Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Ekim '16

 
Kategori
Sağlık
 

Tüp Bebekte Merak Ettiğiniz Herşey

Tüp Bebekte Merak Ettiğiniz Herşey
 

Tedaviniz esnasında konsantrasyon, rahatlık ve olumlu bakış açınızın; sorununuzun çözümünde ilk ve en önemli adım olduğunu unutmayınız.


İNFERTİLİTE NEDİR?
 
Çiftlerin bir yıllık süre içinde herhangi bir korunma yöntemi uygulamaksızın düzenli cinsel ilişkiye girmeleri ve çocuk istemelerine rağmen gebelik oluşmamasına ya da oluşan gebeliğin taşınamamasına infertilite denir. Çiftlerin yaklaşık %15 inde bu sorun vardır.
 
İnfertilite nedenleri 3 ayrı başlık altında inceleyebiliriz ilki kadına ait nedenler, diğeri erkeğe ait nedenler ve sonuncusu ise nedeni belli olmayan yani açıklanamayan infertilitedir.
 
Fark edeceğiniz gibi kısırlık nedenleri sadece çiftin bir üyesini ilgilendirmeyebilir. Bundan dolayı, değerlendirmeniz yapılırken sizin ve eşinizin ayrı ayrı araştırılması ve problemler var ise bunların teker teker ortaya çıkarılması gerekmektedir. Ancak bu şekilde tedavide başarıya daha kolay ulaşabilinir. Aksi takdirde sadece bir neden tedavi edilmeye çalışılırsa, diğer nedenlerle bu tedaviyi başarısız kılar. Sizden teşhis ve tedavi sürecinizde birbirinizi anlamanızı ve desteklemenizi istiyoruz. 
 
Karşılıklı suçlamalar, nedenin karşı tarafta aranması ve eşin yalnız bırakılması; tedavi başarısını önemli ölçüde düşürecektir. Bundan dolayı birbirinize her zaman anlayışlı, destekleyici ve olumlu davranmanız gerekmektedir. Olumlu ilişkiyi sağlamakta güçlük çektiğinizde, sizlerin psikolojik olarak hazırlanmasını sağlayacak yardımda da bulunacağız.
 
Gürgan CLINIC Kadın Sağlığı, İnfertilite ve Tüp Bebek Merkezi sizlerin sorunlarınızı anlayarak ve onlara sahip çıkarak, birlikte çözüm aramanızı önermektedir.
 
Tedaviniz esnasında konsantrasyon, rahatlık ve olumlu bakış açınızın; sorununuzun çözümünde ilk ve en önemli adım olduğunu unutmayınız.
 
Kadına Ait Nedenler
 
Kadınlara ait infertilite nedenleri tek bir başlık altında değil genel anlamda dört ayrı ana başlık altında toplanmaktadır. Çünkü herbir üreme organının kendine ait bazı doğuştan gelen ya da sonradan oluşmuş sorunları bulunmaktadır. Bazı anomali, gelişim bozukluğu veya fonksiyonları yerine getirememe durumları ayrı ayrı incelenmektedir.
 
- Yumurtlamaya ait nedenler; yumurtlama olmaması, yumurta gelişmemesi, yeterli kalitede yumurta elde edilememesi gibi durumlardır.
 
- Tüplere ait nedenler; tüplerin olmaması, doğuştan tıkalı olması, geçirilmiş enfeksiyon ameliyat ya da endometriozis nedeniyle yapışıklık oluşması gibi nedenlerle oluşan tıkanıklıklardır.
 
- Rahime ait nedenler: Rahmin olmaması, rahimde şekil bozukluğu olması, bazı myomlar dır.
 
- Diğer Nedenler: Endometriozis, bağışıklık problemleri, üreme organları bozuklukları, cinsel ve psikolojik problemler bunların başlıcalarıdır.
 
Erkek İnfertilitesi Nedenleri
 
Erkeğe ait genital organlar bazı doğuştan gelen özellikler ve gelişimsel özelliklerine göre değişik nedenlerle infertiliteye sebebiyet verebilmektedir. Bu nedenleri kısaca şu başlıklar altında toplayabiliriz
 
- Sperme ait nedenler; sperm sayısının 20 milyondan az olması, sperm ileri hareket hızının % 50 den düşük olması, spermlerin %14 ünde şekil bozukluğu olması gibi
 
- Erkek tüplerine ait nedenler, sperm yolundaki tıkanıklıklar olarak
 
- Erkek üreme organlarına ait nedenler; varikosel, hidrosel, inmemiş testis
 
- Diğer Nedenler; Enfeksiyonlar, travmalar, tiroid hormon bozuklukları, psikolojik ve cinsel nedenlerdir.
 
 
 
Azospermi
 
Menide hiç sperm bulunmaması anlamına gelen azospermi tüm erkeklerin %1'inde, infertilite (kısırlık) problemi olan erkeklerin ise %10 – 15'inde görülür. Menide çok az sayıda sperm bulunan ağır oligospermi ile azosperminin birbirinden ayırt edilmesi çok önemlidir. Çünkü ağır oligospermide meninin santrifüje edilmesiyle elde edilebilecek az sayıdaki spermin mikroenjeksiyon için kullanımı mümkün olabilir ve böylece ilave testlere veya sperm elde etme girişimlerine gerek kalmayabilir. Bu amaçla Dünya Sağlık Örgütü en az iki meni örneğinde santrifüj sonrası çökeltinin mikroskopik incelemesi yapılmadan azospermi tanısı koyulamayacağını belirtilmiştir.
 
Azospermik erkeklerin çoğunda sorun sperm taşıyıcı kanallar açık olduğu halde testislerde olgun sperm üretimi yeterli düzeyde değildir bu duruma tıp dilinde nonobstrüktif azospermi(tıkayıcı olmayan azoospermi) denir. Testis yetmezliği olarak adlandırılabilen bu durum ya testislerin kendisindeki kusurlara veya testisleri sperm yapımı için uyaran hormonların salgılandığı hipofiz bezine ait hastalıklara bağlı olabilmektedir. Hastaların yaklaşık %40'ında ise azosperminin nedeni testislerde üretim kusuru değil, üretilen olgun spermlerin boşaltıcı kanallar aracılığıyla vücut dışına atılma sürecindedir ki bu durum tıp dilinde obstrüktif azoospermi(tıkayıcı olan azoospermi) olarak adlandırılır. Azospermi tanısı koyulan erkeklerde detaylı bir özgeçmiş alınarak, fizik muayene yapılmalı ve gerekli laboratuar tetkikleriyle azosperminin nedeni bulunmalıdır. Azospermik erkek değerlendirilirken yapılması gereken temel testler FSH ve testosteron hormonlarının düzeylerinin tayin edilmesidir.
 
Azospermi ile seyreden bazı rahatsızlıklar:
 
Vasa deferens olarak isimlendirilen toplayıcı kanalların doğuştan gelişmemesi durumudur. Normal şartlarda elle muayene ile olup olmadıkları kolaylıkla anlaşılabilir. Tek taraflı görüldüğünde % 25, çift taraflı olduğunda %10 oranında böbrek anomalileri ile birlikte olabilir. Çift taraflı yokluğu durumunda mutlaka erkeğe kistik fibrozis hastalığı ile ilgili mutasyon varlığı açısından genetik analiz (CTFR mutasyon analizi) yapılmalıdır.
 
Her iki testiste atrofi yani fonksiyonlarında körelme; bu durumda serum testosteron seviyesi düşüktür. Semen volümü (hacmi) düşüktür. FSH düzeyleri normal ya da yüksek olabilir. Bu hastalarda IVF tedavisinden önce tanı amaçlı testis biopsisi (TESE ya da TESA) yapılması gerekliliği ile ilgili bir fikir birliği bulunmamaktadır. Bayanın yumurtalık uyarım tedavisi sonrası yumurta toplamadan 1 gün önce (nadiren yumurta toplama günü) mikroskopik TESE yapılması sıklıkla tercih edilir; biz da bu seçeneği tercih etmekteyiz. 
 
Azospermik hastalarda yapılacak olan genetik testler;
 
-Kromozom analizi; kromozomal anomaliler, gebe kalmakta sıkıntı çeken çiftlerde, erkeklerin %7 'sinde görülürken, azospermisi olan erkeklerin %10-15'inde görülmektedir. Sperm sayısı normalden daha düşük olanlarda kromozom analizinde anomali görülme riski %5'lere, normal sperm sayısı olan erkeklerde ise %1'lere kadar düşmektedir. Bu nedenle ağır sperm sayı düşüklüğü ya da azospermisi olan erkelere kromozom analizi yapılmalıdır. Genellikle saptanan anomalilerin 2/3'ü Klinefelter Sendromudur. 
 
-Y kromozomu mikrodelesyonu; Azospermi ya da şiddetli oligospermisi olanlarda %10-15 sıklıkta görülür. Sıklıkla AZFa, AZFb ve AZFc bölgelerinde görülmektedir. AZFa ve AZFb bölgesinde delesyon varlığında biopsi ile sperm bulunma ihtimali oldukça azalmaktadır.Ancak AZFc bölgesinde delesyon olması durumunda semende dahi sperm hücresine rastlanabilmektedir.
 
- CTFR gen mutasyon analizi, bilateral vasa deferens yokluğu olan erkeklerde yapılmalı ve mutasyon saptanırsa mutlaka kistik fibrozis hastalığı açısından çifte genetik danışmanlık verilmelidir.
 
 
Cerrahi sperm elde etme yöntemleri nelerdir? Bir erkeğin menisinde hiç sperm olmaması değişik nedenler ile ortaya çıkabilir. Bunların bir kısmı sperm kanallarının tıkanıklığına bağlıdır. Böyle bir durumda testislerde sperm üretimi olmakla beraber bu spermler kanallardaki tıkanıklık nedeni ile meni ile dışarıya atılamamaktadır. Bu durumda tıkanıklığa bağlı sperm olmamasından söz edilir. Tıkanıklığa bağlı azoospermi olgularında ince bir iğne ile tıkalı olan kanallara (PESA) ya da testis dokusu içine girilerek (TESA) küçük parçalar alınır. Bu parçalar içinde sperm bulma oranı %100'e yakındır.
 
Tıkanıklığa bağlı olmayan durumlarda ise testislerde sperm üretimi ya hiç yoktur ya da belirli alanlarda çok sınırlı sayıda olmaktadır. Cerrahi sperm arama yöntemleri ile testisin değişik bölgelerinden alınan çok sayıda parça incelendiğinde sperm hücresi bulunabilmektedir. Mikroskopik TESE yöntemi böyle vakalarda sperm elde etme şansını büyük oranda artırmaktadır. Menisinde sperm olmayan erkeklerde , ameliyat mikroskobu kullanılarak testisinden sperm elde etmek için yapılan bu işlemde , sperm bulunan alanlar daha kolay tanımlanarak sperm elde edilebilmektedir. Testislerin içerisinde bulunduğu kese ve herbir testisi çevreleyen tunika albuginea isimli kılıf küçük bir kesi ile açılır. Testis dokusu mikroskop ile incelenerek geniş görülen kısımlardan örnekler alınır. Kesilen bölümler dikilerek işleme son verilir. Bu yöntemin testis dokusuna daha az zarar verdiğini öne süren yayınlar vardır.
 
Mikro TESE yöntemi sperm bulma oranını %30-40'lardan %60-70'lere yükseltirken aynı zamanda testisten doku kaybını 70 kat azaltmaktadır. Bunun dışında , bu yöntem ile testisi besleyen damarlar daha az zarar görürken , operasyon sonrası oluşabilecek yan etkiler de azaltılabilmektedir.
 
Bir sonraki yazımda Açıklanamayan İnfertilite konusunu aktaracağım.
 
Sevgiyle ve sağlıkla kalın.
 
Prof. Dr. Timur GÜRGAN
 
https://www.gurganclinic.com/
 
https://timurgurgan.com.tr/
 
Toplam blog
: 9
: 126
Kayıt tarihi
: 28.06.16
 
 

Malatya'da doğdu. Akademik kariyerine 1985'te Hacettepe Üniversitesi'nde yardımcı doçent olarak b..