Trafik canavarları

Her gün trafiğe çıkan kadınlardan biri olarak trafik canavarlarını anlamaya çalışıyorum.

Kişiler neden haklarına razı olup başkalarının haklarını gasp etmekte bu kadar atak ve girişkenler ..?

Halbuki bu özellikle neler başarabilirler ama illada bunu başkalarının hakkını gasp etmek için kullanırlar. En çok kişi hak ve özgürlüklerinden dem vuranlar, ilk başta onlar bu hakları gasp ederler.

Emniyet şeridini kullanarak direk kişinin hayatına gasp ederler, ölümüne neden olurlar.
Bir kere olsun düşünemiyor muyuz acaba o ambulansın içinde ki bizim yakınımız sevdiğimiz kişi olsa ve onu hastahaneye yetiştirmek için neler vermezdik. Gayretlerimizin boşa çıktığını ve o kişinin hayatını kaybettiğini görseydik acaba emniyet şeridini yinede ihlal eder miydik?

Her şey bir yana da kaza olan tarafın trafik şeridinin tıkanıklığından çok karşı şeridin trafiği tıkanır. Şeritler şişer, emniyet şeridi dolar. Bu da bir başka canavarlıktır bana göre. Çünkü kara bir merak yüzünden o kadar insanın hakkı gasp ediliyor. Kaza yerine ulaşmaya çalışan ambulansın, itfaiyenin ve kurtarıcın ulaşmasını engelleyerek direk kişi hayatına kast ediyoruz.

Neden pekala?

Sırf merakımızı gidermek için durup kazaya bakmanın yüzünden.

Ya biz bayan şoförlerin yaşadıkları?

Herkes sizler gibi dört dörtlük araba kullanamaz. Ama kırmızı ışıkta duran birine de korna basıp geç diye taciz edilmez değil mi?.

Bizler sizler gibi trafikte makas atamıyoruz, slalom

yapamıyoruz.

Sizler trafiğin pirisiniz.
Emniyet şeridini en iyi siz işgal edersiniz.
Karşı tarafta ki kazayı seyrederken en iyi siz kazaya sebebiyet verirsiniz.
Biz sizleri hemen tanıyoruz merak etmeyin. Kişiliği gelişmemiş tatminsiz birileri olduğunuzu hemen anlıyoruz.

Bu kurallar bizim can güvenliğimiz için konuluyor işimize gücümüze daha çabuk ulaşmamız için .

Kimilerimiz bu kuralları çiğneyip sonrada bu Türkiye düzelmez, bizler adam olmayız derler. Doğru bu mantıkla adam olamayız ve birileri hep gelir ve bizi güder. Kişiler hak ettiği yönetimlerce idare edilir değil mi? İşte şu andaki durumumuzda bu.
Bir trafik kuralına uymamaktan buraya kadar geldin ne oluyor dediğinizi duyar gibiyim. Yaşam bir bütündür birbirinden ayrılamaz. Kendi hayatımıza ve şehrimize sahip çıkmak zorundayız. Çünkü bu memleket bizim.

İnsan olmak kişi hak ve özgürlüklerine sahip çıkmak bu kadar mı zor.
Unutmayalım ki; demokrasiyi içimize sindiremezsek başkaları tarafından güdülmeye mahkum oluruz.

Tarihimizde bunun örneklerini çok yaşadık, halen de yaşıyoruz canlı canlı.

Benim özgürlüğümün başladığı yerde sizin özgürlüğünüz biter işte bu dur demokrasi anlayışı.

Bunu öğrendiğimizde gerçek demokrasiye kavuşmuş oluruz.