Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ağustos '08

 
Kategori
Bebek - Çocuk
 

Tuna'nın Seyir Defteri 3

Tuna'nın Seyir Defteri 3
 

hep uyuduğumu sanmayın, arada "pırt" da yapıyorum


Yer : bilmiyorum –

Zaman : onu da bilmiyorum

“Tuna’nın seyir defteri, artık ne zaman ne de mekan kavramım kaldı, zaten bu kelimelerin anlamını da bilmiyorum henüz. Ama yine de hoşuma gitti, böyle söyleyince önemli bişey demişim gibi göründü gözüme. Burada yaşam çok monoton gelmeye başladı bana, anne’den o sıvıyı çekiyorum, babanın omzunda pırt yapıyorum ( ama bu çok hoşuma gidiyor ), alt tarafımda pırt olunca hepsi tepeme üşüşüyor ( bundan ben utanıyorum ama onların hoşuna gidiyor ) sonra da uyuyorum. Çok zevksiz bir hayat bu, biraz hareketlendirmek lazım ama nasıl??? Bir formül düşüneceğiz artık… dur biraz gözlerimi kapatayım, o zaman aklıma bişeyler gelir.

“Tuna’nın seyir defterine ek, bugün “baba”nın annesine hediye verdim. O kadını da sevdim aslında ama çanta falan topladılar bir ara. Beni bırakıp gittiklerini anladım. Beni hep hatırlasın diye ona bişey vermek istedim ama bulamadım bişey. Ben de baba-anne’nin üstüne işedim, çok sevindi, sanırım artık beni daha çok seviyor. Bir de hayatımda bir yenilik var artık, bugüne kadar hiç görmediğim insanlar geliyor, beni maymun gibi ortaya çıkarıyorlar, bu amcalar teyzeler üstüme eğilip, koklayıp koklayıp gidiyorlar. Hayır bundan sonra saklambaç oynayacaksak itiraz etmem. Ben saklanıcam onlar da koklayarak beni bulacaklar. Yok bu adamların niyeti başkaysa o zaman tavır yaparım ona göre.”

“Ben babayı sevmeye başladım, bu adam gerçekten iyi sanırım. Anne hep benim yanımda, ne zaman sesimi çıkarsam hep koşup geliyor, benimle ilgileniyor. Ama babayı bir tek ışıklar azalınca görüyorum, sanırım o da çok ışığı sevmiyor ki sadece akşam olunca geliyor. ( bu terimleri de yeni buldum. Çok ışığa “gündüz” , az ışığa ise “akşam” diicem. Bu isim takma işinde çok para olabilir, bu konuda kariyer yapabilirim ) Geçen akşam birazcık pırtım vardı, babaya söyledim beni kucağına aldı. Pırtladıktan sonra o adamın kokusu benim uykumu getirdi. Kollarında uyumuşum, beni yatırırken gözlerinde nem vardı, sanırım o da arada ıslatıyor ( ben altımı, bu büyükler ise üstünü ıslatıyorlar, bu konuyu incelemek lazım )

“Tuna’nın seyir defteri, babayla anne konuşurken duydum, feysbuk diye bişeyden bahsettiler. Ben çok ünlü olmuşum, herkes enim fotoğraflarıma bakıyormuş. Buna neden bu kadar şaşırdıklarını anlamadım, tabii ki bakıp beğenecekler, ben çok yakışıklıyım çünkü. Babayı gün geçtikçe daha da çok sevmeye başladım. Benim canımın sıkıldığını anlamış olmalı ki, “Ela” diye bir arkadaş bulmuş bana. Cidden güzel hatun, gerçi benden bir hayli büyük. Aramızda tam 6 ay var, belki ileride bu farkı kapatabilirim. Bu arada aferin babaya, adam geceli gündüzlü çalışıyor benim için.”

“Bişey dikkatimi çekmeye başladı. Baba gidip gelip, önümde duran küçük hortuma bakıyor, elindeki boya kalemleri ile iki farklı renge boyuyor, sonra da beni seyretmeye gelen amcalar “benim oğlum doğuştan fenerli” diyor. Bu fenerli ne demek , acilen öğrenmem lazım. Yanlış anlamadıysam, hortumu farklı renkte olanlara öyle diyorlar. “

Yer : Ev

“Tuna’nın seyir defteri, yaşasın ben çok zekiyim, hemen çözdüm olayı. Sadece Hortumu boyalı olanlara fenerli demiyorlamış. Bbenim en sevdiğim cicilerimle aynı tip cicileri giyen, sonra da yuvarlak hatları olan bişeyi, çayırda kovalayan abilere de babam öyle dedi. Demek ki bunlar bir kabile gibi, bu hortumları da kabile işareti olarak boyuyorlar. Bana saçma geldi ama baba bu kadar seviyorsa kesin vardır bi sebebi. Sabırlı olup, takip edelim, belki de hoşumuza gider. ”

“Tuna’nın seyir defterine ek : bizim evde bi abla var, (annem ona öyle diyor ama ben anne’nin ablası anlamında teyze diyeceğim ona ) o da hep benimle ilgileniyor. Beni çok seviyor olmalı. Onu da test ettim. Tam altımı kapatıyor, bi pırt yapıyorum, yeniden açıyor. Kapatırken bi pırt yapıyorum, yine açıyor ama hiç kızmıyor bana. Bi de eve amcalar –halalar gelince hep benimle o ilgileniyor. Ben uyurken başımda bekliyor. Teyze olmak da kolay olmasa gerek. Gün geçtikçe burası daha zevkli hale gelmeye başladı. İçeriden daha çok seveceğim burasını diye düşünmeye başladım şimdilerde…”

Devam edecek…

 
Toplam blog
: 18
: 13032
Kayıt tarihi
: 02.08.08
 
 

1969 Bursa doğumluyum. 1990 Yüksek Denizcilik Okulu'ndan mezun olduktan sonra uzun bir süre gemilerd..