Trump, Suriye'den Çekilirken "Teröristlerini" de Çekecek mi?

Tarih tekerrür mü ediyor...Bir zamanlar bize Öcalan'ı paketleyip teslim eden Amerika, şimdi de Suriye'den çekilme kararı alarak Türkiye'ye jest mi yapıyor.

Burada asıl değerlendirilmesi gereken şu: Amerika, PKK elebaşını bize teslim ettiğinde o zamanın Başbakanı Ecevit; "Amerika bize Öcalan'ı niye teslim etti, anlamadım" demişti.

Bugün de, Amerika'nın binlerce TIR'lık silah sevkiyatı yaptıktan sonra, ansızın Suriye'den çekildiğini açıklaması, pek anlaşılamadı...Bu da ikinci jest mi; yoksa başka bir oyun mu?

Bunu anlamak için birinci jest'in sonuçlarından başlayalım:

O zaman, Amerika, Öcalan'ı paketleyip bize teslim etmişti ancak PKK'yı teslim etmemişti...Dahası, Öcalan, idam edilmemek şartıyla Türkiye'ye verildikten sonra, PKK'nın siyasallaşma süreci hızlandı.

Türkiye'nin Doğu'sunu tehdit eden PKK zamanla bölgesel terör gücü haline geldi ve nerdeyse tüm dünyada siyasallaşma yolunda adımlar attı..

Yani, elebaşı bize teslim edildikten sonra Terör Örgütü PKK gerilemedi, daha da palazlandı.

Şimdi, Amerika Başkanı Trump'ın hiç beklenmeyen anda Suriye'den çekilme kararını böyle değerlendirmemek için sebep yok.

Amerika, Suriye'den çekilirken tüm silahlarını ve daha da önemlisi besleyip büyüttüğü teröristlerini de çekiyor mu?

Yoksa, Amerika başka planlar, başka oyunlar peşinde mi?

Burada asıl mesele, Türkiye'nin o "Eski Türkiye" olmayışıdır...Bugün'ün Türkiyesi, askeri, siyasi ve istihbari açıdan emperyalist güçlerle yarışacak duruma gelmiştir.

Trump'ın tüccar kafasıyla hareket ettiğini ve uluslararası planda masraf getiren ne varsa uzaklaşarak Amerika'ya tasarruf yaptırmak istediğini biliyoruz.

Suriye de elbette masraflı oluyordu Amerika için...

Türkiye'nin kararlı tavrı ile bölgeye askeri operasyon düzenlemesinin de başına iş açacağını düşünmüş olabilir Trump...

Bu durumda ortadan sıvışıp meydanı ilgililere bırakmak ve hiç bir şekilde bedel ödememek Trump'ın tarzına uyuyor.

Ancak, burada asıl soru/n şu: Amerika'nın emperyalist aklı buna izin verecek mi, ya da nasıl izin veriyor?

Yani ahtapot kollarını çekerse nasıl beslenecek!!

Amerika'nın Suriyedeki menfaatlerini bırakıp çekilmesi pek mantıklı görünmüyor...O halde, şöyle düşünmek zorunda kalıyoruz: Amerika bölgenin güçlü ülkesi Türkiye ile menfaatlerini "tevhit" ederek, PKK ve uzantılarını ortada bıraktı!

Amerika için bu hiç sorun değil...Bir zamanlar İran'a karşı destek olduğu Saddam'ı günü gelince hiç tereddüt etmeden ortadan kaldıran Amerika, üç bucuk PKK'lı teröriste mi sadakat gösterecek!!

O halde,bölgenin geleceği nasıl şekillenecek?

Türkiye'nin dış politika'da büyük başarılar elde ettiği bir gerçek...Bölgenin önemli ülkeleri Rusya ve İranla birlikte başlattığı Astana süreci de prestijini artırdı.

Şu sıralar, bölgede güçlü ve güvenilir tek müttefik tüm Avrupa ve Amerika için Türkiye olmuştur...

Bu yüzden, daha önce de yazdığım gibi, bölgedeki menfaatlerini gözetenler, Türkiye'nin kapısını çalacaklar.

İslam coğrafyası,olması gerektiği gibi, bu bölgenin gerçek "sahibi"nin elinde huzura ve güvenliğe kavuşacak...

Bunun için, son15 yıldır yürütülen "diklenmeden dik duran" dış politika dikkatle sürdürülmelidir...

Türkiye, güçlü siyasete, güçlü ekonomiye ve güçlü orduya sahip oldukça bölgenin yeniden inşasının baş mimarı olacaktır.

Ancak, gerek içerden gerek dışardan zaafa uğratıcı "fitnelere" karşı da azami dikkat sürdürülmelidir...

Cumhurbaşkanı Erdoğan:"Türkiye dış politikada destan yazdı, ancak bunu çekemeyenler var, bunlar özellikle içerde.." diyerek buna dikkat çekti.

Bunun açıklaması şu olabilir: Şu sıralar Türkiye'nin en büyük düşmanı, "Sarı Yelekli" fitnesininTürkiye versiyonu olacaktır...Simetrik savaşı göze alamayanlar asimetrik savaşla Türkiye'yi vurmak isteyecektir.

Bu sinsi düşmana karşı daima uyanık durulmalıdır...Cepheden kaçanlar, içerdeki elemanlarını harakete geçirebilirler zira!

Şükürler olsun ki, Devletimiz bu türden fitnelere karşı da güçlü ve hazırlıklıdır...