Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Eylül '08

 
Kategori
Güncel
 

Tüm siyasetçilere örnek olmalı...

Tüm siyasetçilere örnek olmalı...
 

Siyasetin parlayan yıldızı Kemal Kılıçdaroğlu ve bir dönem ''Travma''larla epey dertli olan AKP Başkan Yardımcısı Dengir Mir Mehmet Fırat Türkiye'de ilk kez Meclis çatısı altında deneyimli haberci Uğur Dündar'ın yöneteceği bir açık oturumda bir araya gelip, kozlarını paylaştı.

Ülkemizde bu tarz tartışmalar daha sık olmalıdır. Siyasetçiler yandaş medya elemanlarını doldurdukları uçaklarda, otobüslerde ya da kendi partisinin mitinglerinde değil Türk halkının önünde fikirlerini sunmalıdır. Amerikan seçim sistemindeki gibi adayların yan yana gelerek kendi düşüncelerini açıklamaları hem daha iyi anlaşılmaları hem de soru işaretlerinin dağılması adına uygun bir adımdır.

Bu tartışmanın gündemimiz açısından çok farklı sonuçları var. Türk televizyonlarında siyasilerin bu tarz tartışmalara katılmaları sık rastlanan bir olay değil. Öncelikle bu iki ismi cesaretlerinden ötürü tebrik ediyorum. Uğur Dündar'ı da düzeyli ve adil sunumu için ayrıca tebrik ediyorum. Bu tartışmayla son zamanlarda iyice bozulan siyasi üslubun getirdiği kaygıların da son bulduğunu söyleyebiliriz. Demek ki istendiğinde konu ne olursa olsun taraflar medeniyetin gerektirdiği özeni gösterebilmektedir.

***

Gelelim ''Düello''ya. Taraflar ilk olarak ''Biz düello yapmıyoruz.'' dediler ama yapılan tam anlamıyla bir sözlü düellodur. Bu sözlü düelloyu ilk öğrendiğimde de aklıma hemen Emin Çölaşan ve Melih Gökçek'in tartışmaları geldi. Hatırlarsanız o tartışmada Çölaşan sürekli iddialarını sunmuş Gökçek ise alakasız belgelerle konuyu geçiştirmeye çalışmıştı. Şimdi yine bir benzerine tanık olacağımızı düşünüyordum ve ne yazık ki haklı çıktım.

Öyle ki Kılıçdaroğlu sürekli iddalarını sundu. Fırat yalanlamakla meşguldü. Yalanlanan iddiaların ardı arkası kesilmiyor. İhracatlar, usulsüzlükler derken Fırat yavaş yavaş terlemeye başlıyor ve bakıyor ki ortam gergin, biraz neşelendirmek adına fıkra anlatmaya başlıyor. Gaz çıkaran kadın! Melih Gökçek'de sıkıştığı zaman Çölaşan'ın resmi bir belgede cinsiyetinin kadın olduğunu göstermişti. Konuyla alakasını hala çözemedik...

Kılıçdaroğlu ilk olarak MENAS şirketinin hayali ihracat yaptığını iddia etti ve Mersin İdare Mahkemesi ve (itiraz üzerine) Danıştay'ın bu konudaki kesin kararına dair belgeleri kamuoyuyla paylaştı. Fırat önceleri iyi savunma yaptı ancak daha sonra bocaladı. MENAS'la ilgili Ukrayna'ya hayali ihracat konusunda firmanın aklandığını gösteren bir belge sundu fakat söz konusu ülkeler Ukrayna değildi.

Ardından Gümrük Başmüfettişi Bayram Çolak'ın Dengir Mir Mehmet Fırat tarafından rüşvet iddiasıyla şikayet edildiği iddiası konuşuldu. Kılıçdaroğlu'na göre bu bir iftira. Fırat'da konuyu inkar etmedi ancak bu konuda yaptığı açıklama kendi adıma beni tatmin etmedi. Daha detaylı konuşulması gerekirdi.

Önemli iddialardan birisi de MENAS firmasının Hollanda'ya giden bir tırında bir miktar eroin bulunması ve Fırat'ın da o dönem bu firmanın ortaklarından olması yönündeydi. Bu konuda Fırat söz konusu olay tarihinde ortak olmadığını açıkladı ancak belirtilen tarihte hisse devrinin tam olarak gerçekleşmemesi Kılıçdaroğlu'nun iddialarını doğruluyordu.

Bir AKP klasiği olarak Gümrük Müsteşarlığı bir yazı gönderilerek malların kontrolden geçmeden yurt dışına çıkarılması yönünde talepte bulunuluyor. Bariz bir baskı. Böylece AKP tipi demokrasinin bir örneğini daha görüyoruz. İşin daha tuhafı bu iddiaya Fırat'ın yanıt verememesi.

Tartışmanın genel çerçevesi bu yönde. İddialar tamamen Fırat'a yönelik. Kılıçdaroğlu'na dair tek bir iddia konuşulmadı.

***

Bu gibi tartışmaların galibi yoktur aslında. Herkes kendi savunduğu kişiden yana kullanır insiyatifini. Ancak medya kurumlarının yaptığı anketlerde ibre sürekli Kılıçdaroğlu'na yönelik. İktidarın seslerinden olan Zaman gazetesinin anketinde bile aradaki fark çok az. Buradan da anlaşılıyor ki Kemal Kılıçdaroğlu bu tartışmanın galibi olmasa bile öne çıkan ismi olmuştur.

Ancak burada bitmemeli. Daha fazla siyasetçi yine aynı etik ve üslup anlayışı içinde çıkıp kendisini göstermeli, kafalardaki sorulara cevap bulmalı. Kaçarak, kıvırarak bir yere varılamayacağını bir kez daha göstermeli. Örneğin son zamanlarda iyice ayyuka çıkan Deniz Feneri operasyonu. AKP kanadı bu konu hakkında tek satır yorum yapmaktan kaçıyorsa bunun ''Suçluluk psikolojisi''nden başka ne anlamı olabilir? Varsa başka anlamı çıkıp ekranlarda açıklanmalı. Bir diğer kilit nokta Ergenekon. Gözaltıları, iddialar, konuşmalar derken tam bir dipsiz kuyuya çekilen bu operasyonla ilgili kamuoyunun çok ciddi bir bilgilendirmeye ihtiyacı var.

Sonuç olarak dün demokrasi adına önemli bir adım atılmıştır. İçerik ne olursa olsun ortaya çıkan görüntü her kesimi memnun etmiştir. Elbette keseri kendine yontmaya çalışanlar, böylesine önemli bir meseleyi fanatik egolarına kurban edenler çıkacaktır ancak gelecek için atılan bu adımı da kimsenin göz ardı etmemesi gerekir.
 
Toplam blog
: 278
: 1369
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

Küçük bir kız çocuğu masumiyetidir yazmak, her satırı her cümleyi her kelimeyi tekrar tekrar gözden ..