- Kategori
- Kültür - Sanat
Töre
YDÜ 4. Mezuniyet Oyunu "TÖRE"
Yakın Doğu Üniversitesi Sahne Sanatları Fakültesi Tiyatro Bölümü 4-5 Mayıs Cuma ve Cumartesi Turgut Özakman’ın yazdığı ‘TÖRE’ oyunu ile sahne aldı. Rejisörlüğünü bölüm öğretim görevlilerinden Murat Atak’ın yaptığı, 4. Mezuniyet oyunu TÖRE’de, bölüm öğrencileri; Sahne Sanatları Tiyatro Bölümü; Oyunculuk ve Dramatik Yazarlık öğrencileri ile birlikte 35 kişilik ekip görev aldı. Oyun, Yakın Doğu Üniversitesi Atatürk Kültür ve Kongre Merkezi (AKKM)’inde saat 20:30’da her zaman olduğu gibi halka açık ve ücretsiz oynandı. Yeni bir yaratıyla ortaya konan TÖRE oyununda görev alan ve emeğini esirgemeden ortaya koyan oyun ekibini sizlerle paylaşmaktan gurur duyuyorum.
Yazan: Turgut Özakman
Rejisör: Murat Atak
Prodüksiyon Dramaturgu
Ve Sahne Tasarımı: Yrd. Doç. Dr.Zerrin Akdenizli
Besteci: Prof. Dr. Cavanşir Guliyev
Işık Tasarımı İlyas Erdurucan (T.C Devlet Tiyatroları Işık Uzmanı)
Rol Dağılımı:
Nene Işıl Öztürk (Lisans 4)
Kara Hasan Mehmet Samer (Lisans 4)
Delikanlı Orbay Şehlikoğlu(Lisans 4)
Zühre Orida Yıldıran (Lisans 3)
Oğul Hüseyin Kombaycı (Lisans 3)
Küçük Gelin İrem Sayılgan (Lisans 3)
Ana Hanife Teyyareci(Lisans 3)
Büyük Gelin Çağla Topcan (Lisans 2)
Yeğen İlknur Durmaz (Lisans 2)
Hala Merve Kopar (Lisans 1)
Kız Fatma Tüney (Lisans 1)
Korobaşı: Ulaş Öğüç – Korobaşı (Lisans 2)
Koro: Mustafa Baysal (Yazarlık Lisans 4)
Çetin Trampacı (Lisans 2)
Onur Kayabaşı (Lisans 2)
Halit Tümkan (Lisans 2)
Hakan Sağlam (Lisans 1)
Asya Sökmen (Lisans 1)
İdil Gökyar (Lisans 1)
Neyra Karaböcü (Lisans 1)
Deniz Taylan Tombul (Lisans 1)
Reji Asistanı: Suzan Polat (Tiyatro Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi)
Makyaj Neriman Eroz
Sahne Tasarım Asistanı,
Butafor Yapımı
Ve Müzik Uygulama: Cafer Yeşilovalı (Oyunculuk/Lisans 2)
Sahne Amirleri: Ulaş Öğüç / D.Taylan Tombul
Işık Kumanda: Eslim Yıldırım (Yazarlık/ Lisans 2)
Dergi ve Broşür Editörü: İsmihan Yorgancı (Tiyatro Bölümü Yüksek Lisans Öğrencisi)
Sahne Tekniği ve
Oyun Fotoğrafları: Doğukan Keskinkılınç (YDÜ Uluslararası İlişkiler Lisans 3)
Dekor Uygulama: Akif Koca / Hüseyin Şamlı (YDÜ Atölyeleri)
Kostüm Uygulama: YDÜ Terzi Atölyesi
Sahneye koyduğumuz oyunlarımızı aksatmadan izlemeye gelen değerli insan Kurucu Cumhurbaşkanım Rauf R. Denktaş’ı bu yıl gözlerimiz deliler gibi aradı. İlk gece onun yerini doldurabilecek biri çıkar mı? diye bekledik… Ama çıkmadı. İkinci gece onun anısına onun koltuğuna bir karanfil bıraktık. O bizimleydi, yine gelmişti ve bizleri izliyordu bunu hissedebiliyorduk… Çağdaş bir tragedya niteliğinde olan Töre oyununu izleme fırsatını yakalayanlar kendilerini şanslı sayabilirler. Çünkü; bölümün geleneksel olarak sahneye koyduğu 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü oyunu dahil olmak üzere mezuniyet oyunu da sahnesizlikten dolayı en fazla iki gösterimle sınırlı. Ben de ekibin bir parçası olduğumdan diyebilirim ki; eserin ortaya çıkmasında tüm ekip, profesyonel tiyatroların teknik imkanlarını yarattılar. Ortaya konulan eserin uzun bir süre seyircisi ile buluşmasına olanak yaratılmasını isterdik… Ancak gelecek zamanda bu imkanların yaratılacağına olan inancımız da tamdır. Çünkü 2006 yılında bölüme başladığımda bölümümüzün bir binası yoktu. Göçebe kuşlar gibi hocaların ders saatlerini ve yerlerini bir kovalamaca oynar gibi takip ettiğimizi çok iyi hatırlıyorum. Sanat eğitimi verebilmek ve alabilmenin vazgeçilmezi sahnemiz; atölyelerimiz; kostüm odamız; makyaj odamız yoktu… Ancak bir yıl sonra bize ait bir bölümümüzün oluşu ise bizim için paha biçilmez bir değerdi. Şimdi büyüyoruz ve çoğalıyoruz… Artık bu derme çatma çatının da bize yetersiz geldiği bir gerçek. İyi işler yapabilmek; kurumsallaşmış bir üniversite tiyatrosunu seyircisiyle buluşmasını sürekli hale getirmek için heyecanlanıyoruz.
Kaç kişi bunun farkında bilmiyorum ama burada bir yaşam var… Tiyatro sanatının ışığında gerçekleşen döngüsel bir yaşam… Daha insan olabilmek ve daha çok insana ulaşabilmek adına… İşte bu döngülerden birini yaşadığımız Töre oyununu ekip olarak ele aldığımızda, eğitimin bir parçası olarak herkes edindiği bilgileri sahne üzerinde kullanılabilir hale dönüştürmek üzere çalışmalarda yerini alır. Orası (sahne), bizim için bir laboratuardır artık. Doğru tahlilleri yapıp, estetik anlayışıyla yeni bir yaratıda bulunmak bizim için kaçınılmazdır.
Turgut Özakman 1985’te yazdığı ‘Töre’ oyununu kadınlara adanmış bir ‘barış’ oyunu olarak nitelendirir. Kadını yüceltmek, kan davasını aşağılamak için yazılmış bu oyunda Töre, ‘ölüm’e karşın ‘yaşam’ı savunmayı seçen, ailedeki erkeklerin çoğunu yitirmiş sekiz kadının öyküsüdür.
Töre oyunu, sahne sanatları tarafından yeniden yorumlanarak hem yöresel özellikleri korunmuş hem de evrensel tragedyaya uygun biçimde soyutlanmıştır. Kökleri insanı sarmış sarmalamış ağaç, katı törelerin bağnaz duruşunu simgeler. Mekanın sağından dışarıdaki ışığı gösteren bir kapı yerleştirilmiştir. Doğru bir şekilde dışarıya çıkmayı başarsalar, yitirdikleri sevinci yakalayacaklar. Ancak sahne üzerindeki yükselti ve eğimlerle oluşturulan düzeneğin dilinden de anlaşılacağı üzere, töreye sığındıkça dibe çöken; bu yaşamın dışına çıkılmaya çalışırken de umut edilen yere varamamanın hayal kırıklığını görürüz. Oyunun yapısına eklemlenen ‘koro’nun etkisi ve işlevi ise tüm bunlardan farklıdır; zaman zaman seyirciyi izlediğinden uzaklaştırıp, uzak açıdan olaylara bakmasını sağlarken, zaman zaman da duygusal bağlanım yaratarak çift yönlü etki yaratılmıştır. Oyunun sahne yorumu ve müziğin etkili kullanımı Töre’yi çağdaş bir Türk tragedya’sına dönüştürerek, yazarın da amaçladığı içeriği sahne diline dönüştürür.