Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

12 Kasım '12

 
Kategori
Güncel
 

Trafik cezalarındaki adeletsizliğin nedeni ceza ve kuralların kişiye özel olmamasıdır...

Trafik cezalarındaki adeletsizliğin nedeni ceza ve kuralların kişiye özel olmamasıdır...
 

Çok şoför tanıdım hayatımda... Şimdilerde ise sürücü demeyi tercih ediyorum... Bunu şoför kelimesiyle nerdeyse bütünleşen bazı insanlara saygımdan yapıyorum... Eskiden tanıdığım şoförler hem sürücü hem de arabalarının tamircisiydi... Arabaları sanki arkadaşıydı onların... Tamirciye filan gitmezlerdi... Parçaların büyük kısmını yedek olarak arabalarında taşırlardı... Onlardan kalmadı artık... Yeni teknoloji ile başa çıkamazlardı zaten...

Kendimde nerdeyse otuz yıldır araba kullanırım... Nerdeyse konulmuş tüm kurallara uyarım... Bu yüzden çok dalga geçerler benimle... Hatta hayatımda ilk hızdan yediğim ceza olay olmuştu: Flaş! Flaş! Flaş! Kuyucak fazla hızdan ceza yemiş diye... Oysa bir cenazeye yetişmem gerekiyordu... Ve cenaze bizim için bekletiliyordu... Neyse helal hoş olsun...

Diyeceğim bunca yıllık deneylerimin sonucunda kendime göre ''hata yapan/ceza yiyen'' sürücüleri üçe ayırıdım... Yolda giderken yada başka yerde onların ayırıcı özelliklerinden hemen tanırım: Yani ortalamadan farklı olarak diyorum... Ortalama olan (sisteme uyma anlamında) zaten bunları da içinde barındıran ancak düzgün tarafı daha çok olandır... Ve o kadar eminimki hata yapan ile ceza yiyen insanlar çok farklı...

Orhantipi olanlar; bunlar arabayla genellikle kavga ederler... Aslında bunlar işte işle, evde çoluk çocukla, sokakta karşılaştıklarıyla, denize girseler denizle kavga ederler... Trafikte ise kendi arabalarıyla, diğer arabalarla, ışıkla, yayayla vs vs kavga içinde olurlar... Sert ve güvensiz araba kullanırlar... Yaptıkları hatalara karşı olağanüstü kaba ve duyarsızdırlar... Asla sorumluluk kabul etmezler, hatta kader derler...

Cihan tipi olanlar; bunların araba hakimiyetleri, sürüş teknikleri olağanüstüdür... Arabayı mükemmele yakın idare ederler... Arabanın teknik bilgisi hakkında doludurlar... Bir arabayla neler yapılıp yapılmayacağını iyi bilirler... Ancak bu tipleri yolda bir araba geçmeye görsün... Yapmayacakları hız, yapmayacakları delilik yoktur... Sanki kırmızı görmüş boğaya dönerler... O saniyeden sonra hiç bir kural kalmaz... Söz ettiğinde ise küfür olarak algılarlar...

Muhlis tipi olanlar; bunlar zaten gündelik yaşamda neyseler direksiyonda da aynıdır... Kimseyi kırmamaya, hatta yardımcı olmaya gayret ederler... Aceleleri yoktur... Yolda giderken kendilerini ve arabadaki yolcularını rahat ettirmeye çalışırlar... Ama dedim ya gündelik yaşamda neyseler yine öyledirler direksiyonda diye; bir büyük rakı içmiş olmaları onları araba kullanmaktan alıkoyamaz... Ve inanın hiç bir şey değişmez... Yine olağanüstü dikkatle ve sabırla yolculuklarını bitirirler...

Şimdi bu üç kişiliği göz önüne alarak vardığım sonuçlara gelince:

 Ben muhlis tipi olanların arabasına gönül rahatlığıyla binerim... Bir küçük rakı içseler bile geçer arka koltukta uyurum... Bu adam hız yapacak, hata yapacak diye derdim olmaz... Bu tipler için promil oranı en az 100 olabilir deseler canı gönülden onaylarım... Yaşamın kıymetli olduğunu bilir bu insanlar... Hiç hata yapmazlar ancak en çok ceza bunlara kesilir...

Orhan tipi olanların arabasına kesinlikle binmem... Bu tipte olanlar için hız sınırları, ve alkol promili kesinlikle yüzde elli azaltılmalı deseler kesinlikle bunu da kabul ederim... Bunlar yüzünden çok can yanar... En çok hatayı bunlar yapar... Ancak herşey yasal sınırlar içinde kaldığı için hiç ceza yemezler...

Cihan tipi olanların arabasına belki binerim... Ancak yolda kesinlikle başka bir Cihan tipi daha olacağından uzun yola çıkmam... Hata ile bindim diyelim, öyle bir anda onu durdurup inebilmek için kesinlikle tabanca bıçak taşırım... Başka türlü durduramazsınız çünkü bunları... Bu tiplerin uzun yola çıkmaları yasak diye madde koymalı deseler kesinlikle desteklerim... Kişisel olarakda tek damla alkolü hepten yasaklarım bunlara... Bu tiplerin peşine bir ekip takılsa, İstanbul'dan Afyon'a varamazlar... Çünkü yolda ehliyet puanı biter... Bu tiplerin yaptığı hataların bedeli çok ağır olur... Kendileri kadar başkalarının da canını yakarlar... Ancak genelde ''trafikteki radar yardımlaşması'' sayesinde yırtarlar... Pek az ceza yerler...

İşte bu yüzden trafik cezalarındaki tek düzelilik adalet dağıtmıyor bana göre... Kazaların temeli gerçekten araştırılsa, asıl nedenin kişilik bozuklukları olduğu görülecektir...

Bu tipleri nasıl tespit edeceğiz diye soruyorsunuz galiba? Herkese ehliyet dağıtan doktorlar bulsun buna çareyi de...

Amacım alkollü kişileri şirin göstermek filan değil… Amacım en az alkol kadar tehlikeli, saklı kalmış kaza nedenlerine dikkat çekmek… Bu üç kişiliğin birleşmesinden oluşan psikopatlarla karşılaşmamanız dileklerimle…

 
Toplam blog
: 615
: 948
Kayıt tarihi
: 25.06.10
 
 

1959 Denizli doğumluyum.. İ.Ü. İktisat Mezunuyum.. Emekliyim ve hala çalışıyorum.. Yaşam bizden önce..