Torino Kefeni, kaderin en karanlık esrarı

Torino Kefeni nedir?

Neden Hıristiyan dünyası bu kefeni tartışıyor?

Bu konu bana bir hayli gizemli geldi. Kefen kime aitti, Hıristiyan dünyasının tartıştığına göre ciddi şekilde önemliydi.

Torino Kefeninin, Hz.İsa’nın ölümünden sonra sarıldığı kefen olduğuna inanılıyormuş!

İnanılıyormuş diyorum çünkü kimse emin değil. Zaten biz Müslümanların böyle bir şeye inanmamız mümkün olamaz.

Kuran-ı Kerim; Al-i İmran Suresi'nin 55.ayet:

Hani Allah şöyle buyurmuştu: “Ey İsa! Şüphesiz, senin hayatına ben son vereceğim. Seni kendime yükselteceğim. Seni inkâr edenlerden kurtararak temizleyeceğim ve sana uyanları kıyamete kadar küfre sapanların üstünde tutacağım. Sonra dönüşünüz yalnızca banadır. Ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.”

Bazı kesimler kefenin Hz. İsa’nın sarılmış olduğu bez olmadığına, Orta Çağdan kaldığına inanıyorlarmış.

Burada aklı karıştıran; bu siluet üç boyutlu görünümde! 440 cm boyunda ve 190 cm eninde olmasıymış! Sırrı hala çözülmemiş olan bu kefen;

Yıllarca Fransa’da bir manastırda saklanılmış.

Tarikat kapatılmadan kefen Tapınak Şovalyelerindeymiş.

Daha önce Bizans’taymış. Tapınak Şovalyeleri 1204’te, Dördüncü Haçlı Seferleri sırasında ele geçirmişler.

Dörde katlandığında ortaya Hz.İsa’nın resmi çıkıyormuş.

1578’de Torino Başpiskoposluğuna teslim edilmiş.

O tarihten itibaren oradaymış.

Kefenin üzerinde, önünde ve arkasında, çarmıha gerilerek öldüğü anlaşılan bir insan görüntüsü varmış.

Kefen, Torinto’da sergilendiğinde üç milyon kişi ziyaret etmiş.

Kefendeki resmin üç boyutlu görülmesi bir hayli enteresan!

Çarmıha gerilmiş bir insanın negatif görüntüsü varmış ve şaşırılacak kadar ayrıntılar mevcutmuş. Benim çok şaşırdığım bir başka olayda; kan lekelerine DNA testi yapılmış ve insan kanı olduğu anlaşılmış, kanın bir erkeğe ait olduğu AB tipi kan olduğu da saptanmış!

Kefende, toprak, toz ve polen zerreleri mikroskopik bulgularda, yalnızca Kudüs, Eriha çevresinde yetişen on dokuz ayrı bitki türü tesbit edilmiş!

Bütün bunların yanı sıra kefenin Hz.İsa’ya ait olduğuna inanmayanlarda var. Bunun bir sehtakarlık olduğunu söyleyenlerde!

İngiliz bilim adamları kefendeki siluetin, Leonardo Da Vinci'ye ait olduğunu söylüyorlarmış.

Da Vinci, kullandığı bir teknikle kefenin üzerine kendi siluetinin bırakmış.

İsteği; insanlık onu sonsuza dek hep bilsin, hatırlasın ve unutmasın!

Gerçek kefen 1300’lü yıllarda kayboluyor, sahibi olan Savoy ailesi Da Vinci’ye gidip bir çözüm bulmasını istiyorlar. Onun üzerine de üstad kendi siluetini böyle bir kefene yapıyor.

Hıristiyanlar için bu kadar önemli olmasının bir başka nedenin de kiliselerdeki Hz.İsa tasvirlerinde, kefenin üzerindeki siluete benzer olmasından kaynaklanıyormuş.

Hz.İsa’nın sülietinin olduğu mendili de yazmıştım.

Yine şaşırmıştım.

Bilinmeyenlere şaşırmamak mümkün değilki.

Nazan Şara Şatana