Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Mart '07

 
Kategori
Tarih
 

Trablusgarp Savaşı'nda İtalyanlara karşı bir İngiliz subayı

Trablusgarp Savaşı'nda İtalyanlara karşı bir İngiliz subayı
 

Osman Efendi (Teğmen John Smallwood) Trablusgarp Savaşında İtalyanlara karşı, 1912

Fransız gazeteci Georges Remond' un Balkan Savaşındaki yenilgimizi çarpıcı bir şekilde anlatan"Mağluplar Arasında" adlı kitabını okurken onun 1912 başlarında devam etmekte olan Trablusgarp Savaşı'na da katılmış ve gözlemlerini bir başka kitapta yayımlamış olduğunu ("Aux Camps Turco Arabes' Notes de Route et de Guerre en Cyrénaique et en Tripolitaine, 1912") gördüm. Bu kitabı bulmak için epey uğraşıyorum zira 1912 baskısı ve zor bulunuyor. Google'da bu kitapla ilgili bilgi ararken işte bu hikayeyi buldum. Sizlere, belki çoğunuzun bilmediği bir Trablusgarp Savaşı hikayesi anlatacağım ancak bu bir başka blogda okuyup sizlere tercüme ettiğim bir hikayedir (1). İngiliz teğmen John Smallwood hakkında Enver Paşa'nın Trablusgarp Savaşı notlarında da rastlanır ancak maalesef bu konuda çok fazla yazmamıştır (2)

<ımg alt="1912 yılına ait bir İtalyan karikatürü" hspace="0" src="/Images/Blog/BlogResimleri/26032007222101.jpg" align="baseline" border="0">

Fransız gazeteci Georges Remond, 1911-12 Türk-İtalyan Savaşı sırasında Derne Cephesi'ne 14 Nisan 1912'de gelmiş ve bu cephede kaldığı Ayn-Mansur kampındaki 3 haftalık sürede anılarını da şöyle yazmıştı (3):

"8 mayısta, İngiliz Teğmen John Smallwood ortadan kayboldu. John Smallwood müslüman olmuş ve kendisine Osman Efendi adı verilmişti. Kaybolma nedeni muhtemelen İtalyanlar tarafından öldürülmüş olmasıydı. Bir keşif harekatı içindeydi ve onu bulmak için gönerilen Libyalı mücahitler İtalyan mevzilerine 50 metre kala kan izleri görmüşlerdi."

"Bu müslüman İngiliz oldukça kendine has bir karaktere sahipti. Sarı saçlı, çok ince, boks maçında kırılmış bir burna sahip ve vücudu dövmelerle kaplı bir kişiydi. Oldukça cesurdu ve hayatı bir spor karşılaşması olarak tanımlamaktaydı. Savaşın her günü ne kadar cesur olduğunu bize göstermekte çok ısrarcıydı. Gündüz açık havada İtalyan ön hatlarının önüne kadar ilerleyip çayını demler veya hava karardığında Derne şehrindeki İtalyan mevzilerine içine dek süzülürdü."

"Bir bedevi ile birlikte Ayn-Mansur kampından son kez ayrıldığında, ay ışığı altında Dernedeki İtalyan mevzilerinin fotoğraflarını çekmeyi planlıyordu. Bana da çektiği bazı fotoğrafları vermeye söz vermişti ve ben de bunları Paris'te L'Illustration dergisinde yayınlayacaktım. Tahmin ediyorum ki bu kez İtalyan mevzilerine fazla yaklaştı ve yanındaki Libyalı mücahitle birlikte vuruldular; kampa geri dönmeye çalışırken yarlara düştüler. İtalyan askerleri ertesi gün onları bulmuş ve Derne şehrine götürmüş olmalıydı. Bunlar onların akibetlerini öğrenmek için peşlerinden gidenlerin istihkamların civarından ve şehirden öğrenebildikleri bilgilerdi."

"Aynı akşam, Ayn-Mansur kampındakiler Brassa kabilesinden bir şairin etrafında toplandılar ve bir ideal uğruna savaşan ve ölen bu müslüman İngiliz adamın ve yanındaki Libyalı mücahidin anısına yüksek sesle söylenen şiiri dinlediler."

<ımg alt="Derne'de Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları, 1912" hspace="0" src="http://blog.milliyet.com.tr/Images/Blog/BlogResimleri/26032007220309.jpg" align="baseline" border="0">

KAYNAKLAR:

(1) http://abugilan.blogspot.com

(2) http://safiaaoude.blogspot.com/2006_03_01_archive.html

(3) Georges Remond. Aux Camps Turco Arabes' Notes de Route et de Guerre en Cyrénaique et en Tripolitaine, 1912.

 
Toplam blog
: 5
: 2095
Kayıt tarihi
: 15.03.07
 
 

Plastik, Estetik ve Rekonstrüktif Cerrahi doçent doktoruyum. Acıbadem Kozyatağı Hastanesi ve Bağdat ..