Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '09

 
Kategori
Ben Bildiriyorum
 

Tuncay Güney'i tahlil etmek...

Tuncay Güney'i tahlil etmek...
 

Bir zavallının portresi...


Tuncay Güney… Kimdir bu zatı şahane? Teknik açıdan irdelemeden önce kısa ve öz olarak kendi kendisi ile çelişen açıklamalarından yola çıkarak şu tespitlere bir göz atalım. Hem gazeteci - hem Mit’ci, hem paşalarla yakın ilişkide, hem de dolandırıcı, hem Müslüman – hem Yahudi! Üstelik lise terk olmasına rağmen devlettin her kademesindeki her türlü gizli bilgi, belge ve şahıslarla temas halinde olan bir kişi ! Ve bütün bu bildiği ile yaşadıklarını, 2001 yılına kadar yani 29 yaşına kadar olan kısa süre görmüş öğrenmiş ve yaşamış ki bahsettiği bir çok olay, o henüz ergenlik çağında iken gerçekleşmiş… Ne kadar tutarlı bir kişilik profili, değil mi ?!

Dün akşam dinlediklerim ve nette yaptığım araştırlar neticesinde de ulaşmış olduğum bilgiler şöyledir. 1972 doğumlu. Çorum Kargı nüfusuna kayıtlı. Küçük yaşta babasını kaybetmiş. Pertevniyal Lisesi’nin birinci sınıfında okurken, (Bu arada İmam Hatip Lisesine gittiği bilgisi de var) okuldan ayrılmış. Askere gitmeden önce Milliyet, Sabah ve Akşam gazetelerinde, bir süre de Samanyolu Televizyonu haber programları bölümünde çalışmış. İran, Irak, Suriye, Lübnan, ABD gibi ülkelere gidip gelen Tuncay Güney, 5 Mayıs 1997’de askere gittiyse de, 4 ay sonra(!) askerlikten muaf tutulmuş. Döndükten sonra Yeni Strateji dergisinde çalışan, Strateji Araştırma Grubu’nu kurma çalışmalarına katılan Güney, 2 Mart 2001’de bir ihbar üzerine Dolandırıcılık ve sahtekarlık suçlaması ile Adil Serdar Saçan’ın başında bulunduğu İstanbul Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nce gözaltına alınmış ve sorgulanmış.

9 gün boyunca gözaltında kalan Güney, 6 gün işkence gördükten sonra Ergenekon’la ilgili ifade vermiş. Hani şu hepimizin bildiği iddialar… Allah Allah, dolandırıclıktan yakalanıp 9 gün işkence mi görmüş ! Kendi beyanından bilindiği üzere, Susurluk skandalıyla ilgili bazı fotoğrafları gazetelere satmış. Güney’in yine bu dönemde Mesut Yılmaz ile Abdullah Çatlı’yı fotomontajla yanyana getiren bir fotoğrafı bir DYP milletvekiline sattığı biliniyor. Ne kadar güvenilir bir gazeteciymiş !

Güney, 2001 yılında gözaltına alınmadan bir süre önce, kendisini JİTEM elemanı gibi tanıtıp, İstanbul Sarıyer Kısırkaya’ daki bazı arazileri almaya çalıştığını ve buradaki muhtara, köye bağlı plajları işletenlerin PKK’lı olduğunu söyleyerek, plaj işletmesinin Mehmetçik Vakfı’na verilmesini istemiş ve de bazı sözleşmeler imzalatmış. Diğer yandan da sahte meslek diploması satma planları yapan Güney’in evinde yapılan aramada, çok sayıda nüfus cüzdanı bulunmuştur.

Ne kadar düzgün ve saygıdeğer işlere bulaşmış ve açıklamaları ne kadar güven verici ! Korkmaz Yiğit’in yanında görevli bir polis (sanırım borcuna karşılık) hediye edilmek üzere Tuğgeneral Veli Küçük’ e, Güney aracılıyla bir Jip göndermiş, Küçük jipi kabul etmemiş ama alacağına karşılık el koymuş. Daha sonra gazeteye ilan veren Güney ve arkadaşları, aracı almak isteyen kişiyle nasıl olduğu anlaşılmayan biçimde emniyetin basın odasında pazarlık yapmış. Güney, kendisini polis olarak tanıtıp satış esnasında alıcıyı dolandırmış. Aracın parasını ödeyen kişi dolandırıldığını anlayana kadar Güney ve arkadaşları araca yeni bir ruhsat daha çıkararak, bir başkasına daha satış işlemini gerçekleştirmiş. Ne kadar iyi bir insanmış !
Daha buna benzer bir yığın Güney’in yaptığı pis tutarsız işler veya iddialar…Ben bunca rezillik ve zırvayı dinlerken psikolok olmama rağmen bu adamın kişiliğinde ve ruhiyatında bir takım bozukluklar olduğu kanısına vardım. Bana kalırsa bu adam ŞİZOFREN olabilir.

Tuncay Güney, nihayetinde gazetecilik yapmış bir insan ve dolayısıyla sıradan insanların normalde ulaşamayacağı bazı ekstrem bilgilere ulaşmış ve bir takım kitaplar okumuş olabilir. Daha sonra bunları hayal dünyasında sanki her aşamada rol almışcasına kafasında canlandırmış olabilir veya birileri tarafından sırf ortalığı karıştırmak için öğretilmiş ve kullanılıyor da olabilir. Haa zamanında devletin içinde Susurluk vb. bir takım illegal oluşumlar olduğunu hepimiz biliyoruz ve bu konuda bir itirazım yok. Benim söylemek istediğim, BU TİP PROFİLE sahip bir insanın ne tür bir psikolojik yapıda olduğudur. Bence bu şahsı sorgulamadan önce bir uzman tarafından psikolojik teste tabi tutulmasına gereklidir. Hatta bu şahıs Türkiye’ye getirilip sorgulanamıyorsa en azından bu 9 saatlik iddia kasetini psikolokların izlenip, ruhsal çözümlemesini yapmalılar. Bu hepimizin ruhsalığı için şart olmuştur...

 
Toplam blog
: 180
: 4439
Kayıt tarihi
: 01.08.08
 
 

Kısaca -Yaş Grubu Türkiye Triatlon Şampiyonu, Vegan Triatlet, Türkiye Triatlon Federasyonu Eski B..