Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Ocak '10

 
Kategori
Siyaset
 

Topraklarımızın ne kadarı ERMENİSTAN’ın ?

Topraklarımızın ne kadarı ERMENİSTAN’ın ?
 

Ermenistan'ın topraklarımızda gözü olduğunun kanıtıdır...


Ne kadar aman oldu, şu Ermenistan’la yaptığımız protokol. Fazla zaman olmadığı değil mi? Peki, ne içeriyordu bu tarihi protokol. Ortak sınır açılacak (yani kapılar açılacak), ikili ticaret başlayacak, iki ülke birbirlerini düşmanca görmeyecek, diplomatik ilişkiler kurulacak, vs. vs.

Türkiye ile Ermenistan ortak protokolü parafe ettikten sonra hem Ermenistan’da, hem Türkiye’de, hem Avrupa ve Amerika’da, hem de Azerbaycan da bir hayli yankı görmüştü. Neden Azerbaycan? Çünkü, Türkiye’nin Ermenistan’la yakınlaşmasını ve sınırların açılabilecek olmasının ihtimalinin bile düşünülemeyecek kadar agresif ve sert tavırlı bir ülke Azerbaycan. Bunun için de önemli kıstasları ve dayanakları var. En büyük dayanağı, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ işgalini sona erdirmesi.. Bu konuda haksız da değil. Zira Dağlık Karabağ’ı Ermenistan bağımsız ve kutsal topraklar ilan etmiş. Rus destekli silahlı bir güç ile burayı koruma altında tutuyor. Geri çekilmeye de niyeti yok. Zaman zaman ikili çatışmalar olsa da büyük bir savaş yok ortada. Azerbaycan diplomatik yollarla bu işi halletmek için sürekli kamuoyu oluşturuyor ve hem Avrupa, hem Rusya, hem de Amerika nezdinde b işgalin kaldırılması yönünde görüşmeler yapıyor. Bunu yaparken de elindeki petrol ve doğalgaz kartını da masaya yatırıyor. En büyük blöfü de kardeş dediği Türkiye’ye yapıyor. İlk olarak protokolün imzalanmasından sonra doğalgaza yaptığı zamlar, Türk bayraklarının resmi dairelerden indirilmesi, Türkçe film ve dizilerine yasak ve boykot kararı da aldılar. Şimdilerde bu kartını daha sert ve göstere göstere sallayarak, doğalgaz akışının başka hatlar üzerinden yapılabileceğini konuşmaya başlamışlar. Bu belki diplomatik bir tavır gibi görünse de nedense içimde hep geçmişten bugüne, özellikle İlhan Aliyev’in devlet başkanı olduğundan beri bir güvensizlik var. Neden acaba?

Azerbaycan’ın mavi akım restini bir kenara koymadan önce bu hattın Türkiye üzerinden geçmesinin getireceği ticari kazanç ve Türkiye’nin bir doğalgaz muhtacı olduğunu hatırlatmak isterim. Türkiye’de bu kartı görmüş olacak ki, devlet erkanı imzadan sonra Bakü’ye uçtular. Sürekli olarak da sınırlar şartlı olarak açılacak gibisinden mesajlar veriliyorsa da, Bakü yönetimi ikna olmamışa benziyor.

Bir başka büyük problem de şudur. Ermenistan hala Türkiye’den toprak talebinde bulunabileceğini gizlemiyor. Bazı siyasiler, bazı gazeteciler, hala Türkiye’nin doğu topraklarının kendilerinin olduğunu ısrarla dile getiriyorlar. Yanlış bilmiyorsam Ermenistan anayasasında da bu doğrultuda maddeler var. Bu ne demek? Şu demek.. Ermenistan, Türkiye’nin topraklarının bir kısmının kendisinin olduğunu hem resmen, hem kanunen ilan etmiş. Bu da ileriki bir zamanda bunu uluslarası bir platformda gündeme getireceğini gösteriyor. Bazı fanatikler de –aslında buna aklı evveller demek daha doğru olur – savaş tamtamlarını çalıyorlar. Ne için ? Topraklarını geri almak için…

Ermenistan’ın Türkiye’den toprak talebinde bulunabileceği, anayasasında bile Anadolu’nun bazı topraklarını, bilhassa Kars- Ağrı’nın kendilerine ait olduğunu belirttikleri zaten eskiden beri biliniyordu. Belki çok aleni hale getirmiyorlardı ama artık bunu açık açık dillendirmeye başladılar bile. Bakın, geçtiğimiz günlerde ABD Washington’daki George Washington Üniversitesi Hukuk Okulu’nda yapılan “Türkiye-Ermenistan Protokolleri : Gerçeklikler ve Mitler” konulu bir seminerde barkovizyondan şu yukarıda yanda gördüğünüz resim gösterilmiş. Belki net göremiyorsunuz ama bu resimde görülen bir harita ve bu haritada Türkiye topraklarının bir kısmının “Tarihi Ermenistan” başlığıyla Ermenistan toprağı olarak gösterilmiş. Yani anlayacağınız, kurmaca ya da resmi olarak Ermenistan bu hayalini Amerika gibi bir yerde kamuoyu oluşturmak adına piyasaya çıkartmış. Şimdi, arkasına yaslanıp, tepkileri takip edecektir. Ama bu gösterimleri sunumlar, talepler bitmeyecektir.

Protokol imzalandıktan sonra “bu Ermenilere ne kadar güvenilir” diye bir yazı yazmıştım. Bir hayli tepki gördü, destekleyenler oldu. Tarihin baştan yazılması gerektiğini söyleyenlere bende katıldım. Ülkelerin barış içinde yaması, halkların dostluğu adına bu gerekli. Ama ne oldu? Daha imzanın ıslaklığı kurumadan Ermenistan parlamentosu, bu imzadan vazgeçme ve kapılar açılmazsa protokolü tanımayacağını açıklama yetkisini Sarkisyan’a vermiş. Yakında bir sürpriz olabilir. Bekleyin.

Ben işin o tarafına değilim aslında. Beni ilgilendiren tarafı, savaşlarla, barışlarla ve antlaşmalarla çizilen sınırlarımız üzerinde Ermenistan gibi, bir zamanlar Suriye gibi, Yunanistan gibi, İsrail gibi hatta daha millet olmayı başaramamış Kürtler gibi toprak talebinde bulunulması ne derece etik ve ne derece gerçeklikle bağdaşmaktadır. Ermenistan, büyük Ermenia, Kürtler Kürdistan, İsrail, vaad edilmiş topraklarla birlikte büyük İsrail’i ve Yunanlılar da büyük Roma imparatorluğunu tekrar hayata geçirmek istiyorlar. Yahu bu projeksiyonda Türkiye nerede ? Hiç kimse Türkiye’yi iplemiyor. Uluslar arası politik arenalarda Sevr’da yaptıkları gibi masalarda Türkiye’yi parçalamanın senaryoları hazırlanıyor gibi geliyor bana. Baksanıza 2 yıldır ne örgütler (Ergenekon) ortaya çıktı, ne cephanelikler bulundu, Türk ordusu üzerinde kara bulutlar dolaşıyor. Birileri, Alevileri, Kürtleri dürtüyor. İsrail horozluk yapmaya başladı.. Amerika’nın sesi çıkmıyor. Türk askeri Afganistan’a çekilmek isteniyor. İran’a kafa tutsun isteniyor, falan filan. Tüm bunları birbirine eklediğinizde enteresan bir fotoğraf çıkıyor ortaya ama büyük resmi görmek lazım..

Neyse, işin ilginç tarafı bizim siyasilerden bir tıs yok. Birbirleri ile kapışacaklarına, seçim piyangosu düzenleyeceklerine, birbirlerini nasıl alt edeceklerini hesap edeceklerine, biraz da etraflarına baksınlar. Neler oluyor dünya’da. Millet kuyumuzu kazıyor,bizimkiler oy derdinde..

Atı alan Anadolu’yu geçtikten sonra ne işe yarar kimin ne kadar oy aldığı !...

../..

 
Toplam blog
: 671
: 2572
Kayıt tarihi
: 26.06.06
 
 

Anadan doğma bir İzmirliyim ve bu şehirli olmaktan gurur duyuyorum.. Hem bu şehirde doğmuş, hem b..