Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

16 Ocak '11

 
Kategori
Dünya
 

Tunus'ta beklenen son...

Tunus'ta beklenen son...
 

Zeynelabidin bin Ali geçen yıl Bodrum'da tatildeydi.


Tunus'un tarihi Kartaca harabelerini gezerken elimdeki kamerayla da görüntü alıyorum. İ.Ö 146-149 yılları arasında Pön savaşları sırasında Romalılar tarafından yıkılan şehrin kalıntılarının, aradan o kadar zaman geçmesine rağmen iyi korunduğunu gözlemliyorum. Kamerayı deniz tarafından sol taraftaki büyük bir yapıya çeviriyorum. Tunus Bayraklarının bulunduğu ve askerlerin nöbette olduğu bina dikkatimi çekiyor. Binaya zum yaptığım sırada tur rehberimiz hemen yanıma geliyor.

"Aman abi, ne yapıyorsun, askerler görürlerse kameranın filmini alırlar."

"Neden ki?"

"Abi orası Başkanlık Sarayı, kesinlikle orasının görüntü alınmasına izin vermezler"

Deniza nazır, tarihi Kartaca harabelerinin sol tarafından muaazzam bir şekilde görünen Başkanlık Sarayının sıkı bir şekilde korunduğu dikkatimi çekiyor.

Tunus'a gitmeden önce bir öğrenci hareketi duyduğumu rehbere söylediğimde, "Öyle hareketler anında bastırılır." diye cevap vermişti.

"Peki burası Cumhuriyet değil mi?"

Sonradan öğreniyorum ki, Tunus'un ilk Cumhurbaşkanı Habib Burgiba'yı sağlık nedenleriyle Başkanlıktan uzaklaştıran asker kökenli ve 5 hafta önce başbakanlığı atanmış olan Zeynelabidin Bin Ali, 7 Kasım 1987 de yönetimi ele geçiriyor ve bir daha da bırakmıyor. Hemen hemen her yerde Başkan'ın posterleri yer alıyor. Koskoca Ülke'de sadece başkenteki ana caddeye Habib Burgiba caddesi adı verilmiş, bir de Burgiba'nın heykeli var. O kadar. Onun dışında Tunus'u bağımsızlığına kavuşturan Burgiba'yla ilgili hiçbir yerde iz bırakılmamış. Başkanlığa geldiği 7 Kasım ise Ulusal Bayram ilan edilmiş.

Tunus'ta öyle bir seçim kanunu var ki, 163 üyeli parlamentoda muhalefet partilerine 21 kontenjan hakkı tanıyor.Bu itibarla muhalif partilerin ittifak halinde bile iktidar partisinin herhangi bir uygulamasini engelleme imkânlari olmuyor. Üstelik seçimler hükümetin gözetimi ve baskisi altinda gerçekleştiğinden muhalefetteki partilerin kendilerini tanıtmalarına firsat verilmediği gibi insanlarin tercihlerini hür iradeleriyle yapmalarina da imkân taninmamaktadir.

Görünüşte Cumhuriyet olan bu ülkenin esas yönetim şekli de dolayısiyle Diktatörlük oluyor. Diktatörlükle idare eden yönetimlerde en sonunda halkın sabrı son noktasına geliyor ve artık kaybedecek bir şeyi olmayan halk ayaklanıyor. Tıpkı Romanya'daki Başkan Çavuşesku'nun dramatik sonu gibi.

Diktatörlere yakın olanların da pastadan pay kaptığı burada da kendini gösteriyor, ve akrabaları da yurt dışına kaçarken, Zeynelabidin Bin Ali'de ülke ülke dolaşarak sığınacak bir yer arıyor. Son haberlere göre de Suudi Arabistan kendisini kabul etmiş.

Darısı Dünya'daki diğer diktatörlerin başına.....

 
Toplam blog
: 974
: 3444
Kayıt tarihi
: 16.01.07
 
 

2017 Basın özgürlük endeksine göre 180 ülkeden 155. sırada olan ülkemizde yemek tarifleri  ve tel..