Trump aslında bize ne dedi?

Hem Kore savaşında Türk ve Amerikan askerlerinin yanyana savaştığını ve Türk askerinin orada yaptıklarını unutmadıklarını kaydetti hem de soğuk savaş döneminde  Sovyetlere karşı aynı blokta yer almamıza övgüler yağdırdı Trump.

"İşte Türkiye bu" demek istedi..

"İstediğim an, istediğim yere çekerim" demektir..

"İstediğim ülkede savaştırırım" demektir..

Sovyetlerin dağılmasıyla soğuk savaş dönemi sona erdi (1989) ve Birleşmiş milletler kararıyla "artık hiç bir ülke hiç bir ülkeye silahlı saldırıda bulunamaz" şartı getirilmiştir.

Getirilmiştir de Ortadoğu'da dökülen kanlar ne?

Bu konuya geçmeden Sovyetlere karşı aynı blokta yer alma konusuna değinelim biraz.

Ülkede 24 Ocak kararları yani serbest piyasa ekonomi modeli meclisten bir türlü geçmezken askeri hükümet tarafından ancak geçilebileceği öngörülmüş ve terör ortamı yaratılarak (Sağ-Sol) askeri darbe gelişimi hazırlanarak 12 Eylül gerçekleştirilmiş Amerika tarafından.

Terör ortamının oluşmasına o dönemin ülkücü gürühün hazır olduğu ancak devrimci sol gürühün oluşabilmesi adına Ecevit hükümetinin başa geçmesi ve sol'un güçlenmesi gerekiyordu. Nitekim öyle de oldu. Her iki sağ ve sol örgütler birbirlerini öldürürken (kardeş kardeşi) Amerika bir an önce ülkeye bugünkü piyasa ekonomisini ülkede oluşturarak ülkenin tüm kaynak ve varlıklarının sömürmesi hesaplarını yapıyordu. Tıpkı şu anda Ortadoğuda yapmak istediği gibi.

Ecevit hükümetinin başa getirilmesi muhafazakar bir toplumda kolay olacak bir şey görünmüyordu..

Amerika'da formül üretmek bitmez!

Bir lideri başa getirmek için kahraman ilan edilmesi gerekir.

Alın size kahraman!

Üstelik 'Karaoğlan'..!

Hiç bir neden olmaksızın Ecevit'i kahraman yaratmak adına Kıbrıs'a savaş ilan edildi üstelik dindar politikacı Erbakan ile birlikte!

Şu ince ayara bakar mısınız..

Ecevit ve Erbakan..

İşin dramatik ve en acı tarafı nedir biliyor mısınız?

12 Eylül'den sonra ülke sevdasıyla tutuşan sağ'dan ve sol'dan gençlerin ama en çok devrimci gençlerin mağdur olmaları işgence görmeleri hatta 17 yaşında henüz pırıl pırıl fidanın idam edilmesi (-ki zaten Erdal Eren'in silahından çıkmış olan kurşunun boşa çıktığı ve öldürülen askerin başka bir kurşunla öldüğü tespit edildi idamdan sonra)

Bir çok okul arkadaşlarım işgence gördüklerine şahit olduk. Bir arkadaşım da işgence sonrasında ruhsal yapısı bozularak darbe sonrası ancak bir kaç yıl yaşamını sürdürebildi.

Keşke savunulmak istendiği düşünceler toplumun bilinçlenmesiyle birlikte gelişebilecek zemin oluşabilseydi ama Amerika'nın hesabı farklıydı. Her iki gürühü bir biriyle çatıştırarak terör ortamını sağlamak ve ardından askeri darbe ile ülkeyi farklı formata sokmak!

Yağdan kıl çeker misali iyi bir senaryo ile istediğini elde etmiş oldu Amerika!

Şimdi Trump övgüler yağdırıyor Türkiye'ye..

Sovyetler diyor Kore diyor..

Asıl övgü bugünkü Türkiye'ye dir!

"Türkiye sayesinde Ortadoğu coğrafyasını dizayn etmeye çalışıyorum" diyor..

"Tıpkı 12 Eylül öncesinde sağ ve sol gürühleri oluşturup terör ortamını yarattığım gibi Ortadoğu İslam ülkelerinde mezhepler oluşturarak aynı dine mensup insanlar bir birlerini öldürterek Ortadoğu coğrafyasına serbest piyasa ekonomisini oluşturacağım" diyor..

"Serbest Piyasa Ekonomisi Modelini geliştirerek başta petrol olmak üzere coğrafyanın tüm yeraltı kaynaklarını ele geçireceğim" diyor..

Bunun Türkçesi budur!

Bizimle de oval ofiste yirmi dakika görüşerek her şey için teşekkür etti bitirdi mevzuyu..