Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

01 Ekim '14

 
Kategori
Hukuk
 

Torba yasa ve getirdikleri-2

Torba Yasa`nın yürürlüğe girmesi ile birlikte pek çok konuya ilişkin yeni düzenlemeler getirilmiş oldu. Ancak getirilen düzenlemelere ilişkin olarak henüz kamuoyunda yeterli bir bilinç oluşmamıştır. Bu nedenle yazılarımızla bu konuya ışık tutmaya çalışıyoruz. Torba Yasa`ya ilişkin olan ilk yazımızda maden işçileri ve kadınların doğum borçlanmasına ilişkin olarak getirilen yenilikleri ortaya koyduk. Burada getirilen yenilikleri açıklamaya devam ediyoruz.

Yurtdışı Borçlanması

6552 sayılı Yasa(Torba Yasa) ile getirilen en önemli düzenlemelerden biri de yurtdışı borçlanmalarına ilişkindir. Yurtdışı borçlanmalarını düzenleyen 3201 sayılı “Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun”da yapılan değişiklerle gecikmişte olsa önemli noktalarda gerekli düzeltmeler yapılmıştır. Konuya ilişkin olarak Kurum tarafından da 2014/27 sayılı Genelge de çıkarılmıştır. Buna göre;

1.      İzinle Vatandaşlıktan Çıkanların Durumu

Yurtdışı borçlanmasını düzenleyen 3201 sayılı Yasa`nın 1. maddesinde yapılan değişikle doğumla Türk vatandaşı olup da daha sonra çıkma izni alarak Türk vatandaşlığından çıkan kimselerin, Türk vatandaşı olarak geçen süreleri borçlanma hakkı getirilmiştir(md. 28). Böyle durumda olan kimselerin borçlanma haklarının Kanun`da açıkça dile getirilmesi çok önemlidir.

Burada üzerinde durulması gereken nokta borçlanmak istenen sürenin Türk vatandaşı iken geçmesi gerekir. Yoksa vatandaşlıktan çıktıktan sonra geçen süreler borçlanılamayacaktır. Ayrıca şunu da vurgulamak gerekir ki maddeden de açıkça anlaşılabileceği gibi her vatandaşlıktan çıkan değil sadece “izinle Türk vatandaşlığını kaybedenler” söz konusu süreleri borçlanabilecektir. Sosyal Güvenlik Kurumu`nun 2014/27 sayılı Genelgesi`nde de açıkça bundan bahsedilmiş ve vatandaşlıktan izinle çıkan ancak 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu`nun 28. maddesinde belirtilen haklardan faydalanabilecek kimseler olarak açıklanmıştır.

Peki bu kişiler hangi süreleri borçlanabilecektir?

Getirilen düzenlemeye göre yurtdışında olup Türk vatandaşlığı devam eden diğer kimseler gibi(aranan diğer şartların da varlığı halinde); sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen süreler borçlanılabilir.

Genelge`de, izinle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 11.09.2014 tarihinden itibaren yaptıkları borçlanma başvuruları, diğer şartların mevcut olması şartıyla borçlanma işlemlerinin gerçekleştirilecektir. 11.09.2014 tarihinden önce borçlanma başvurusunda bulunup da henüz başvuruları reddedilmeyenlerin borç tahakkukları 11.09.2014 tarihi itibariyle gerçekleştirileceği belirtilmiştir. Borçlanma talebi 11.09.2014 tarihinden önce reddedilenlerin ise Genelgenin yayımı tarihinden itibaren 3 ay içerisinde yeniden müracaat etmeleri halinde borçlanma işlemleri 11.09.2014 tarihine göre sonuçlandırılacaktır. 3 aylık süreden sonra müracaat edenlerin ise talep tarihi esas alınacaktır.

Bu şekilde borçlanma yapan kimseler borçlanma yaptıkları dönemde Türk vatandaşı olmasalar da emeklilik için aranan prim, sigortalılık yılı ve yaş şartlarını yerine getirmeleri halinde emekli aylığı alabilecektir.

Şunu da belirtmek gerekir ki ilgili düzenleme öncesinde de izinle vatandaşlıktan çıkanlar yurtdışı borçlanması yapabiliyordu. Ancak bunun için dava açılması gerekmekteydi. Yapılan düzenlemeyle bu durum ortadan kaldırılmış ve söz konusu kimselerin dava yoluna başvurmadan borçlanma imkanı getirilmiştir.

2.      Yurtdışındaki İşe Girişin Türkiye`de İlk İşe Giriş Olarak Sayılması

Torba Yasa ile yurtdışı borçlanmalarına ilişkin olarak getirilen bir diğer düzenlemede yurtdışında işe girişin Türkiye`de işe giriş olarak sayılmasına ilişkindir. Ancak buna ilişkin bazı sınırlandırmalar da söz konusudur.

Söz konusu düzenleme 3201 sayılı Kanun`un 5. maddesinin 5. fıkrasına eklenen cümleyle getirilmiştir(md. 29). İlgili cümlede; “Ancak, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” denilmiştir.

Burada ilgili cümleden açıkça anlaşılacağı üzere tüm ülkelerde geçen çalışmaların başlangıcı değil yalnızca sözleşme imzalanmış ve bu sözleşmede söz konusu ülkede geçen çalışmalarının başlangıcının Türkiye`deki sigortaya giriş tarihi olacağına ilişkin düzenleme bulunan ülkelerde geçen çalışmalarında söz konusu olacaktır.

Peki yurtdışı işe giriş tarihinin Türkiye`deki işe giriş tarihi olarak kabul edileceği ülkeler hangileridir?

Konuya ilişkin olarak yukarıda bahsetmiş olduğumuz 2014/27 sayılı Genelge`de 18 ülke sayılmıştır. Buna göre; Almanya, Arnavutluk, Avusturya, Azerbaycan, Belçika, Bosna Hersek, Çek Cumhuriyeti, Fransa, Gürcistan, Hırvatistan, Hollanda, İsviçre, Kanada, Kebek, KKTC, Lüksemburg, Makedonya ve Slovakya ile yapılan sosyal güvenlik sözleşmelerinde “akit Taraflardan birinin mevzuatına göre yardım hakkının kazanılması şartlarının tespitinde, diğer Taraf ülkedeki ilk işe başlama tarihi de dikkate alınır” hükmü veya bu anlamda benzer hükümler bulunmaktadır.

Söz konusu 18 ülkede çalışması bulunan kişilerin bu süreleri borçlanmaları halinde, bu ülkelerdeki işe başlama tarihleri, Türkiye`de hiç hizmeti yoksa ya da Türkiye`deki hizmetlerinden önceyse sigortalılık başlangıcı olarak kabul edilecektir. Bu da emeklilik aylığının bağlanmasında kendilerine çok önemli bir fayda sağlayacaktır.

Getirilen düzenlemede çalışma olgusundan bahsedildiği için 3201 sayılı Kanun`a göre yurtdışında ev hanımı olarak geçirilen süreler borçlanılabilecek süreler içinde olmasına karşın, yurtdışında ev hanımı olarak geçirilen sürelerin borçlanılması halinde Türkiye`deki sigortalılık başlangıcı genel düzenlemelere göre belirlenecektir. Yani yurtdışında ev hanımı olarak geçen sürenin başlangıç tarihi Türkiye`de ilk işe giriş tarihi(sigortalılık başlangıcı) olarak kabul edilmeyecektir. Buna göre de; genel kural gereği sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülecek ya da SGK`ya tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek hesaplanacaktır. Bu durum da kanaatimizce ev hanımları için haksız bir sınırlandırma olmuştur.

Söz konusu düzenlemeyle iç hukukumuz ve ilgili devletlerle imzalanmış olan sözleşme hükümleri arasındaki farklılık, bu konuya ilişkin olarak ortadan kaldırılmıştır. Böylece uygulamada ortaya çıkan çelişkili durum ya da daha doğru deyişle Anayasa`ya aykırı uygulama ortadan kaldırılmıştır. Anayasa aykırılık tabirini kullanıyoruz; çünkü 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası`nın 90. maddesinde; “Usulüne göre yürürlüğe konulmuş Milletlerarası andlaşmalar kanun hükmündedir. ...  Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır.” denilmiştir. Bu sözleşmelerin konuya ilişkin maddeleri de temel hak ve özgürlükler içinde yer alan “Sosyal Güvenlik Hakkı”na ilişkin düzenlemeler olduğundan  uluslararası sözleşme maddelerinin bu konuda esas alınması gereklidir. Bu durum önceki dönemlerde konuya ilişkin olarak açılan davalarda mahkemelerce de ortaya konulmuştur.

Söz konusu 18 ülke haricindeki diğer sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış Danimarka, İngiltere, İsveç, Libya, Norveç, Romanya, Sırbistan ve Avrupa Sosyal Güvenlik Sözleşmesi kapsamında hizmet birleştirilmesi yapılan İspanya, İtalya ve Portekiz ile sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde geçen sürelerini borçlananların ilk işe giriş tarihinin, 3201 sayılı Kanunun 5 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları hükmü gereğince Türkiye’de çalışma yoksa borcun ödendiği en son tarihten, Türkiye’deki çalışmanın başladığı tarihten önceki yurtdışı süreleri borçlanılmış ise Türkiye’de ilk defa çalışılmaya başlanılan tarihten, borçlanılan gün kadar geriye gidilerek belirlenmesine devam edilecektir.

Davadan Vazgeçme Koşulu

Söz konusu düzenlemeler 6552 sayılı Yasa ile getirilmiş ve 11.09.2014 tarihi itibariyle yürürlüğe girmiştir. Bu tarihten sonraki müracaatlarda bu konularda bir uyuşmazlık doğmayacaktır. Peki önceki dönemlerde yapılan müracaatlara SGK tarafından olumsuz cevap verilmesi halinde dava açan vatandaşlar nasıl bir yol izleyecektir? Buna ilişkin olarak 3201 sayılı Kanun`a eklenen geçici 8. maddeyle çözüm getirilmeye çalışılmıştır. Buna göre yukarıda bahsini ettiğimiz konulara ilişkin olarak açılmış ve henüz sonuçlanmamış davalardan feragat edenler hakkında da ilgili madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir(md. 30). Davadan feragat halinde davacı aleyhine yargılama giderine hükmedilmeyecektir.

Söz konusu düzenlemeye ilişkin olarak 2014/27 sayılı Genelge`de yapılacak işlemlere ilişkin açıklamalara da yer verilmiştir. Buna göre;

a)İzinle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin 11.09.2014 tarihinden önce açtıkları davalarından vazgeçtiklerini gösterir ilgili mahkemelerden alacakları yazı ya da ilgili mahkeme kaleminin şerhini taşıyan dilekçe ile Kuruma başvurmaları halinde reddedilen borçlanma talep dilekçeleri esas alınarak o tarihte tercih ettikleri prime esas günlük kazanç üzerinden borç tahakkukları gerçekleştirilerek ilgililere tebliğ edilecektir.

b)  Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başlanılan tarihin, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmayacağı hükmü ileri sürülerek taleplerinin reddedilmesi nedeniyle 11/09/2014 tarihinden önce Kurum aleyhine dava açan ve henüz davası neticelenmemiş olanların, davalarından vazgeçtiklerini gösterir ilgili mahkemelerden alacakları yazı ya da ilgili mahkeme kaleminin şerhini taşıyan dilekçe ile Kuruma başvurmaları halinde borçlanılan sürelerin geçtiği sözleşmeli ülkedeki ilk işe giriş tarihi esas alınarak geriye dönük aylığa hak kazanılıp kazanılmadığının tespiti yapılarak diğer aylık bağlama şartlarının da yerine gelmesi halinde bu taleplerine göre aylıkları bağlanacaktır.  Burada üzerinde önemle durulması gereken nokta Torba Yasa`nın yürürlüğe girdiği tarihten önce yurtdışı borçlanması tutarını yatırıp, yurtdışında işe giriş tarihine göre emeklilik için gereken diğer şartları(prim günü, sigortalılık yılı ve yaş şartlarını) yerine getirip aylık tahsis talebinde bulunan ve SGK tarafından aylık talebi red edilmiş kişi, Torba Yasa`nın yürürlüğe girdiği tarihten önce dava açıpta daha sonra Yasaya göre feragat ederse red edilen tahsis talebini takip eden ay başından itibaren emekli aylığına hak kazanır.

Yurtdışındaki işe giriş tarihinin Türkiye`de de işe giriş tarihi olarak kabulüne ilişkin olarak 2014/27 sayılı Genelge`deki açıklamalardan, Kurum ile borçlanma yapan kişiler arasında bir uyuşmazlık çıkma durumu söz konusu olduğu gözükmektedir. Şöyle ki, yukarıda bahsetmiş olduğumuz 18 ülkeden birinde hizmeti geçmiş olan kimse borçlanma yapıp, yurtdışındaki ilk işe giriş tarihini esas alarak emeklilik için diğer koşulları sağladığını düşünerek Torba Kanun`un yürürlük tarihinden önce tahsis talebinde bulunup da talebi reddedilmesi üzerine dava yoluna başvurmaması halinde kanaatimizce bu emekli aylığı tahsis talebinin kendisine kazanılmış hak sağladığı SGK tarafından kabul edilmeyecektir. Çünkü Genelge`de açıkça dava açanların geçmişe dönük olarak hak kazanabileceğinden bahsedilmiştir.

Takip eden yazılarımızda Torba Yasa`yı ele almaya kaldığımız yerden devam edeceğiz.

www.gurselavukatlik.com

 
Toplam blog
: 190
: 1419
Kayıt tarihi
: 26.06.14
 
 

Avukat ..