Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

06 Haziran '09

 
Kategori
Ekonomi - Finans
 

TÜİK'in güvenilirliği

TÜİK'in güvenilirliği
 

Yalacının mumu...


TÜİK bildiğiniz gibi Türkiye İstatistik Kurumunun yeni adıdır. Ancak son 10 yıldan bu yana halkı ve de bilgi alma hakkı olan yerli yabancı herkesi yanıltmaya devam ediyor. Hükümetin geçtiğimiz yıl sonunda 2009 büyüme rakamını 4 % olarak açıklaması bu kuruma dayanmıyor mu ? Bu rakam mart başında -3.6 % olarak düzeltmeye uğradı. Bu düzeltmeyi yapmak için geçmiş yılların bazı değerlerini de manipüle etmeleri gerekti ve geri dönülerek bu rakamlar revize edildi. Yani şimdi 4 % büyümeden -3.6 %’ ya -7.6 % küçülme demektir. TÜİK yetkililerine buradan soruyorum ; bu sizin inandırıcılığınızı ve güvenilirliğinizi zedelemiyor mu ?

Bugün TÜSİAD adlı kuruluşumuzun verdiği ilk çeyreği rakamı -13 % tür. Bu rakamı Merkez bankası üstü kapalı olarak telaffuz etmiş, TÜSİAD ise belirginleştirmiştir. İkinci çeyrekte beklenen rakam ise -5 % tir…Bu yazın beklenen daralması -0.8 % güzün ise -1.2 % bu ön görülerden çıkan sonuç ise 2009 daralması -5 % olacaktır. Türkiye nüfus artışının % 1.5 olduğunu düşünürsek kalkınmadan bahsedebilmek için % 6-7 büyümenin şart olduğunu görürüz.

Gelelim daha önceki yazımda bahsetmiş olduğum GSMH hesabına bu hesapta da düzeltilmiş kur değerleri alınmadığı sürece GSMH ve Kişi başı GSMH rakamlarını şişirilmiş ve gerçekten uzak görürsünüz . Halbuki 2004 yılından bu yana bu değerler aşırı şişirilmiştir. 500-550 Milyar dolar olması gereken Türkiye GSMH değeri 800-900 Milyar dolar gösterilmeğe çalışılmaktadır. Kredi musluklarının iyice kısıldığı bu günlerde kredi vermek için görüşme ve inceleme yapan bir yurtdışı finans kuruluşu TÜİK rakamlarını dikkate almayacak kadar uyanık olduklarını açıklayıvermediler mi ? “Bizim kendi incelemelerimiz var onları baz alırız “ diyerek TÜİK’ e güvenlerini ispatladılar.

Yıl Gerçel Döviz kuru TL / $
2002 1.5040
2003 1.6670
2004 1.6760
2005 1.6960
2006 1.6970
2007 1.7100
2008 1.7500

Tablo 2: 2002 yılı referans 100 alınarak gerçek döviz kuru değerleri *Kaynak TCMB Reel efektif döviz kuru endeksleri http://evds.tcmb.gov.tr/

Türkiyede ise toplam GSMH nın 2007 yılı rakamlarına göre 658 Milyar $ olduğu biliniyor. Ancak kur düzeltmesi yapıp reel kuru 1.71 YTL (2007 yılı GSMH değeri 853, 656 Milyar TL ) alırsak bu rakamı 500 Milyar $ olarak buluruz. Bu da bize kurların baskıda tutulmasını kanıtlamış olur. Türkiye istatistik kurumunun açıklamış olduğu 658 Milyar dolar değerinde % 32 sapma yapmıştır. Yani enflasyon rakamlarında olduğu gibi bu da gerçek dışıdır. 2008 GSMH rakamı da 950, 000 milyar TL olarak açıklandı . Yine 2008 yılı gerçek kuru 1.75 TL alınarak 543, 000 Milyar dolar bulunur.

500 Milyar $ / 70 Milyon =7, 150 $/yıl çıkar. ( 2007 KB GSMH değeri )

543 Milyar $ / 71 Milyon =7, 650 $/yıl çıkar. ( 2008 KB GSMH değeri )

Gerçek KBGSMH değerini TÜİK’ in açıkladığı gibi 798, 863x106 Dolar / 71x106 Kişi=11, 250 $ değil de 7, 650 $ buluruz. Sapma oranı tam olarak % 47 dir. Yani aldatma oranı göz boyama oranı , halkı ve yabancıları kandırma oranı.

Aynı şey enflasyon hesabında da söz konusudur. Çadır bezi , mum vs. günlük hayatta kullanılmayan bir sürü gereksiz şey enflasyon hesabında dikkate alınır ki artış gizlensin. Geçtiğimiz ay açıklanan 12 aylık kümülatif oran % 10.66 dır.

Yorumu sizlere bırakıyorum. Üniversitelerin iktisat kürsüleri TÜİK'in peşi sıra yaptığı açıklamaların hem kendi içlerinde hem de bütünde çelişkiler taşıdığını açıkladı. Bazı akademisyenler işsizliğin artması ve sanayi üretiminin düşmesi açıklamalarının, birbirleriyle kıyaslamalı olarak bir çelişki taşımadığını söylese de, İTÜ Fizik Bölümü Ana Bilim Dalı Başkanlığı durmuş bir saatin bile zamanı günde iki kere doğru göstereceğine dikkat çekti.

Edebiyat profesörleri ise, "TÜİK açıklar rakamlar / enflasyon emekçiyi yaralar / bu nasıl zenginleşmedir / mutfakta fareler cirit atar" dediler.

TÜİK'e göre hem işsiz hem zenginiz…
Daha önce 2006 yılında kişi başına düşen milli geliri 5.480 dolar olarak ilan eden TÜİK yaptığı bu açıklamada ise bu rakamın 7.500 dolar olduğunu belirtti. Durduğumuz yerde kişi başına gelirde sağlanan bu artışın temelinde ise hesaplama yöntemlerinin değiştirilmesi bulunuyor. Bu yeni yöntemde tarımda kivi, sumak ile deve, kaz ve ördek eti, katılım bankaları, faktöring ve serbest bölgelerde yapılan ticaret de hesaplamalara dahil edildi. Ayrıca eski sistemde kayıt dışı sayılan çocuk bakıcısı, bahçıvan ve temizlikçiler de yeni sistemde hesaplama kapsamına alındı.

Zenginleşme var ama "biz" değil…

Oysa bağımsız araştırmalar GSMH'daki bu yeni hesap kalemleri için başka veriler ortaya sürüyor. Bunlara göre, tarım işçilerinin yüzde 51’i günlük 1 doların, yüzde 85’i günlük 2 doların altında bir ücretle yaşamaya çalışıyor. Vasıfsız ve emek gücünden başka bir şeyi olmayan işçilerin ise yüzde 23’ü 1 doların, yüzde 58’i 2 doların altında ücretlerle çalışmak ve yaşamak zorunda bırakılıyor.

    Son kırk yılda milli gelir rakamlarıyla 3 defa oynandı.
    DPT kurulduğunda, DİE ile DPT’nin üretim tahminleri farklı olduğundan Birinci ve İkinci Beş Yıllık Kalkınma planlarında DİE ve DPT milli gelir rakamları arasında ufak farklar vardı.
    Üçüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlanırken Yaşar Yaşer’in DİE Başkanı olduğu dönemde, Erdoğan Özötün ile Cemil Çınar’ın çabalarıyla bu çelişki giderildi. Fakat eski seri ile yeni seri arasında sadece yüzde 1-3 oranında fark oluştu. Yeni seri 1968 sabit fiyatlarıyla belirlendi, 1948 yılına kadar geriye uzatıldı. Orhan Güvenen’in DİE Başkanlığı döneminde 1990 yılında milli gelirde ciddi bir düzeltme yapıldı. Milli gelir yüzde 30-35 oranında büyütüldü.
    Yeni hesapta 1987 yılı sabit fiyatları esas alındı. Geçmiş yılların rakamları 1968’e kadar düzeltildi. Son olarak da TÜİK, 1998 yılı girdi-çıktı çalışmasına dayalı olarak 1998 yılı sabit fiyatlarıyla üretim değerlerini tekrar belirledi. 1998 yılından bu yana açıklanan rakamları yükseltti.


Güven sarsılıyor
Yeni hesaplamayla TÜİK’in milli geliri yükseltme gerekçesi nedir? Üretim mi arttı ki, milli gelir rakamı büyüyor? Hayır. Üretim aynı. Hesaplama şekli değiştiriliyor.
Açık anlatımıyla üretim artmadığı halde milli gelir rakamı büyümektedir.Tekrarda yarar vardır ki, önemli olan üretimdir. Üreteceksiniz ki, geliriniz artsın.
10-15 yılda bir milli gelir hesaplarını düzeltip % 30-35 oranında artırmak hesapların sağlığına olan inancı zedelemektedir. Düzeltmelerden önce kullanılan milli gelir rakamlarına dayalı olarak yapılan hesaplamaların, rasyoların doğru olmadığını görmek kullanıcıları ve yorumcuları zorda bırakmaktadır.

Kaynaklar :

1. Güngör Uras 09.03.2008 tarihli Milliyet köşe yazısı.

2. Mustafa Sönmez 06.04.2009 tarihli Cumhuriyet köşe yazısı.

3. T.C.M.B. Verileri

4. Sermaye Piyasası Kurulu

5. TÜİK

 
Toplam blog
: 7
: 2057
Kayıt tarihi
: 13.10.07
 
 

Hani o cumartesi okula gidilen dönemlerden 78 kuşağıyım. Olaylara seyirci kalmayan , irdeleyen , ..