Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Haziran '09

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

TRT Televizyonları klasik müziğe veda etti (mi)

TRT Televizyonları klasik müziğe veda etti (mi)
 



Bu hafta itibarıyla klasik müzik TRT televizyonlarından tamamen çekildi!.. diye başlayacaktım bloga.

Ama değişen, gelişen şeyler oldu!..

Yazımın başlığına 'mi' soru ekini de bu nedenle sonradan ekledim.

...

Yanılmıyorsam 1970'li yılların ikinci yarısında başladı Danny Kay ve Hikmet Şimşek programları. TRT de klasik müziği ben onlarla tanıdım. O kadar çaba harcadılar ki, küçük bir Anadolu kasabasında beni 'meftun ettiler' klasik müziğe. Ve bize iletilmesinde en önemli araç, TRT sayesindeydi hep!

Kenan Onuk'lu günler, Artistik Buz Dansları Yarışmaları'nda başlamıştı. Merhum Onuk da bu spor-müzik şölenine çok emek verenlerdendi, saygıyla anıyorum.

Uzun yıllardır her hafta değişik adlarda ve bir kaç gün, opera-bale ve klasik müzik kayıtları yayınlamaktaydı. Ülkemizde ve yurtdışında önemli festivallerden, önemli salonlardan klasik müzik, opera-bale etkinliklerini evlerimize taşıdılar.

Yaklaşık 3 hafta öncesine kadar...

...

08-14/06/2009 Haftası TRT Televizyonları program listesini incelediğimde, özellikle TRT-2 listesinde hiç klasik müzik programının olmadığını farkettim. Cumartesi günü 12.10'da yayınlanan konser programlarından hiçbirinin yayınlanmadığını da televizyonu izleyerek gördüm. Daha öncelerde 'Dünya Sahnelerinden' adıyla yayınlanan ve günü sık sık değiştirilen opera-bale içerikli program da çok uzun zamandır yayınlanmamaktaydı.

Zaten cumartesileri yayınlanmakta olan 'Pazar Konseri' ve 'Konser Salonlarından' programları da genel olarak bir iktidar partisi etkinliğiyle (h)iç ediliyordu!

Durumun tespitini böylece yaptıktan sonra, üyesi olduğum klasik müzik konulu grubumuza şu e-postayı ilettim:

"Yeni yönetimiyle birlikte TRT kurumunda klasik müziği yok etmeye çalışan zihniyet, TRT-2 de kalan son program; cumartesileri saat 12.10 da dönüşümlü yayınlanan, 'Konser Saati' ve son olarak 'Konser Salonlarından'ı '' yayından kaldırdı.

Şu an itibarıyla TRT Televizyonları 'nda klasik müzik programı kalmadı.

Bilindiği gibi Radyo-3 te de bu çabalar son hız sürmekte.

Tepki gösterilmesi gerektiğini düşünüyorum. Yazmayı tasarladığım bir blog için görüş paylaşmak isteyen grup üyeleri olursa teşekkürlerimi şimdiden iletmek isterim."


Aslında, tamamen yayından kaldırılmamıştı. Sonradan farkettim; Pazar gece yarısına, 02.30-04.00 gibi izlenme oranlarının en düşük olduğu bir saate alınmıştı cumartesi (konser)programı.

Neyse...

Yanıtlar geldi... (İzin almadığım için isimlerini kullanmıyorum)

"İyi.. iyi.. çok iyi.. !!!

Kapansın hemen,,,

Karanlığa ne kadar çok hızlı gidersek aydınlığa çıkışımız o kadar hızlı olacaktır.

herkese selamlar, sevgiler ve keyifli pazarlar diliyorum..."
diyordu, çok değerli bir viyolonsel sanatçımız.

...

Dünya markası bir opera sanatçımız;

"TRT mi demiştiniz?

...Müziğe dair konuların yanında İlk mesajlarımdan biri Van 100. yıl üniversitesi rektörü ve sekreterinin
tutuklu olduğu zamanlardaydı. Bu bir mikro denemeydi. Bu günlerde yapılacakların denemesi. Kahin olmaya gerek yoktu o zamanlardan bu günleri görmek için . Şu önümüzdeki yakın geleceği görmek için olmadığı gibi. Bu bir domino efektidir. Bu günlere geldik. Gittiğimiz yol artık açık ve net insanlarımızın büyük bir kısmı, susmuş ve biraz da çabasızlar.

Dün 100. Yıl'da yapılanlar bu gün Çağdaş düşünen, ister Atatürkçü, ister Kemalist(ki bu konuları da bu adla tartışmıştık maalesef ) deyin , çizgideki herkese uygulanmaya başladı. Elbette birileri devrilen domino taşlarının bir kaç tanesini daha önceden sıradan çıkarmazsa, sıra sana, bana, ona gelecek. Tepki mi demiştiniz! İnternette elbette yazılır çizilir ama tepki , eylem her neyse; yapıldı mı? Sevgili FAZIL SAY'ın ÇYDD konseri'nde olduğu gibi yapılmalıdır. Sanatın ve sevginin gücünü arkanıza alırsınız. Yoksa istediğiniz kadar e-mail yazın. Okuyan kim? Aynı kafa; F tipi! ÇYDD konseri gibi bir konserler oluşturmak ve bunu sürdürerek TRT'nin kaderini de belirleyebiliriz, kendimizinkileri de. Bu grupta çok değerli akademisyenler, sanatçılar, sanatseverler var. Şapkamızı önümüze alıp düşünmeliyiz.(kimseye akıl vermek gibi bir düşüncem yok, haşaa!..) Ülkemizin üzerine ölü toprağı örtülürken, bu sanatın es geçileceğini düşünmek çok büyük hayalpesretlik olur.

"Sana dokunan yılan bana da dokunsun, sen artık bensen bu bana dokunmaz."" diyordu.

...

"Sayın arkadaşlar
Maalesef, ... 'nde belirttiği gibi yapılanları kanıksadık ve olağan karşılamaya başladık. TRT'lerin kültürden yoksun ve iktidarın maşası olmasını zaten bekliyorduk ve beklediğimiz de başımıza geldi. AKM nin yapılmayan tamiratı ile en önemli kültürel merkez tahribata uğratıldı, şimdi de bir tahta kurdu gibi TRT'ler kemiriliyor. İyice hafifletilmiş müziklerden oluşan TRT-3 (radyo) yayınları yakında kanatlanıp uçacak. Onun yerini dolduracak ne özel ne de devlet radyosu var. Kadıköy Belediyesi'nin bir kaç merkezi olmasaydı bu gün İstanbul'un müzik hayatı durmuş olacaktı.

Bu durumu geri döndürmek için ne yapmak lazım bilemiyorum, ama şurası bir gerçekki birbirimize mail atarak
düzelmeyecek"
diye görüş belirtti değerli keman sanatçımız.

...

Değerli bir klavsen sanatçımız;

"Klasikleşmiş değerlerin, batısı, doğusu, vatanı olmaz! İnsanlığın ortak kaynaklarıdır. Eğitilmenin yolu klasik unsurları tanıyıp bilmekten geçer. Saplantılı zihinler önce klasiklerin ortadan kaldırılmasını isterler. Böylelikle, herşey sıfırdan başlıyor zannettirilip, ürettikleri yeni doğrularla, toplumlara, sözde yol gösterici oldukları konusunda inandırıcı olmak istenir. Yinelemelerini başardıkları ölçüde toplum da yerinde sayar... Aslında bu da birey ve kurumların uzun yıllara bağlı üretim ve planlarında, yenilikleri itekleyen, kendini aşma gayretinde olmadıkları y i n e l e m e lerinin gerçeğini, bozup, yeniliğin nasıl cazip olması gerektiğini düşündürebilir.." diyordu.

***

Biz bu ileti trafiğini yaşarken, bir sonraki hafta cumartesi öğle saatindeki konser saatinde, ekranda(TRT-2) 'Konser Salonlarından' olmasın mı?

Ertesi gün, pazar gecesi yani, gece yarısı televizyonu açtığımda karşımda da 'Dünya Sahnelerinden' bulmayayım mı?

Şaka mı, ciddi mi derken TRT programlarını karıştırdım, gerçekten ekranda benim 'yayından kaldırıldı' diye blog konusu yapmaya hazırlandığım programlar...

Doğrulamak için iki hafta daha tuttum yazımı, evet şimdilik devam ediyor!

Bir de sürpriz eklemişler bu haftaya; cumartesi akşamı(04.07.2009) saat 23.55'te, 2.Side Uluslararası Kültür ve Sanat Festivali "CSO Konseri" var, ilgilenenlere müjdelemiş olayım.

Bir ayrıntı; TRT program yayınlarını kategorize de ediyor sunumda. Alt başlıklar; 'kültür', 'eğitim', 'müzik' için uygundu benim aradığım programlar. Sadece 'akış'ta geçiyor. Olsun!.. Buna da razıyım.

Aslında, yapımcı ve sunuculardan; Vefa Çiftçioğlu, Ekrem Tamer, Misket Dikmen bu konuda bir açıklama yapsınlar bekledim ama; ya ben kaçırdım (yarısında açtıklarım olmuştu yayınları), ya da gerçekten bir açıklama gereği duyulmadı.

...

TRT'nin yok edilen programları sonradan yayına alması, bizim 'klasik müzik' içerikli grubumuzla iç mesajlaşma sonrasına denk geldi. Olabilir, orada da TRT den sanatçı ve sanat dostları kanalıyla bu tepki yerine ulaştırılmış ve bu olumlu gelişmeler yaşanmış olabilir. Öyleyse, kendilerine de teşekkür ederim.

Her neyse...

Şimdilik TRT-2'de kaldırılmasından rahatsızlık duyduğum ve protestoya hazırlandığımız yayınlar duruyor!

Olumsuzlukları eleştirirken, protesto ederken; kuşkum ve korkum devam etse de, iyi gelişmeler için TRT'ye teşekkür ederim.

Gönlüm bu teşekkürün hiçbir zaman protestoya dönüşmemesinden yana!

...

Yaa işte böyle; (tenzih ediyorum, sadece bir deyimden yararlanıyorum) Tanrı sevdiği kula önce eşeğini kaybettirir, sonra da buldururmuş!!!






 
Toplam blog
: 355
: 1099
Kayıt tarihi
: 16.05.07
 
 

1960 Ankara doğumlu bir Çankırılıyım. İşimin burada olması nedeniyle, Antalya'da yaşamaktayım. Ti..