- Kategori
- Sosyoloji
Toprak Ana...
"HEPİMİZİN ANASI TOPRAĞIN TÜRKÜSÜ":
KADININ ANA OLARAK KUTSALLIĞI...
"Ortadoğu bölgesindeki çeşitli kültürlerde Neolitik çağda Ana Tanrıça kültünün geçerli olduğu ve aşağı yukarı İ. Ö. 2.binyıla dek varlığını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Kadınların ana olarak kutsallığı paleolitik dönemde de bilinmektedir.Bununla birlikte, tarımın bulunması bunu önemli ölçüde artırmış olmalıdır. Artık toprağın verimliliği, kadının doğurganlığına bağlanmaktadır.
Ünlü din tarihçisi Mircea Eliade" beslenmeye yönelik bitkileri ilk kez kadın yetiştirmiştir."demektedir.
Doğaldır ki, toprağın ve hasadın sahibi haline gelen o dur. Kadının büyüsel, dinsel prestiji ve buna bağlı olarak toplumsal üstünlüğü, kozmik bir modele sahiptir: Toprak Ana" dır.
Bu "Toprak Ana", tek başına yaratma gücüne sahiptir. Bir bütün oluşturan kozmos üzerinde egemendir. Evrenin birliğinin yanı sıra, yaşam ile ölümü tek başına simgeleyen ve yaşamla ölümün aynı sürecin iki yüzü olduğu düşüncesini kendinde cisimleştiren de o dur. Toprak Ana, herşeyden güçlüdür ve buna bağlı olarak da kadının saygınlığı artar..Bereket ayini ile ölüm ayinleri sıkça örtüştükleri için de kadınların toplumsal etkinliği sırasında yaşamın yeniden doğduğuna inanılır. Homeros şiirlerinden birinde dile getirdiği gibi:
" Güçlü kökleriyle bizleri kucaklayan,
Hepimizin anası toprağın şarkısını söylerim ben.
O, yeryüzünde varolan herşeyi besleyen kutlu atamdır.
Biz ölümlülere can vermek de onun elindedir,
Verdiği canı geri almak da..(Toprağa)
" Doğadaki en önemli ve gizemli güç, yeni bir yaşam yaratan can verme gücüdür. İ.Ö. 4.bin yıldan kalan ve insanların can verme/ bereket getirme ile bu canı ve bereketi geri alma gücünde gördükleri, bu nedenle aynı anda hem saygı duyulan hem de korkulan, kadın cismindeki Ana Tanrıça'ya yöneltilen şu dizeler:
Bağışlayan Kadınım benim, yaşatabilen Kadınım,
Öfkelenmeyen Kadınım, kendini yatışmaya bırakan Kadınım,
Nimetlerini veren Kadınım,bağışlayan Kadınım,
Öfkelenmeyen Kadınım, nimetlerini bağışlayan Kadınım. "
Tanrıçanın egemenliğinin ve aynı zamanda kadının yaşamı üreten yaratıcılığının yüceltildiği en eski mitosları, kadın doğurganlığının kutsanıp yüceltildiği eski tapınma biçimlerinin ifadesidir."
" Doğadaki en önemli ve gizemli güç, yeni bir yaşam yaratan can verme gücüdür."
İ.Ö.4. bin yıldan itibaren mitoslar, ritüeller ve yaratılış öykülerinde evrensel olarak egemen olan figür Ana Tanrıça'dır. Ana Tanrıça kültleri" yaşamı kim yaratır?" sorusuna, " Ana Tanrıça ve onun cisimleşmesi olan Kadın" yanıtını verirler..".( F.Berktay,1996: 45-46)
Yürekleri sevgi, hoşgörü, merhamet, acıma, koruma, kollama ve özlem dolu tüm anaların "Anneler Günü" kutlu olsun!..
- Toplam blog
- : 46
- : 225
- Kayıt tarihi
- : 27.03.13
Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Antropoloji (Sosyal Antropoloji) mezunu 1971; F..