temelden sarsılmasına neden olacaktır. Eğitimli kadın derken yanlış anlaşılmasın, illâ ki birkaç tane üniversite diploması biriktirmiş kadına işaret etmiyorum. Maalesef bir dolu diploma ve sertifikalı, belli alanlarda uzman olmuş ama hayata dair birçok konuda cahil kalmış kadın ve erkeklerimiz var. Bana göre okul eğitimi, insanlık ve yaşama eğitiminin sadece bir parçasıdır. İlkokul mezunu olup pırlanta gibi evlâtlar yetiştirmiş nenelerimiz vardı eskiden. Bir toplumda, okul ve meslek eğitimine paralel olarak kadının çok yönlü eğitimi, geliştirilmesi, sağlık ve yaşam koşullarının iyileştirilmesi üzerine yatırımlar yapılmalıdır.

Aile toplumun çekirdeği kabul edilirse, o halde kadına dair iyileştirme ailede başlamalı değil mi? Bugün emekçi kadınlar günü olduğuna göre erkeklere seslenelim. Bir baba, çocuğu okula ya da kreşe yazdırılacağı zaman en iyi eğitimi verecek kaliteli bakıcı ve öğretmenleri arar. Para karşılığı çocuğuna bakacak olan kişilerin yeterliliğini ve taleplerini dikkate alır,  hatta gerekirse daha fazla para ödemeyi sineye çeker. Peki, çocuğun evdeki bakıcısı ve eğitmeni olan ve bu işi 7/24 ömür boyu gönüllü yapan annenin emeği ve ihtiyaçları yeterince fark edilip önemseniyor mu?