Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Mart '07

 
Kategori
Kent Tarihi
 

Tramvayın yönünü değişirse... [2]

Tramvayın yönünü değişirse... [2]
 

Dönemin gezginleri zaman zaman İzmir’i beğenmediklerini kötü bir şekilde dile getirirken, Paul Lindenberg, ilk görüşte vurulmuştur İzmir’e:

“Ne muhteşem, ne sıcak manzara bu!”

Lindenberg, İzmir'i anlatmaya rıhtımdan başlar:

“İnsan büyük ve önemli bir limana geldiğini hemen farkediyor. Oldukça büyük olan limanda her milletin bayrağını taşıyan gemiler dikkat çekiyor; limana giren ve çıkan gemilerin düdükleri, büyük tonajlı yük gemileri ve gemiler arasında dolaşan tekneler; mağazalar, acentalar, restoranlar, dükkanlar ve kahvehanelerin yan yana dizildiği kıyıda ulaşımı sağlayan değerli halılarla süslü kayıklar; önlerindeki bir eşek tarafından çekilen birbirine bağlı ve olabildiğince yüklü altı, sekiz ya da on deveden oluşan kervanlar, gülle gibi çuval ve balyaları arabalara yükleyen hamallar; altın ve gümüşleri şıngırdatan seyyar Ermeni döviz büroları, kavga eden, bağıran ve vahşi çığlıklar atan Rum tüccarlar, kara cübbeleriyle Rum Papazlar ve uzun kaftanları, yüksek gri keçe arakiyeleri ile ölçülü adımlarla yürüyen Müslüman dervişler... Bu resmin hemen yanında ve onu bütünleyen, son moda Paris tuvaletleri içinde şık ve güzel kadınlar; insan, acaba bu kadar lüks ve şatafat Paris’te bile hor görülmez mi, diye düşünmeden edemiyor.”

Türk mahalleleri, Osmanlı’nın güç kaybı ve Hıristiyanlara tanınan imtiyazlar nedeniyle fakirdir. Ancak temiz ve hoşgörülü, çağdaş bir yapı içindedir daha o zamanlardan. Şimdiki Fevzipaşa Bulvarı ile Alsancak (Punta) arasına yerleşmiş olan Frenk Mahallesi, zenginliğin de etkisiyle süslüdür, pırıl pırıldır.

1903 yılında İzmir ekonomisine baktığımızda, kentin Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük ticari gücünü elinde tuttuğunu görürüz. Bir yıl öncenin rakamlarına göre 150 milyon Alman Markı’nı bulan ticaret hacmi ile İzmir, önemli bir ihracat limanı olmuştur bile... Bu sonuçta İzmir-Aydın Temdidi Demiryolu Hattı ve İzmir-Kasaba Demiryolu Hattı’nın rolü büyüktür. Kent içi ulaşım da, aynı ihracat kaygıları ile çok önemsenmiştir.

Bilhassa liman işçilerinin yoğun olarak yaşadıkları Halkapınar’a belediye tarafından tramvay döşenmesine karar verilir. “Alsancak Tramvay Hattı”, 1900 yılı ortalarında 1.5 km. ilavesiyle Punta Gar’ından bugün Halkapınar Metro İstasyonu’nun bulunduğu Paralıköprü’ye kadar uzatılmıştır...

1515 metre uzunluğundaki hat 13 Temmuz 1903’te hizmete başlamıştır. Belediye 210 bin liraya inşa ettirdiği Paralıköprü-Halkapınar hattını kendisi işletmemiş ve 12 yıllığına Rıhtım Şirketine ait Kordon Tramvayları İdaresine kiralamaya karar vermiştir. Kokaryalı’ya kadar gelen Konak-Göztepe Tramvay Hattı’nın Agamemnon Ilıcalarına ve Narlıdere’ye kadar uzatılmasına ilişkin girişim ise Meşrutiyet’in ilanı sonrasına uzanır...

Osmanlı sanayisinin gerilemeye yüz tuttuğu dönemler, “lonca”ların ortadan kalkmasıyla teknik eleman sıkıntısının had safhaya ulaştığı 19. yüzyıl sonlarında, “meslek okulları” açma fikri doğar. Mithat Paşa’nın 1867’de başlattığı eğitim seferberliği, kısa zamanda ülke geneline yayılmıştır. Hemen bir yıl sonra açılan “İzmir Islahanesi”, bugünkü adıyla Mithatpaşa Endüstri Meslek Lisesi, 145 yıllık tarihini işte böyle başlatmıştır!...

Cumhuriyet’in ilanıyla adeta huzura kavuşur bu meslek yuvası. Yetimhane olma özelliği sona erer. “İzmir Sanatlar Mektebi” olarak anılmaya başlar... 1927-1928 öğretim döneminde öğrencilerin açtığı sergiyi gezen Atatürk altın madalya ile ödüllendirilir... Ne yazık ki 1930 yılında, okul, yanı başındaki Karantina Deresi’nin taşmasıyla sel felaketine yenilir, tüm makine ve teçhizat da... 1931’de “Bölge Sanat Okulu”na dönüştürülen okul, 1943’te ise “Mithatpaşa Sanat Okulu” adını alır...

Ama asıl önemlisi, 1935’ten sonra okul çehresinin bambaşka bir hal almış olmasıdır. Öğrenciler sınavla alınır, elektrik gibi çağa uygun bölümler eklenir. Artık okul yaşamı gerçeğe bürünmüştür. Sonradan gülümseyerek anlatılacak anılar kazanıyordur ders sıralarına...

1940 mezunu Haydar Yücel okula ilk girdiği yıl, bunlardan birini dinlemiştir:

“1934’te öğrenci kartlarının çıkarılması gecikince, tramvay yetkilileri tam bilet kesmeye kalkışmış. Buna sinirlenen öğrenciler de kaynak makinasını alıp, tramvayın yönünü değiştirmişler.”

 
Toplam blog
: 353
: 3712
Kayıt tarihi
: 28.02.07
 
 

"29 Temmuz 1980’de İstanbul’da doğdu. Celal Bayar Üniversitesi, İşletme mezunu. Şiir, deneme, öykü, ..