Tüm Fenerbahçe Ülkerliler'e ve basketbolseverlere

Efendim, Fenerbahçe Ülker-Efes Pilsen Beko Basketbol Final Serisi ilk dakikasından beri tartışılmakta. Şahsen isterdim ki, bu tartışmalar basketbol için olsun ama ne yazık ki Fenerbahçe Ülker taraftarları ilk saniyeden beri hiç utanmadan sıkılmadan sürekli hakemleri eleştirmekteler.

Fenerbahçe Ülker taraftarı -futboldan geliyor olsa gerek- yenilgiyi kabullenmemek üzere programlanmış ve aleyhlerine çalınan en ufak bir düdükte olay çıkarmaya hazırlar. Seriyi hatırlayalım: İlk maç Efes Pilsen'in sahasında ve kazanan takım Fenerbahçe Ülker 1-0 İkinci maç yine aynı salonda. Efes Pilsen maçı baştan son çeyreğe kadar önde götürmekte ama maçı koparamamakta durum FBÜ 2-0 Üçüncü maç serinin kopma noktası. Fenerbahçe Ülker farkı 15 sayıya kadar çıkarmasına rağmen son çeyrekte çok kötü oynuyor ve son saniye basketiyle maçı uzatmaya götürüyor. Uzatmada kazanan taraf Efes Pilsen oluyor. 2-1 Dördüncü maç yine Fenerbahçe'nin sahasında ve kazanan Efes Pilsen 2-2 Beşinci maç Efes Pilsen'in sahasında. Aynen ikinci maç gibi oynanıyor. Maç boyunca Efes Pilsen ufak bir farkla önde, son çeyrek kıran kırana gidiyor. Maçın bitimine 13 saniye kala skor 68-68 ve top Efes Pilsen'de. Efes Pilsen topu kenardan oyuna sokacak ama o da ne? Ömer Onan Charles Smith'i yaka paça yakalamış, son anda ayağı kayıyor ve kendisi düşüyor. Hakem Söylemezoğlu bunu affetmiyor ve faulu çalıyor. Bu faul 'top oyuna girmeden yapıldığı için' sportmenlik dışı faule dönüyor.

Olaylar da o anda başlıyor. Koç Bogdan Tanjevic kendini yiyor, Mirsad Türkcan hakemlerin üzerine yürüyor, hakemlere kolunu gösteren Rasim Başak gidip bir de masa hakemlerinin masasını tekmeliyor. Maç yarım saat kadar duruyor, sonucunda Efes Pilsen 74-68 kazanıyor. Arkadaşlar, şapkamızı önümüze koyalım ve düşünelim. Dünya üzerinde herhangi bir basketbol takımı bir final serisinde 2-0 öne geçiyorsa ve kendi sahasında oynadığı üçüncü maçta 15 sayı öne geçtikten sonra o seriyi kaybediyorsa; burada ciddi bir sorun var demektir. Bu hakemlerle açıklanamaz. Seriyi avucunun içinden kaçıran takımın kesinlikle bir yerde hatası olması gerekiyor. Türk basketbolunun gelişmesinin önündeki en büyük engel bu suçu karşı tarafa yıkma hastalığıdır. Hakemlerin art niyetli olduğunu düşünsek dahi, Efes Pilsen'in ilk iki maçı kaybetmesi de Fenerbahçe Ülker'in elindeki seriyi kaybetmesi de hakemlerin hatalarıyla açıklanamayacak kadar önemli şeylerdir. Euroleague'de gruptaki sekiz takımdan beş/altısının tur atladığı gruplardan çıkamayan iki vasat takımın mücadelesi için Türkiye'nin gerginleşmesi doğru bir durum değildir. Fenerbahçe Ülker tarafının acısını ve üzüntüsünü anlıyorum. Fakat; ''ya kardeşim bu kural niye önceden uygulanmadı, bu sefer de uygulamasaydınız...'' sızlanışı son derece spor ahlakı dışındadır. Ortada bir kural varsa, hakemlerin sorumluluğu onu uygulamaktır. Hakemler ''Şimdi bu final serisi, yeri değil.'' diye düşünme lüksüne sahip değildirler. Hakemlerimizin kafalarını böyle saçmasapan tartışmalarla karıştırmamalıyız. Daha ciddi olalım, daha sakin olalım...