- Kategori
- Kent Tarihi
Tufanbeyli' yi sevmek
Bir şeylerin farkında olmanın insana verdiği ağırlığı nereye koyacağımı bilmiyorum. Umudu namluya sürdük bir kere... Benimle yaşdaş arkadaşlarımız bilirler.
Biz eskiden; Küllük başı benim oynardık saatlerce, Kara Murat’ ın kalesi kabul ederdik ahır fazlalıklarını, Üzerinde pöçcü oynardık kırılmacasına, Değneklerden yaptığımız köküçlerle çiğdem deşmeye, Contalardan yaptığımız lastiklerle cücük avlamaya giderdik.
Keyfimize, belimize sardığımız yuka ekmeklere tarlalarda bulduğumuz halaza soğanları eklerdik. Bahçelerden yolduğumuz elmalarla karnımızı doyurup ırmağa çimmeye giderdik. Patetisleri gömerdik ateşli tezeklerin altına, üzerine de mısırları diziverirdik .Lilliş döndürürdük dam üstlerinde,
Gördüğümüzde öğretmenleri, yatardık boylu boyunca dam üstlerine,Güvercin takla-makla oynardık arkadaşlarımızın sırtlarında,Artis oynardık kuytu köşelerde, rüzgarsız yerlerde,Gulle oynardık, zehirlerdik beşli oyuklarda,
Lırk oynardık düz taşlarla,Kayardık karda ay elması ağacından yapılmış kızaklarımızla, bulamazsak muşamba, onuda bulamazsak Ermenek imalatı lastik ayakkabılarımızla...Velhasılı kelam vazgeçemeyiz Tufanbeyli’den ve hatıralarından...
Umutluyuz, Tufanbeyli’ nin dostlarımızdan utandığımız halde olmasının giderilmesinden...
Umutluyuz Tufanbeyli’ nin güzelliklerinin ortaya çıkarılmasından...
Umutluyuz velhasılı kelam...
Saygılar...