Trafik kazaları ve insan faktörü..!

Hemen hemen her sürücünün karayolu, trafik levhaları vb.. kendi dışındaki konularda şkayetleri olmakla beraber yapılan istatikler kazaların altında yatan en önemli unsurun %97' lik çok net bir skorla "Sürücüler" olduğunu ortaya koyuyor. Trafik kazasıyla gelen (çoğunluğu miniklerden oluşan 33 vatandaşımızı kaybederek) çok büyük bir acıyı yakın zamanda millet olarak yaşadık. Bu kaza işin farklı bir boyutunu çok daha net bir şekilde ortaya koydu. O da ticari araç kullanan sürücülerin tamamının olmasa bile pek çoğunun bu büyük sorumluluğun bilincinde olmadığıydı.

Son verilere göre şu an Türkiye' de 2.5 milyon civarı ticari araç kullanma ehliyeti olan sürücü var. 2004 yılında çıkarılan bir yasa gereğince bu sürücülerin her 5 yılda ticari araç kullanımına ehil olduğunu, yani bunca insanın hayatını veya çok tehlikeli maddeleri taşıma sorumluluğuna hem ruhsal hem de bilgi anlamında sahip olduğunu göstermek adına bir tür Psiko-Teknik sınava girerek bir belge alması gerekiyor. Bu belgeyi şu ana kadar almış sürücü sayısı 80.000 civarında. Devlet sürücülere bu belgeyi almaları için 2009 yılına kadar süre tanımış. Bu belgeyi verebilecek birçok merkez de bugünlerde sinek avlar durumda. Çünkü gelip giden pek kimse yok. Şu saatten sonra tüm sürücüler bu belgeyi almak için harekete geçse bile yaklaşık 2.5 milyon sürücünün bu belgeyi alması 3 yıl civarında bir vakit alacak.

Olayın bir başka acı tarafı daha var. O da şu ana kadar alınmış 80.000 civarındaki belgenin 25.000 kadarının usülsüz olarak verildiği gerçeği. Çünkü bu belgeyi vermekle yükümlü kurumların bir günde test uygulayabileceği sürücü sayısı 8 iken, günde 40 kişiye belge veren bazı test merkezlerinin bu işi ne kadar inandırıcı yaptığını gösteriyor. Hatta bu tür belgelerin sınava girmeden sürücüye posta yoluyla ulaştırıldığını söyleyen insanlar bile var. Yani Avrupa Birliği standartlarına ulaşmak amacıyla yasa çıkarmak hiçbir şeyi değiştirmiyor. Bu standartları destekleyecek denetim mekanizmalarını kurmadan, bu standartlarda düşünmeyen bireyleri yetiştirmeden pek yol katetmek mümkün gözükmüyor. Sonrası malum. Ancak Afrika' daki bir ülkede bir iç savaşta kaybedilen insan sayısı kadar vatandaşlarımızı bir günde yitirmeye devam ederiz.

Hoşcakalın..!