Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Kasım '11

 
Kategori
Öykü
 

Trenleri öpen adam

Trenleri öpen adam
 

İstasyon civarında şüpheli hareketleri görülen yaşlı bir adam yakalanmıştı. Söylendiğine göre trenleri öpüyordu adam. İlk sorgu işini özel güvenlik görevlileri üzerine aldı. Göründüğünün aksine zararsızdı. Arkadaşlarla bir kaç kadehçik içki içmişti. Öyle aylak aylak gezen işsiz güçsüz biri de  değildi. Bugüne bu gün emekli makinistti.

Yaşlı adam, trenleri neden öptüğü sorulduğunda bir hayli heyecanlandı. Ayağa kalkarak göğsüne yumruklar vura vura, gururla emekli makinist olduğunu tekrarladı. İçkiden kızarmış gözleri alev alev yanmaya başlamıştı. Peltek peltek ama bir o kadar da gururla bağıra bağıra heyecanla konuşuyor arada bir kendi kendine gülüyordu. Güvenlik görevlileri birbirlerine kaş göz işaretleri yapıyorlar Bey Amcanın adamakıllı sarhoş olduğunu düşünüyorlardı. Bey Amca düşüncelerini okumuş gibi arada bir onlara göz atıyor asla sarhoş olmadığını sadece son kadehin kendisine biraz fazla gelmiş olacağını söylüyordu. Ama bakın dipdiriydi ayakta çivi gibi durabilirdi. Güvenlik görevlileri gülümseyerek çiviye yerine oturmasını söylüyorlardı. Ardından bir iki manidar soru soruyorlar, verilen cevapları gülümseyerek dinliyorlardı. Bey Amca ise ısrarlı sorular karşısında iyice bunalmış biraz evvelki gururlu halinden eser kalmamıştı. Neye inanmak istiyorlarsa ona inanmakta serbesttiler ama o sapına kadar doğruyu söylüyordu. Adam sende dedi sonunda. Şimdi sorulan sorulara yarım yamalak cevaplar veriyor, iki de bir durup durduğu yerde ayaklanıyor, bin yüz yirmi, bin yüz yirmi sefer sayılı tren diye sayıklıyor, olmadı güvenlik kulübesinin camından dışarı bakıyor.

"Ne olur anam babam şu zavallı yaşlı adama biraz acıyın. Şu treni bir kerecik, bir kerecik kullanıvereyim" diyor, eliyle dışarıdaki treni gösteriyordu. Görevlilerin sakin olması yolundaki uyarılara aldırmıyor, büyük bir ruh coşkunluğuyla onları, insafsızlık ve vicdansızlıkla suçluyor, vakitsiz emekli edildiğinden dem vuruyor, eğer kendisine bir fırsat verilirse trenleri raylarda yağ gibi kaydıracağını anlatıyordu. Görevliler gülümseyerek Bey Amcaya yerine oturması gerektiğini söylüyorlar. O ise hop oturup hop kalkarak trenin her gece Çu çu çu çu rüyalarına girdiğini anlatıyordu. Bu arada göğsüne  birbiri ardına yumruklar indiriyor, daha ölmediğini genç olduğunu, gerekirse ateşçilik bile yapabileceğini, kömür atacağını söylüyordu. İki güvenlik görevlisi başlarını düşünceli düşünceli sallayarak Bey Amcaya hak verdiklerini söylüyorlardı. Bu sözler üzerine iyice çileden çıkan yaşlı adam "Haklı olmak yetmez. Haklı olmak yetmez diye bağırarak çıkış kapısına yöneliyordu. Bir yandan da trenin vallahi de billahi de kendisini çağırdığını söylüyordu. Güvenlik görevlileri koluna girerek dışarı çıkmasına engel oluyorlar kibarca yerine oturtuyorlardı.

Bey Amca yorulmuş olacak bir müddet sonra sustu. Oturduğu yerde öylece yığıldı kaldı. Başı önüne düştü. Derin derin nefesler almaya ardından horlamaya başladı. Belli ki sızmıştı. Güvenlik görevlilerinden biri yaşlı adama bakarak düşünceli düşünceli mırıldandı. Haklı olmak yetmez.

 
Toplam blog
: 261
: 335
Kayıt tarihi
: 30.08.10
 
 

Anadolu Üniversitesi İşletme fakültesi mezunuyum. Çeşitli kuruluşlarda muhasebe ve dış ticaret or..