Traşlı maydonoz satıcısı

Her gün akşamüzeri iş dönüşü bir seyyar satıcı dikkatimi çeker.

Arabamla geçerken bile bu 30-35 yaşlarındaki adamın pırıl pırıl giyimi, traşlı yüzü ve düzenli taranmış saçları dikkatimi çekiyor. İçimden :”Bugün de tezgahı traşlı açmış bu adam” demekten kendimi alamıyorum.

Sattıklarına gelince sadece 3 tekerlekli bir seyyar satıcı arabasının üstündeki yeşillikler… Bu günlerde semizotu, maydanoz satıyor. Belki de sattıklarının hepsini toplasanız 100-150 lirayı geçmez. Bazen de kıvırcık, turp veya limon satar.

Ama adam, giyimi  kuşamıyla beni çatlatacak ! Sanki daire amiri. Pırıl pırıl boyanmış ayakkabılar, ütülü pantolon, yaz mevsimine uygun açık renkli kısa kollu bir gömlek, her gün traşlı bir yüz ve özenle taranmış saçlar…

Bu adamı böyle tezgah başında görünce:” Satıcı nerde ?” diyesiniz gelir.

Sırf, temiz giyimli ve tezgahı düzenli olduğu için yeşillikleri özellikle kendisinden almaya başladım. Sonradan adının “Bilal” olduğunu öğrendim.

Bir gün şakayla: “ Bilal bu gün yine kalemtraşsın, ne o mahkemeye mi çıkacaksın?” diye sordum.

“Hayır beyefendi , ben her zaman tezgahı açarken temiz giyimli ve traşlı olmayı severim. Sakallı ve düzensiz olursam sanki müşteriye saygısızlık olur, derim.” dedi.

Kendisine teşekkür edip ayrılırken: “ Peki, bana beyefendi dedin, kadınlara nasıl hitap ediyorsun?”

“Yaşı kaç olursa olsun, kadınlara Hanımefendi, erkeklere Beyefendi derim efendim.” dedi.

Elbette herkes yaptığı işi tam layıkiyle yapıp, giyim kuşamı da temiz ve düzenli olursa kendisi kazanır. Bu ister bir doktor, ister bir çaycı, isterse tezgahtar olsun.

Ha, bu günlerde okulların önünden geçerken kimin öğretmen, kimin öğrenci, kimin kantinci, kimin vatandaş olduğunu ayırt edemiyorum da.

Umarım bunlar  “Traşlı maydanoz satıcısı”nı örnek alırlar !