Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Şubat '10

 
Kategori
Spor
 

Transferde üç model; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray...

Transferde üç model; Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray...
 

Şimdi önümüzde üç model var.

Birincisi Beşiktaş modeli; elindeki kadronun sezonun ikinci yarısı için yeterli olduğuna inanan ve transfer yapmayan takım.

İkincisi Fenerbahçe modeli; teknik direktörü transfere ihtiyacı olduğunu söyleyen, sportif direktörü bu gereksinimle birkaç haftasını yurtdışında futbolcu arayarak geçirdikten sonra yerli bir santrafor alıp, sezonun ikinci yarısına elindeki kadro ve yeni takviyesiyle devam edeceğini açıklayan takım.

Üçüncüsü Galatasaray modeli; sağda solda kiralık, satılık, bedelsiz ne kadar futbolcu varsa takımına kazandırmak için oradan oraya koşuşturarak gösterişli ve ses getiren transferler yapan takım.

Çok ilginç bir ikinci devre izleyeceğiz. Çünkü bu üç model de ilerleyen haftalarda sıkça karşımıza çıkacak ve tartışma yaratacağa benziyor.

Biz şimdi bu üç modeli kendi içinde kısaca tartışmaya çalışalım.

Geçen Sene Beşiktaş ligi aynen bu sezon gibi altıncı sırada tamamlamış; sıralamadaki takımlar arasında adı şampiyonlukla en az bir arada anılan takım durumundaydı. Ancak sezon ortasında çok önemli iki transfer gerçekleştirdi; Yusuf Şimşek ve Ernst. Her ikisinin de kalan 17 maçta Beşiktaş’a kazandırdığı hava, direnç ve güven şampiyonluk bir yana Federasyon Kupası’nı da getirdi.

Aynı dönemde Fenerbahçe Brezilya’dan adı sanı duyulmamış bir adam getirdi. Yeri Ernst’inkiyle aynıydı. Neredeyse hiç forma şansı bulamadı.

Geçen sene devreyi bu iki takımdan da iyi durumda kapatan Galatasaray’ın ikinci devre önce teknik direktör sonra da kadrosundaki bir futbolcunun çıkardığı krizle uğraşırken ligi hepsinden geride bitirdiğini hatırlıyoruz.

Buradan çıkaracağımız kestirmeden sonuç:

1. Takımların ihtiyaç duydukları bölgelere transfer yapmaları faydalı olabilir.

2. Transfer yapmak için adı sanı duyulmamış kişileri sadece ülkesinin ismi yüzünden transfer etmek takımın havasını bozabilir.

Beşiktaş’ın transfere ihtiyacı var mıydı?

Bu soruya verilecek cevap çok net gözüküyor; kesinlikle evet, diyebiliyoruz. Sezon başında takıma kazandırılan oyuncuların özellikle ofansif yönde uyum sağlayamamaları, takımın hücum yapmayı bir türlü beceremiyor oluşu, gol sıkıntısı çekmesi ki şu an Beşiktaş 21 golle rakibi olan beş takım içinde açık ara en az gol atan durumundadır. Kayserispor’un gol sayısı 30’dur. Sn. Denizli’nin bu sezon başından beri futbol takımına karşı bir türlü konsantre olamamasının transfere gerek yok kararında çok büyük etkisi olduğunu düşünmemiz için yeterince sebep varken bir de araya sağlık sorunu girmesi belki de sorunu güçlendirecektir…

Fenerbahçe’nin yaptığı transfer yeterli midir?

İlginçtir Fenerbahçe ligin ilk devresinin son bölümlerinde, kupa maçlarında ve sezonun ikinci yarısının hemen başında gösterdiği performansla taraftarına güven vermektedir. Üstelik bir süredir gol sıkıntısı yaşayan takımın son karşılaşmalarda yüksek ortalama tutturması da daha önce ihtiyaç duyulan santrafor eksikliğini de bir anda ortadan kaldırmış görünmektedir. Fenerbahçe’nin sağ kanadı olsun, sol kanadı olsun alternatifli haliyle de “ben kendime yeterim” görüntüsü çizmiştir. Hatta onunla da yetinmemiş; as kadrosundan beş eksikle çıktığı Sivasspor maçında da olağanüstü bir performans göstermiştir. Bütün bunları alt alta eklediğimizde Fenerbahçe’nin belki de transfer edecek oyuncu bulamamasından ötürü zorunlu olarak aldığı karar tutmuştur.

Kuşkusuz bir de şu var; diyelim ki bir oyuncu transfer edildi? Takımdan kesilecek oyuncu kim olabilir? Bu sorunun cevabı yoktur.

Galatasaray takımını yenileyerek bir uyum yakalayabilecek mi?

Galatasaray’ın durumu ise oldukça çetrefilli gözüküyor. Galatasaray sakatlıklar yüzünden sezon başında kurduğu kadroda köklü değişiklikler yapmak zorunda kalmıştır.

Ligin ilk devresinde takımın gol yükünü çeken Baros, Kewell uzun süreli sakatlıkları yüzünden takımdan uzaklaşmıştır. Nonda da bu sakatlıklar yüzünden takıma kazandırılan oyuncular nedeniyle oluşan kontenjan sorunu yüzünden gönderilmiştir. Galatasaray defans hattında yaşadığı istikrarsızlığı yeni bir stoper alarak kapatmak istemiştir. Bütün bunları alt alta koyduğunuzda takımın neredeyse yarısı sezon ortasında yenilenmiş ya da revizyona tabi olmuştur.

Açıkçası bir takım içinde bu kadar köklü değişiklikler yapılması her zaman risklidir. Bırakın yeni transferler yapmayı Fenerbahçe’nin bu hafta yaşadığı deneyim gibi takım içindeki mevcut oyuncuların beş tanesinin yerine oynatılan oyuncular bile sorun yaratabilecekken transfer yoluyla takıma kazandırılmış yeni futbolcuların uyum sürecini ne kadar çabuk atlatabilecekleri çok önemli bir deneyim olacaktır.

Uzay Gökerman

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..