Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ağustos '08

 
Kategori
Psikoloji
 

Toprağın ateşi küle döndü

Toprağın ateşi küle döndü
 

Gidenin ardından....


Toprağa sarılmış su tenliydi ömrün.İçinde hergün yeni tomurcuklar beslenir, yeni filizler açardı kokusuyla.Her gün binbir canlı yaşam bulur, binlerce hayat verir, yüzlerce kez ayıp örterdi bedenin.

Ey sevgili, toprağa benzedin ama kurudun.Suya benzedin ama kirlendin.Güneşe benzedin, battın.Yıldızların ışığı oldun sabah tükendin.Ay kadar aydınlattın ama uzak oldun.Günlerce, yıllarca hayatın dallarında yeşereyim derken kurudun..Değermiydi?

Sabaha uyanmaktı sesinle hayat.Nefesinde soluklanmak.Gözlerinde umarsızca kendi çocukluğunu görmek, özlemleri, hasretleri, ateşleri yaşamak.Avuçlarında sıcaklığını hissetmek delice, sevdaya kuş sesleriyle uyanmak...Gözlerinin buğusunda kaldı gözlerim.Şimdilerde akmıyor buğular cam arasından gözbebeklerimin, kuruttun.Sevgili diyorum sana şimdilerde oysa ki yaşamdın sen bende ..Belkide ad koymamalı sana tam anlamadan değerlerin yıkımını ve yaşamamalı değersizliklerinin kurumuşluğunu..Yıllar sereserpe vurdu yüzüme çaresizliğini... Şimdilerde ayaklar altında sevdam..

Bir zamanlar , yarattığın dünyamı aldın yeniden kendi ellerine.Kurduğun yaşamı yıktın yeniden o kimsesiz çocukluğumda..Paramparça ...Ömrümü sevdandadır diye yaşayan gözlerime perde indi sanki.Ne görüyor ne duruyor ne de dönüyor hayat.Bunca yaşanmışlıkların, kavgaların, kazanışların ardından elimize aldığımız sadece serapmış.Yüzümüze vurunca geçti damlacıklar.Ya inandıklarımızı yaşamışız, yada yaşadıklarımıza istediğimiz gibi inanmışız.Belki de hep kördü gözlerimiz.Biz bir aydınlık yaratamadık o kara sisin ardında ve açamadık perdeleri sonsuzluğa..Bunca çaresizlik, sona dokunuş, umutsuzluk varken ve güven ayaklarımın altında ezilmişken, saygı üzerinde eğreti bir kıyafet gibi duruyorken nasıl doğar yeniden bu hayat ve nasıl filizlenir yeşilden...

Ey sevgili,
Yalvarma bana, sevdanı isteme geri yeniden.Hele o sevda bu kadar tükenmişken...Bir insan nasıl yıkar bu kadar derinlikleri ve nasıl susuz bırakır sevdiğini.Çaresizliğn boynunda asılı kalsa bile atarmı boynundan güneşin kolyesini..Şimdilerde yalvarma bana, sevdanı geri isteme yeniden.Koptu ışıkların, yediverenin elinden.

Binlerce söz yazılır yaşattığın aşka ve binlerce masal olur en güzel diyarların ardında.Ama ey sevgili, sözler yaşadıklarınla eşleşmeli, yaşattıklarınla bulmalı kendini, ruhun.Üzerinde bir diken bile olsa bitmeli bu toprakta.Susuz kalmamalı hiç bir sevgi ve toprağını çamurla özleştirmemeli.

Yalvarma bana,
Toprağın ateşi küle döndü.
Vaad etme yeniden bu sevgiyi, sana inanan çocuk gitti..

 
Toplam blog
: 45
: 3226
Kayıt tarihi
: 07.08.08
 
 

Son tualde boyanan renklerin karmaşasındayım.. Biraz mavi, biraz beyaz, biraz siyahların gözde açtığ..