Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '11

 
Kategori
Spor
 

TT Arena'da coşku, arzu ve puanlar Galatasaray'ın

Ligimizde doğru defans dizilişi ile savunma yapan takım sayısı arttıkça onlara karşı geliştirilen hücum organizasyonlarında da sıkıntılar yaşanıyor. Bu nedenle serbest vuruşlar maçların sonucunu belirlemeye başladı.

Alex’ten bu yana Fenerbahçe’nin duran toplarda ne kadar etkili olduğunu biliyoruz. Son yıllarda Beşiktaş ve Galatasaray bu anlamda oldukça etkisizdi.

Ancak takım içinde teknik oyuncu sayısı arttıkça bu tip topların rakip ceza alanı içinde sonuca dönük vuruş sayısında da belirgin bir değişiklik yaşanmaya başladı.

Selçuk İnan’ın 23. dakikada yaptığı orta o kadar etkiliydi ki savunmadan sıyrılan Gökhan Zan’ın kafa vuruşu golle sonuçlandı.

İkinci gol de ikinci dereceden bir duran top organizasyonuydu.

Ceza sahası içine ne kadar (istekli, teknik) futbolcu doluşursa mutlaka bir şekilde kaleye girecek o kadar neden üretiliyor.  

Bu karşılaşmada Galatasaray defansı gerçekten çok başarılıydı. Eskişehirspor oyuncularına nefes aldırmadı.

Peki, bunda Gökhan Zan’ın rolü ne kadardı?

Galatasaray’da savunma deyince dün iki isim diğerlerinden açıkça sıyrıldı. Ujfalusi müthiş bir direniş sergiledi. Hatta Gökhan Zan’ın yarattığı boşlukları ve hataları da kapattı. Onun önünde taraftarının coşkusuyla havaya girmiş Melo da bütün atakları kesti.

Geçen sene bu rolü zaman zaman Neill, Cana ve Servet Çetin üstleniyordu. Ancak yetmiyordu. Buna kaledeki sorun da eklenince Galatasaray çok basit golleri kalesinde görüyor, kazanması gereken maçlardan yenik ayrılıyordu.

Fatih Terin kalesindeki sorunu da bildiğinden topun o bölgeye gitmesini yasaklamıştı sanki…

Ancak ilginçtir, Eskişehirsporlu forvet elemanları Galatasaray ceza sahasının çizgisine kadar genellikle rahat bir koşu ile gelebiliyordu. Bu nedenle önceki üç maçta merkezde görmeye alıştığımız Melo kalesine daha yakın oynadı.

Galatasaray’ın sol kanadında futbola çok yakışan bir adam vardı; Albert Riera. 3000. golü onun atacağını düşünüyordum. Ancak bir sonraki karşılaşmaya kaldı. İspanyol oyuncu futbolu aklıyla oynayan, üstelik savunmada da yararlı işler yapabilen önemli bir görev adamı.

Galatasaray’ın attığı her iki golden sonraki on dakika müthiş etkili olduğunu izledik. Oyunun bu bölümlerinde golü bulamamış olmaları bir anlamda Eskişehirspor’un doğru savunma anlayışından kaynaklanıyordu.

Eskişehirspor maç boyunca bir şeyler yapmaya çalıştı ancak verimli olamadı; üretemedi. Kamara sadece dikine etkili koşular yaptı. Mehmet Yıldız enerjini çoktan yitirmiş kara deliğe dönüşmüştü: Bütün etkili ataklar onda yok oluyordu. Bir tek savunmada Nadareviç Elmander karşısında yüzde yüz başarılı oldu o kadar. Ancak bu yeterli olamadı.

Erkan Zengin’in kanat çıkışları da sonuç getirmedi.

Bu hafta mücadele eden dört büyük takımın en iyisi hiç kuşku yok Galatasaray’dı. Özellikle dünkü karşılaşmada kazanmak istediklerini arzulu oyunlarıyla gösterdiler. Bu da taraftarını kendisinden geçirdi.

Ancak Galatasaray’ın İstanbul dışında oldukça tutuk bir oyun sergiliyor olduğunu unutmamak gerekiyor.

Galatasaray’ın merkezinde büyük boşluklar oluşuyor. Fatih Terim dün bunu Engin Baytar’la kapatmak istedi. Engin ya hazır değil ya da bu bölgenin adamı değil.

Galatasaray’da savunma öylesine kademeli kurulmuştu ki Eskişehirspor’un gol ayakları kaleci Aykut’la karşı karşıya kalmadılar. Bu nedenle Aykut’u test etme şansımız da olmadı.  

http://twitter.com/uzaygokerman

uzaygokerman@gmail.com 

 
Toplam blog
: 2033
: 1268
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

"Keyif verici bir yalnızlık" olarak gördüğüm yazma serüvenimin en önemli merkezlerinden bir tanes..