Tren

Bu devirde tren kazaları oldu mu nedense aklımıza  otomatik olarak Hindistan ve Pakistan geliyor.

Araç sayısı arttı, karayollarındaki kazaların çoğu sürücülerin bireysel hatalarından kaynaklanıyor,  hız sevdası, dikkatsizlik, hatalı sollama, trafik kurallarına uymamak vs vs.

O yüzden karayollarındaki kazalarda böyle bir değerlendirme yapmamız mümkün değil ama tren kazaları…

Hayır.

Yakışmıyor.

Bu çağda, bu teknolojik imkanlarla…

Türkiye’ye yakışmıyor.

Haftaya acıya gark olarak başlamıştık.

Sevdiklerine giderken ölüme yol aldıklarını nereden bilebilirlerdi ki?..

Pazar günü meydana gelen kazanın ardından Cumhurbaşkanlığı törenlerinin “kutlama” kısmı iptal edildi yerinde olarak.

Ama dalga dalga binlerce aileye yansıyan bir gözyaşı selinin ortasında “yas” neden ilan edilmedi; acılarda ortak olmadığımız zaman hep eleştiri gelecektir “Suudi Arabistan kralı için yas ilan eden Türkiye, neden kendi insanları için çok zor yas ilan eder?”

Bu sorunun cevabı böyle kazalara artık fırsat vermemekte yatıyor.

Evet, kazanın görünen ve söylenen sebebi aşırı yağış.

Evet, doğa olayları karşısında insanoğlu belli bir noktaya kadar herşeyi yapabiliyor.

Ama ya öte kısmı?

Gereken bakımlar yapıldı mı, raylar incelendi mi, eskiye göre ne kadar sıklıkla bakım yapılıyor, ne kadar görevli var, eskiden çok daha fazla personel var mıydı, şimdi neden yok?

Uzatın uzatabildiğinizce.

Ve uzatmamız da gerek zaten.

Bu kazaları doğal karşılayamazsınız.
Her suçu doğaya atamazsınız.

İhmal var mı genel anlamda?..

İşin uzmanları, işin uzmanlarının bağlı olduğu odaların hepsi “var” diyor.

Eleman kalmadı diyorlar.
Denetim ve kontrol eskiden daha sıkı ve iyiydi, şimdi artık nitelikli eleman bile bulunmuyor diyorlar.

O zaman ihmalin tam da ortasındayız işte.
Ve maalesef acı, acının düştüğü aileleri yakarken…

Türkiye’nin yaşadığı bu pişkinlik son 20 yılda yaşanan tüm kaza ve hatalarda sadece Osmangazi Köprüsü’nde çalışan bir Japon’un intiharı ile anılmamalı.

Bu kaçıncı tren kazası?

Ve kaçıncı  “hiç kimsenin sorumlu olmaması/olamaması?”

Kazanın ardından TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun yaptığı bir açıklama var ders almamız gereken…

İnternette ve sosyal medyada kolaylıkla bulabilirsiniz, buraya uzunluğundan dolayı alamıyoruz.

Oda’nın özetle dediği şu: “Kazaların nedeni doğa olayları değil, mühendislik bilgi ve birikiminin günlük ticarete teslim edilmesidir ve bu anlayış devam ettiği sürece kazalar artarak devam edecektir.”

Daha ne desin ve nasıl özetlesin Oda?

Aşırı yağış…
Tamam ama bu son yağış mı salt sebep?

Yoksa yıllardır devam eden az az aşınma ve erime mi?...

İnsan hayatını çok ucuz feda ediyoruz.

Çok basit kaybediyoruz canları.

Ve nedense tren kazaları sadece Pakistan, Hindistan gibi ülkeleri getiriyor gözümüzün önüne…

Ki, kara tren zamanlarında bile böyle çok tren kazası yaşamazdık biz.

Zaman, ihmal ve boşvermişliği doğurdu.

O nedenle, kimse kazanın sebebi için “aşırı yağış” deyip geçmesin…. İhmaller zincirine eklenen aşırı yağış o ki, halen öğrenemediysek bir daha hatırlayalım: Doğa, insanın ihmalini affetmez ve affetmeyecektir.