Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Nisan '12

 
Kategori
Futbol
 

Trabzonspor, Fenerbahçe maçı öncesi ortamı geriyor! Amaç ne?

Trabzonspor, Fenerbahçe maçı öncesi ortamı geriyor! Amaç ne?
 

Trabzonspor cephesinden gelen açıklamalar/ demeçler, çoğuz kez, fıkra tadı veriyor.

Gündelik yaşamda karşılaşılan kimi ilginç olaylar da, Karadeniz fıkrası gibi görülür. Çalıştığım bir lisede, Trabzonlu bir okul müdürümden dinlediğim bir “durum”da olduğu gibi...

Bir Trabzon milletvekili, eş dost ziyaretine gider. Zamanı gelince Ankara uçar, hanımı Trabzonda kalır. Kadın eve varınca, anahtarı olmadığını anlar.

Anahtar kocasında, kendisi kapıda kalmıştır.

Kocasını arar, ulaşınca, durumu anlatır; kocası yol gösterir:

“Git otelde yat, ben anahtarı ilk uçakla gönderirim.”

Milletvekilinin bir adamı ilk uçakla evin anahtarını Trabzon’a götürür, Ankara'ya döner.

(Siz, milletvekilinden ne demesini beklerdiniz?

“Çağır bir çilingir, açtır kapıyı, değiştir kilidi.”)



*****

Trabzonspor cephesinden gelen açıklamalar/ demeçler, çoğuz kez, fıkra tadı veriyor.

Trabzonspor’un dünkü girişimini de, başvurunun özünü oluşturan kimi cümleleri de “fıkra” tadında okudum, gördüm.

Trabzonspor, TFFye ültimatom havasında bir yazı gönderiyor; emrediyor:

Şike ve teşvik delillerine ilişkin kararı ver, haklı şampiyonluğumuzu ilan et!

(Bu ne demek?
Bizim “şike ve teşvik”le ilgimiz yok.
Trabzonspor ne zaman aklandı?
Şike iddianamesinde, küme düşeceği söylenen 8 takım arasında Trabzonspor’un adı yok muydu?)


“Kuvvetli delillere ulaşılması nedeniyle 3 Temmuz 2011 tarihinde İstanbul Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcılığı ve İstanbul Emniyeti’nce soruşturma başlatılmıştır.”

(Soruşturmada/ iddianamede/ mahkemede Trabzonspor ve kimi yöneticileri yok muydu? Trabzonspor ne zaman aklandı?)

“Özerk bir kurum olan Türkiye Futbol Federasyonu, 3 Temmuz 2011‘den beri geçen 9 aylık sürede henüz bir yaptırım uygulamamıştır.”

(Bu ne demek?
Boşver araştırmayı, suçlananları dinlemeyi, onların savunmalarını, iddialar yeter, bizi ayır, onları/ Fenerbahçe’yi ve yöneticilerini cezalandır)

“TFF şike ve teşvikle ilgili karar vermemekle Anayasa’yı da ihlal etmektedir.”

(Bari kararı kendileri versinler; TFF de, TFF’nin kararı olarak ilan etsin.)

“Etik Kurul tarafından hazırlanan rapora göre Trabzonspor Kulübü temsilcileri herhangi bir şike ve teşvik faaliyetinde bulunmamıştır ve Trabzonspor Kulübü temsilcilerinin şike ve teşvikle ilgisinin bulunmadığı UEFA tarafından teyit edilmiştir”

(“Etik Kurul”, “şike ve teşvik faaliyetinde bulunmamıştır” tespitini neye dayanarak vermiş, bilen, kararı verdiği söyleyenlerin “Evet” dedikleri bir durum var mı?)

“Şike ve teşvikle ilgisinin bulunmadığı”nı UEFA mı teyit etti, yoksa TFF’den özellikle 2 kişinin UEFA’yı dolduruşu mu söz konusu?

Ne isteniyor?

“Etik Kurul raporu ve UEFA değerlendirmesine göre, fair-play’e aykırı herhangi bir faaliyete girişmediği açık ve kanıtlanmış olan Trabzonspor Kulübü’nün hakkı olan 2010-2011 futbol sezonu şampiyonluğunun gecikmeksizin Trabzonspor Kulübü adına tescil edilmesini talep ediyoruz.”

(Trabzonspor, kendine UEFA Şampiyonlar Ligi yolunu açan eski TFF’den (Mehmet Ali Aydınlar, Lutfi Arıboğan ve İlhan Helvacı) bir “kupa” istesin.)

“TFF’nin “talebe konu kararları açıklanmaması halinde” yapılacaklar ne?

UEFA ve FIFA nezdinde resmi başvurmak!

Kararın gecikmesinden veya soruşturmadaki usulsüzlüklerden dolayı UEFA veya FIFA’nın tüm takımlarımızı ve/veya milli takımımızı uluslararası futbol organizasyonlarından men etmesi halinde, bundan sorumlu olan kurul ve şahıslara karşı ilgili talimat, düzenleme ve mevzuattan doğan tazminat hakkımızı ve diğer yasal haklarımızı saklı tutmak!

*****

Aslında, Trabzonspor’un UEFA Şampiyonlar Ligi’ne alınması, yöneticileri/ taraftarları “ucuz”dan bir şeyler elde etmenin sürüp gitmesini bekler duruma soktu.

Emek vermeden bir şeyler elde etmek!

Bu sezon “boş”ta kalmış Trabzonsporun, UEFA Şampiyonlar Liginin tadı da damağında kalmış!

Bu sezon “tutunacak bir dal” aranıyor.

Demeç üstüne demeç veriliyor.

Pazar günü Kadıköy’de oynanacak Süper Final maçından önce böyle bir girişimde bulunması da anlamlıdır. Bu anlamlı olma, Fenerbahçe taraftarını kışkırtmaya yönelik olduğu biçiminde algılanmaz mı?

Kıştırtma amacına varırsa, “beleşten” 3 puana konma olur mu?

Puan gelsin de nereden, nasıl gelirse gelsin!

Son söz:

Fenerbahçe tribünleri, oyuna gelmemeli; futbolcular, o eski günlerdeki gibi oynamalı, “masa başı”nda bir şeyler elde etme ardında koşanların hevesleri kursaklarda kalmalı.


TURGUT ÇELİK/ Mersin

Bu blog Canlı Maç Anlatımı sayfamızda da yayınlanmaktadır

 
Toplam blog
: 2458
: 2418
Kayıt tarihi
: 10.11.08
 
 

24 Kasım 1944'te İspir'de doğdum. Ankara Kurtuluş Lisesi'ni, Dil ve Tarih - Coğrafya Fakültesi Tü..