Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Mart '09

 
Kategori
İş Yaşamı - Kariyer
 

Trajik!

Trajik!
 

http://www.arastiralim.ne


Kurumsal şirketlerde görevi sadece kendisine gelen e-mailleri, diğerleri ile paylaşmak olan, bunun karşılığında da ciddi maaş alan adamlar var…

Bunların yanında birde e-mailleri paylaşanın attığı e-mailleri diğerlerine göndermeyi seven çalışanlar da var…

Bir de e-mailleri paylaşanın attığı e-mailleri, diğerlerine göndermeyi seven çalışanların, gönderdiklerini yayanlar da var…

Kafanız karıştı değil mi?

Daha basit anlatayım, siz bu tip bir adam değilseniz aynı e-maili üç defa alıyorsunuz… Ezberleyene kadar okuyorsunuz!

&&&

İnsanların, çalışma saatleri boyunca kaç defa tuvalete gidip ne kadar kaldığının çetelesini tutmaya çalışan zihniyetler, neden sistemlerinde dolaşan e-mail trafiğini kontrol etmezler?

&&&

Varsayalım ki bu tuvalet sistemini kurdurmuş şirketlerden birinde çalışıyorsunuz, bayan bir çalışansınız… Ben de sizin yöneticinizim!

Mideniz bozuk, sabah sekizden akşam beşe geder, dokuz defa tuvalete gitmişsiniz, klozette oturma süreniz 35 dakika!

Acar bir amir olarak durumun farkına varıp… size telefon ediyorum…

“ Zehra Hanım, rica etsem odama gelebilir misiniz?”

Beş dakika sonra, içinizdeki merakla, odama geliyorsunuz… Sizi buyur edip masamın karşısında bulunan koltuğa oturmanızı rica ediyorum…

<ı>Bu tarz odaya çağırma durumlarında, eğer çağıran kulağınızı çekecekse peşrevsiz konuya girer…

<ı>Eğer peşrev çekmeye başlarsa, bilin ki işten atılacaksınız…(!)

“ Zehra Hanım, yaptığımız tespitlere göre dün mesai saatleri boyunca dokuz defa tuvalete gidip, tam otuz beş dakika klozette oturup, 17 metre tuvalet kâğıdı tüketip, kırk litre su harcayıp, yarım sabunu da bitirmişsiniz… Konu ile ilgili yazılı savunmanızı, şirketimizin gözbebeği, çalışanların haklarını korumayı kendine ilke edinmiş, insan kaynakları departmanındaki kanatsız melekler alacak tabii… Ondan önce ben olayın sebeplerini kendi kulaklarımla, sizin cümlelerinizle duymak istedim… Buyurun sizi dinliyorum…”

Zavallı Zehra, nasıl cevap versin bu soruya… Ne desin şimdi bana…

“ Ali Bey; Dün gece ayıptır söylemesi kuru fasulye yedik, aslında pişirmeyecektim ama eşim çok ısrar edince, bir gece önceden de ıslatmış oldum… Yanına da pilav yaptık… Kuru fasulye pilav olur da kütür kütür lahana turşusu olmaz mı? Üzerinize afiyet acı biberi de çok severim… Giriştik tabii… Bu sabah uyandığımda içim yanıyordu… Dolaptan buz gibi soğuk suyu içince, serviste bir garip haller olmaya başladı bana, iş yerine kapağı zor attım… Gerisini biliyorsunuz işte… Hatamdan dolayı çok özür dilerim, bir daha tekrar etmesine kesinlikle izin vermeyeceğim!”

&&&

Kurgu komik ve ütopik geldi size değil mi?

&&&

Okan Bayülgen son yaptığı programda bu konuyu işledi ve şu haberi okudu;

ARJANTİN'DE bir süpermarket, işgücü kaybını ortadan kaldırmak için akla hayale sığmayacak insanlık dışı bir yönteme başvuruyor. Süpermarkette çalışan kasiyerler, yöneticiler tarafından, iş sırasında tuvalete gitmelerine engel olmak amacıyla yetişkinler için tasarlanmış alt bezi takmaya zorlanıyor. Yerel haber ajansı "Diarios Noticias"a konuşan sendikacı Jorge Cordova, ülkenin batısındaki Mendoza eyaletindeki süpermarkette çalışan kadın kasiyerlerin alt bezi takmaya zorlandığını söyledi.”

&&&

Şimdi komik mi?

 
Toplam blog
: 1280
: 1114
Kayıt tarihi
: 09.08.06
 
 

Deniz tutkunu.Amatör kıyı balıkçısı. Aynı Şarkı ve Ilık Havada Hoşça Kal adlı kitapların yazarı ..