Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

17 Ekim '08

 
Kategori
Sinema
 

Tsui hark vakası: bir katır

Tsui hark vakası: bir katır
 

Google.


Tsui Hark, Kung-fu filmleri yapar, Jet Li’yi ünlü yapan odur.

Tsui Hark, tahmin edileceğinin tersine, Çinli değil, Vietnamlı’dır.

Vietnam ile Çin, savaş durumunda. Bu bir katırlık, yani Vietnam-Çin sarı ırk melezi yok veya katırı var.

Hark, sinemayı ABD’de okumuş, hem de Vietnam Savaşı’ndan sonra. Bu bir katırlık daha demek: Yani, Vietkong’luluk yerine, Güneylilik.

Kuzey Vietnam, 3 milyon ölü vererek, ABD’yi yendikten sonra, Çin’in 50 dolarda tuttuğu asgari ücreti, 25 dolara indirdi ve ülkenin sanayileşmesi için, 1968’de son anda Vietnam’dan kaçan bir işbirlikçiyi aracı olarak kullandı. Bu, Hark’ın neden ve aracı olmadığı ama içinde bırakıldığı bir katırlık.

‘Bir Zamanlar Çin’de 1’in aslı, feci ABD düşmanı ama o parçalar uluslarlarası kopyalarda çıkarılmış. Ben bunu, Hark’ı tanıdığım 1998’de değil, 2008’de, üstelik Türkiye’de yasak iken seyredebildiğim, Youtube’da gördüm (ki bu da benim bir katırlığım).

En bir katırlık: Jet Li, ‘Bir Zamanlar Çin’de 1-2-3’te oynuyor ama ‘4-5’te oynamıyor. 6’da yeniden oynuyor ama ilk 3’ü yöneten Hark, bunu yönetmiyor. 6’nın asıl başlığı şu: ‘Bir Zamanlar Çin’de ve Amerika’da 6’. Film, adıyla da içerğiyle de, tam bir potpuri olmuş.

Bu filmi, fragmanı ve alıntılanan planları ile seyrettim ama başını da, sonunu da kavradım. Tuhaf olan, başka bir yönetmenin elinde bile, başroldeki erkeğin ve kadının, aynı atmosferi tüm film boyunca yaratması.

Hark, ABD ve Holywood’da asimile olmayan az sayıda Uzakdoğu Asyalı yönetmenden biri ama o da Hristiyan sanırım. (Şerh: Japonya’da dahil, Uzakdoğu Asya metafizikleri ve dinleri Hritiyanlık’a göz yumuyor ve iki dinli olmaya izin veriyor, bizim dönmeler gibi...)

Böylelik Hark, öyle olmayabilecekken, açar yol varken, kendini açmazda durduran, bir katır inadı gibi kalıyor.

Katırlık çok önemli: Katırlar mutantlardır (bakınız: Asimov’un 7 ciltlik ‘Vakıf’ ve psiko-tarih dizisi): Mutantlar tarihte novum epsilonlardır: Cengiz Han, Aristo ve Lao Tzu gibi... (Şerh: Katır üretmek aslında, erkek eşeklerle dişi atlar arasında denenince (tersi değil)) her zaman sonuç verir. Burada kastedilen, şimdiye dek bir tek kez Araplar’ca başarılan, deve-lama melezi ve Türkçe’de ‘la-ve’ ve/ya ‘de-ma’ diyebileceğimiz hayvandır. (Dipnot: Arabistan’da yaşayan develer ve Güney Amerika’da yaşayan lamalar akrabadır, ata lamadır, deve sonra oluşmuştur, genelde bunun tersi doğru diye bilinir.)

Ben de aslen bir katırım ama makro bir katırım, hem zihinsel olarak, hem kültürel olarak. Hark gibi, mikro katırları inceleyerek, kısır kalmamanın, yani tarihi beynimle döllemenin (çocuk yapmanın değil), Aristo’nun ve Lao Tzu’nun yolunu açık tutmanın yolunu arıyorum (onların yolu, onlar bunu istemiş olmasa da, epeyi kalabalık ve birbirleriyle çatışan ardıllarınca ve oldukça tesadüfen yollardan bugüne dek taşınabildi). Hark, bana kendi biyografisinin ve sanatının negasyonu yolu ile yeni bir izlek açıyor ve bunu hiç bilmeyecek.

Japon oğul Fukasaku’nun ‘Ölüm Oyunu 2’deki İslam’a sempatisi, Uzakdoğu Asya metafiziklerinin, Hristiyan engizisyonunu feci yaşadıkları için, aslında tam tersi olması gerekirken, İslam engizisyonunu hiç tanımamalarında ve bu nedenle küçümseyip, olumlamalarında neden buluyor.

Bir şerh daha var: Bir Japon yazar, İbn-i Arabi ve Lao Tzu sentezini çok çok iyi açımlayan bir eser vermiş durumda. Yani, Japonya kamuoyunun toplu bilinçaltısı, bu kitabı okumayanları bile etkilemiş durumda.

Tsui Hark bir zamanlar döllü bir katırdı, şimdi kısır bir katır. Ancak, sonuç değişmiyor, çünkü geride izlekler ve kırıntı yollar var. Arif olan, onlardan gelecek yaratır.

Biz öyle yaptık ve nirengimizi diktik.

 
Toplam blog
: 2216
: 514
Kayıt tarihi
: 16.08.06
 
 

Serbest yazarım. 1960 doğumluyum. BÜ İşletme mezunuyum. ..