Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Ağustos '10

 
Kategori
Futbol
 

Trabzon, PAOK ve Manisa: bu hikayeler ne anlatıyor bize?

Trabzon, PAOK ve Manisa: bu hikayeler ne anlatıyor bize?
 

Geç olmadı mı?


Bir önceki bloglarımda da vurguladığım gibi FB üzerinden bir kumar oynandığını düşünüyorum ve tüm oynanan maçların bunu belgelediğini düşünüyorum. Konuya bir çok şekilde bakmak mümkün tabi ama Avrupa'dan elenmemizde ve Trabzon'a yenilmemizde Aykut hocanın hatalarının önemli bir rol oynadığını ve sebeplerinin de pek hoş olmadığını düşünüyorum. 

Kendimi tekrar etmek istemeden şunu hatırlatmak isterim ki Aykut hoca Türkiye'de en iyi pas yapan, en iyi takım oyunlarından birini oynayan ve en çok pozisyona giren iki takımdan biri olan bir takımı devir aldı. Defansı beğenilmese de ligin en az gol yiyen üçüncü takımı olarak bitirdi geçen yılı. O takımın doğru dürüst kanat oyuncusu olmamasına ve formsuz bir forveti olmasına rağmen orta ve isabetli orta konusunda bile iddialı bir konumda olduğunu da hatırlatmak isterim. Bu takıma 5 kanat oyuncusu (Stoch, Dia, Caner, düzelen Uğur, geri gelen Kazım) ve yırtıcı, formda bir forvet (Niang) eklendi. Bu transferlerden Dia ve Niang oldukça geç yapıldı ve bunun da olumsuz etkileri oldu, özellikle Kazım kadro dışı, Uğur yine sakat ve Dia sakat olunca. 

PAOK maçında çoğu önemli eleştirmenin ortak yorumu ileri hattaki uyum sorunu oldu. Oysa, bunun kimseye sürpriz olmaması gerekirdi çünkü Niang apar topar gelmiş (ilk lig maçını Fransa'da oynamış!) Alex ile Stoch ise çok az beraber oynamıştı henüz. Bu 3 oyuncunun, daha sonra da Dia ile 4 oyuncunun uyumu maçtan maça artacak ve FB'nin ofansif etkinliği artacaktı. Sanırım bunu futbol ile ilgili herkes düşünebilirdi, ama her nedense uyumu arttırma, ve çok önemli bir maçı alıp moral bulmak yerine, Alex ve Stoch Trabzon maçında yedek oturtuldu ve Niang ile oynatılmadı. Verilen açıklama ise "dinlendirilmeleriydi". Semih'in sakatlanması ve Stoch'un mecburiyetten oyuna alınması ile dengelense bile maç, FB o maçta hem Alex, Stoch, Niang uyumunu arttırma, hem moral bulma, hem ezeli rakiplerine göz dağı verme fırsatlarını elinin tersiyle itti. Sezon başında dinlenme uğruna Fener'e geçen yıl büyük hasarlar vermiş TS takımı bir darbe daha indirdi ve Fenerin PAOK maçına yaralı gitmesine sebep oldu. 

Bende herkes gibi Aykut hocaya şans ve sabır gösterilmesi taraftarıyım, kısa zamanda teknik direktörlerin gönderilmesine karşıyım ama Aykut hocanın Fenere zarar vermesi geçen yıl başladı, Daum ile işbirliği yapmadı, ara transferde Feneri kanatları kırık bıraktı ve bu yıl tamamiyle gereksiz bir "değişim" uğruna şampiyonlar ligi, avrupa liginde takımın havlu atmasına, ilk derbiyi kaybetmesine, ve sezona kaos içinde girmesine sebep oldu. Çoğu eleştirmen geçen sezon Kazım'ın ciddiyetsiliğine rağmen oynatılmaya devam etmesi halinde Fener'in şampiyon olmuş olacağını yazdı. Dentinho alınsaydı bu çok daha kuvvetli bir ihtimaldi ve maliyetinin zaten neredeyse tümünü şampiyonlar ligine takımı direkt sokarak geri ödemiş olacaktı. Henüz 21 yaşında olan ve Brezilya genç milli takımın oyuncusu olan Dentinho geçen yılı 12 gol ve bir asist ile tamamladı, A takımında ilk yılı oldu bu. Bu oyuncunun yaşı itibariyle kötü bir yatırım olması söz konusu değildi. 

Fenerbahçe Aykut hoca ile çıktığı 6 maçın sadece ikisini kazanabildi, ikiside ligin nispeten zayıf takımlarına karşı ve geçen yılın formatıyla oynanılan maçlardı, 2 ön libero, tek forvet arkası Alex. Bu maçlarda Alex daha önceki 6 yılda yaptığı gibi takımını galibiyete taşıdı, 2 Gol, 2 Asist yaptı, sayısız duran topu takım arkadaşlarının kafalarıyla buluşturdu, takım 8 gol attı, onun oynamadığı veya yedek dinlendirildiği maçlarda ise ne olduğu malum. Ama neye hihmettir ki Aykut hocanın yerine alex tartışılıyor... Bu sezon 6 resmi maç oynayan takımda, henüz Stoch, Dia, Alex, Niang dörtlüsü bir arada oynayamadı, defansta ise sadece bir maç Gökhan, Lugano, Bilica, Dos Santos bir arada oynayabildi. Defansta ve ileride uyumsuzluk oyuncuların değil, geç kalan transferler ve kendi imzasını atmaya çalışan Aykut hocanın eseri. 

Avrupa'dan elenen FB'nin 9 yabancı oyuncusu var (Niang, Dia, Stoch, Alex, Baroni, Dos Santos, Bilica, Lugano ve tabi ki Guiza), oysa sadece 6 oyuncu aynı anda oynayabiliyor ve 2 oyuncu yedek kalabiliyor. Bu durumda Aykut hocanın bir yabancı stoper istemesi ne kadar mantıklı? Fener'in kaliteli bir Türk statüsünde stopere ihtiyacı var. Şu anda Caner kullanılarak Dos Santos'un yeri (ki Caner bek değil aslında), Selçuk kullanılarak Baroni'nin yeri doldurulduğunda kadronun olmazsa olmaz defans ve ofans kurgusu ancak kurulabiliyor, bu oyunculardan biri takıma girdiği an Alex, Dia, Stoch, Niang, Lugano, Bilica altılısından fedakarlık etmek gerekiyor. Ilhan'ın yetersizliği ortada, Özer ve M.Topuz kanat oyuncusu değiller ve Alex'in yerini dolduracak oyuncularda değiller. Bir yabancı daha transfer edileceğine yerli bir oyuncu gerekiyor açıkça...Vederson'un gönderilmesi ve Bursa'da her zamanki performansını gösteriyor olması bu çerçeve içinde değerlendirildiğinde önemli bir hata gibi duruyor. Selçuk ise Baroni'yi son 6 maçta, Baroni'nin vasat performansına rağmen kesemedi... 

Son olarak Okan'ın performansı çok sevindiriciydi, Alex'in onu maç içerisinde ve sonrasında onu sahiplenmesi ise çok güzeldi. Fakat Okan'ın Türkiye'nin en iyi sağ bekinin yedeği olması oynamasına ne kadar el verecek göreceğiz. 

 

 
Toplam blog
: 24
: 1070
Kayıt tarihi
: 27.07.10
 
 

Eğitimimi Fransa, Türkiye ve Amerika'da fransısca ve ingilizce olarak tamamladım. Bilgisayar mühendi..