Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

15 Kasım '16

 
Kategori
Alışveriş - Moda
 

Trump bir numara!

Trump bir numara!
 

Boşuna yorulmak derim ben buna.

Nafile ibadet gibi sabah akşam başkanlık sistemi ve idam tartışıyoruz.

Sizlere başkanlık sistemi ve idam tartışmalarından daha önemli tartışma gerektirecek ve çözülmesi gereken binbeşyüz adet sorun sayabilirim.

Saymama gerek yok sanırım. Ülkenin bu kadar çok sorunları dururken ve de acil çözüm aranması gerekirken, başkanlık sistemi ve idam cezasının tartışılması milleti oyalamak değildir de nedir?

Resmen milleti oyalıyorsunuz tabiri caizse.

Ne idam'ı yahu?

İdam cezasını geri gelecek miş.

Millet idam cezasının geri getirilmesini istiyor muş!

Yok böyle bir şey..

Milletin idam cezasının geri getirilmesini istediği falan yok, tamamen bir algı yaratma durumu söz konusudur.

Evet, 15 Temmuz'da toplum olarak acı bir travma yaşadık hala da yaşıyoruz.

İdam cezası tekrar anayasa'ya konulmuş olsa bile geriye dönük suçları kapsamayacağı gibi, varsayalım kapsar olsun ve 15 Temmuz kanlı darbe girişimini gerçekleştirenleri idam ile yargılanabileceğini ele alalım.

Siz bir kere somut olarak 15 Temmuz'un asıl elebaşını bulamadınız," neyi ve kimi idam edeceksiniz" diye sormazlar mı adama?

"Fethullah Gülen terörist başıdır" demekle olmuyor bu işler!

Bu söylemlerle ancak milleti kandırmış oluyorsunuz.

"Efendim idam cezası gelse geçmişe dönük suçları kapsamaz ama ya ikinci bir darbe girişimi söz konusu olursa diye tedbir amaçlı idam cezasının yeniden getirilmesini istiyoruz" şeklindeki açıklamaları da uygun bulmadığımı söylemek isterim.

Laf!

Lafebeliği bütün bunlar lafebeliği!

Yetmiyormuş gibi bir de Avrupa'ya kafa tutmaya posta koymaya kalkışıyoruz idam konusunda, "Avrupa Birliğine almasanız almayınız!" meyanında sözler sarfediyoruz üstüne üstlük.

Blöf azizim blöf!

İdam uygulamasının tekrar geriye geleceği tartışmaları da blöf, başkanlık sisteminin ülkede uygulanabilmesi de blöf!

Blöf olmayan bir gerçekle yüzleşeceğiz önümüzdeki dönemlerde, o da Trump'un Ortadoğu politikasının yeniden inşaası..

Trump Ortadoğu'da dıyalog yoluyla (elbetteki ABD'nin çıkarları ön planda olacak gene) daha az kan dökerek Ortadoğu Coğrafyasını şekillendirecektir diye düşünüyorum. Ortadoğu İslam ülkelerinde Serbest Piyasa Ekonomisi modelini hayata geçirmeden önce Trump ile gönül gönüle çalışabilecek oluşuma ihtiyacı olduğunu düşünüyorum ülkenin. Daha sonrasında Türkiye'yi örnek göstererek İslam ülkelerine lider tayin ederek demokratik seçimleri gündeme getirecektir.

Son onbeş yıl içinde ülkeye akın eden Arap turist sayısı boşuna değildir. Laik demokratik ülke aynı zamanda Serbest Piyasa Modelini uygulayan ülke örneğiyle Ortadoğu coğrafyasını pozitif yönde etkileyecektir diye düşünüyorum.

Ülkeye Arap turis akışı oluşumu da bir siyasi stratejidir Ortadoğu politikası bağlamında.

Demem şu ki; Trump dünyadaki dengelerini değiştirecektir. Elbette ki kendi isteği doğrultusunda değil, Trump'u başa getiren CIA ve FBI'ın destekleriyle..

Başkanlık sistemini de nafile tartışıyoruz!

Trump kimlerle çalışacağını seçim öncesinde belirlemiştir diye düşünüyorum..

Onbeş yılıdır iktidarda olan hükümet ile mi çalışacak yoksa yeni bir oluşumla mı yola devam edecek? önümüzdeki günlerde hep beraber göreceğiz.

Benim öngörüm; yeni oluşumdan yanadır. Yeni bir parti veya içinde CHP'nin de bulunduğu bir hükümet formülü ile ABD ilişkilerinin devam edeceği şaklindedir.

Trump ve Obama arasındaki fark iki tekstil firma sahibi arasındaki fark kadardır. İkisi de Amerika'nın çıkarları doğrultusunda siyaset üretiyorlar ama Trump'un farklılığı dünya zenginleri arasında olmasıdır. Yani; bundan böyle dünyayı yönetenler klasik siyasetçiler değil, ekonomiyi işletmeyi bilen ve yatırımcı patronlar tarafından yönetmeye başlandığı dönemin içine giriliyor diyebiliriz.

 

 
Toplam blog
: 2327
: 450
Kayıt tarihi
: 03.07.07
 
 

25.05.1960 doğumlu. Üniversite terk. Müzik, seyahat ve tiyatro sever. Antalya Devlet Tiyatrosu'nd..