Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '08

 
Kategori
Sevgililer Günü
 

Tüketim çılgınlığına aldanmayın sevgililer!

Tüketim çılgınlığına aldanmayın sevgililer!
 

http://www.dmeq.com/upload/Image/ozel-gunler/sevgililer-gunu/sevgililer_gunu1.jpg


‘Sevgililer günü’ geldi çattı.

Beraberinde bir yığın tartışma konusu ile birlikte.

Sevgililer günü:
Emperyalizmin dayattığı tüketim çılgınlığı mı?

Yoksa, basit anlamıyla sevgililere adanmış bir mutluluk günü mü?

Yarın 14 Şubat ve kimin aklına gelmişse böyle bir günü kutlamak fikri, bu arkadaşı candan kutlamak gerektiğini düşünüyorum.

Neymiş efendim insanlar gereksiz harcamalar yapıyormuş, hediyeler, yemekler… gereksiz şeylermiş.

Gün ‘sevgililer günü’ değil mi?

Eee, neden sevgililer günü hediye alma günü olarak algılanıyor o zaman?

Bana sorarsanız; Türk insanı son yıllarda zevksizleşti. Geçim derdi insanları zevk alacakları her şeyden uzaklaştırdı. Ne tiyatroya gidiyoruz, ne sinemaya, ne birlikte yemeğe çıkıyoruz sevgilimizle birlikte, ne de hediyeler alabiliyoruz birbirimize. Aslında lüks şeyler değil sevgililer gününde yapılanlar, yada yapılmak istenenler. Belki biz toplum olarak biraz abartıyoruz ‘sevgililer günü’nü. Nedeni o güne kadar kendimizi sıkıp, o günü gözümüzde büyütmemiz, abartmamız her şeyi.

Hediye alınacaksa en iyisi olacak, sinemaya gidilecekse en lüks yer tercih edilecek… Kardeşim birbirini seviyorsan ne gerek var lüks yerde. Rahat edebileceğin bir yere gidip otursana! İş görüşmesi mi yapıyorsun?

İnsanların lüks hediye alma telaşına girmesine gerek de yok üstelik. Hatta bana göre hediye almaya falan gerek yok. Önemli olan sevgilinize onu sevdiğinizi hissettirebilmeniz. Yanında olduğunuzu ve önemli olanın sevginiz olduğunu hissettirmeniz.

Hediye size kalmış, almasanız da olur. Alıyorsanız da abartmanıza gerek yok. Uygun bir hediye alırsınız olur biter. Alamıyorsanız sevgiliniz sizi rencide edecek değil yaa, anlayacaktır elbet.

Emperyalizmin ürettiği bir hastalıktı falan demekle olmuyor. Tüketmek zorunda insan her zaman. Sevginizi göstermek için de tüketmeniz gerekebilir ve bu sevgilinizi mutlu edecekse neden olmasın?

Önemli olan birbirinizi sevmek değil mi?

Eğer birbirinizi seviyorsanız hediyenin büyüklüğü yada küçüklüğü tartışma konusu olmayacaktır. Sevgililer günü de tüketim çılgınlığına dönüşmeyecek hoş vakit geçirilen bir gün olacaktır. Yeter ki bizler doğru algılayalım…

Yanlış anlaşılan bence ‘sevgililer günü’nün hediye alma yarışına girilen bir gün olması. Çelişki de burada başlıyor aslında. Tüketim kültürünün dayatmalarından biri olarak görülüyor ‘sevgililer günü’. Neden sadece birbirini seven iki insanın günü olarak değil de hediyeler alınması gereken bir gün olarak algılanıyor peki? Doğru soru budur işte. Kim öyle algılanmasını istiyor, kimlerin çıkarı var ve nasıl kendi hesaplarına kullanıyorlar bu güzelim günü? Sorgulanması gerekenler bunlardır.

Aklı başında sevgililer düşmeyecektir bence tüketim kültürünün dayatmalarına. Onlar birbirlerini sevmenin ve sevgili olmanın tadını çıkaracaktır yarın…

Bütün blog yazarlarının ve milliyet editörlerinin sevgililer günü kutlu olsun.

Murat Aydemir

 
Toplam blog
: 127
: 902
Kayıt tarihi
: 06.12.07
 
 

Gazeteciliğe az çok bulaşmış, memleket meselelerini ve dünya gündemini takip eden, okuyan yazan b..