Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Mart '11

 
Kategori
Spor
 

Trabzonspor "su balesinden" tam puan aldı.

Trabzonspor "su balesinden" tam puan aldı.
 

Gençlerbirliği-Trabzonspor maçının ilk yarısını izlerken ister istemez Cuma gecesi oynanan derbiyi hatırladım. Ankara ekibi maçın hemen başında şok bir gol bulmuş, saha şartları göz önünde bulundurulduğunda iyi futbol oynuyor, Trabzonspor da dengelemeye çalışıyordu.

Devre tamamlandığında twitter’a “bu maç Cuma günü oynanan derbi gibi sonuçlanırsa hiç şaşırmam” diye not düştüm.

Her iki takım da beni gerçekten şaşırtmadı ve haksız da çıkarmadı. Gençlerbirliği skoru koruma kaygısıyla tamamen geri yaslanınca, topu dikine ileri taşıyan ve çok kritik anlarda çıkarak takımına üç puan getiren goller atan Alanzinho’nun da ikinci yarı oyuna girmesiyle Trabzonspor maçı kendi lehine çevirecek pozisyonlar üretmeye başladı.

Gol de çok erken bir zamanda gelince zaten maçın kaderi şekillenmiş oldu.

Trabzonspor’da Burak ve Serkan çok etkili bir oyun ortaya koydular, Selçuk duran toplarda etkili ortalar yaptı, takımın galibiyetine direkt etkide bulundu.

Burak sahanın her bölgesinde topun Trabzonspor'a geçmesi için mücadele etti ve avantaj sağladı. İlk gol öncesindeki pozisyonda da o vardı.

Umut’un üzerine bir 100. gol laneti çökmüşe benziyor. Birkaç hafta önce kaçırdığı goller yüzünden söz konusu “100’ler Kulübüne girmeyi hak ediyor mu diye sorduruyor” şeklinde bir yorum da yapmıştım. Bu karşılaşmada da öyle basit gol vuruşlarını yapamadı ki insan yineleme ihtiyacı duyuyor.

Hazır Umut’la ilgili bir şeyler konuşuyoruz, önemli bir konunu hakkında bir soru soracağım.

Maçın çok kritik bir pozisyonunda Umut çizgiyi geçmiş topu Gençlerbirliği kalesine doğru ortaladı ve pas gole dönüştü. Ancak yardımcı hakem çok da haklı bir şekilde bayrağını kaldırarak hakemi uyardı ve gol iptal oldu. Trabzonsporlular bu pozisyona itiraz ettiler. Ancak gerçeği, doğruyu Umut biliyordu. Trabzonspor taraftarı hakeme, federasyona ve Fenerbahçe başkanına küfürler yağdırırken, Umut gidip taraftarına topu dışarıdan çevirdiğini söyleyemez miydi?

Rakibimizin bütün hatalarını mercek altına alıyoruz. Hakemlere yükleniyor, verdiği kararların arkasında mutlaka bir neden arıyoruz. Karşımızda biraz mücadele eden bir takım, oyuncu varsa bunun onların işini yapmaya çalışan sporcular değil de “satılmış” adamlar olduğunu ifade ediyoruz, bağırıyoruz. Sporcuların önceden hangi takım forması giydiğini tartışıyor, hakemlerin memleketlerini sorguluyoruz.

Ancak konu kendi dürüstlüğümüze gelince buna asla laf söyletmiyoruz. Duymuyoruz, görmüyoruz, habersiz kalıyoruz.

İşte mesele burada düğümleniyor.

Kaleci Onur’un başarılı performansının gölgesinde maça çıkan ve çok hatalı bir gol yiyen Tolga’nın maç sonundaki gözyaşı görüntüleri bu işi yapan insanların duygusal taraflarını bize göstermesi bakımından anlamlıydı. Bu bize Tolga’nın maç boyunca nasıl stres içinde oynamış olduğunu anlatmış oldu. Şenol Güneş bir kaleci olarak Tolga’nın hislerini en iyi anlayacak teknik direktördür. Mutlak suretle kendisi ile ilgilenmesi gerekiyor. Aksi durumda Trabzonspor’da bir kaleci krizi baş gösterecektir ve Beşiktaş ve Galatasaray’ı bugünlere getiren şey Trabzonspor’un da kapısını çalabilecektir.

Saha şartlarının da futbol oynamak için ne kadar zor olduğunun altını çizmek gerekiyor. Trabzonspor’un ilk yarının hemen başlarında su üzerinde topa sahip olmada çok zorlamış olduğunu izledik. Ancak ikinci yarı bu saha koşullarına alışan Trabzonsporlu futbolcular su balesinden tam puanı aldılar.

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..