Türban mı çıplaklık mı?

Konunun sıcaklığı geçtiği için artık konuşursam taşlanmam sanırım.

Türk Lokumuna karşı Türk Kahvesi tepkisi...

Avusturya’da bir parkta sergilenen Türk Lokumu adlı heykele neredeyse herkes öfkelendi. Ertesi günü kimliği belirsiz kişilerce devrilen heykeli pek çok kurum protesto etti.

Yıkılmasını değil, yapılmasını tabi.

Neden öfkelendik?

Neyine kızdık heykelin?

Başındaki türbana mı?

Yoksa çıplaklığına mı?

Bir Türk kadınına yapılan hakaret, başına örttüğü türbanda mıydı yoksa çıplak vücudunda mı?

Fransız devrimiyle özdeşleşen tabloda bayrağı tutan kızın çıplak göğüsleri Fransa’ya hakaret midir?

Roma dönemini anlatan çıplak Tanrı ve Tanrıça heykellerini müzelerimizin bahçelerinde, Romalılara hakaret etmek amacıyla mı sergiliyoruz?

Her gün televizyon kanallarınızda izlemekten hoşlandığınız, çıplak kızlar Türk değil mi?

Peki ya magazin programlarında izledikleriniz?

Tecavüz sahneleri internete düşen mankenlerin görüntülerini ağzını sulandırarak izleyen bir milletin, çıplaklığa bu denli tepki vermesi ilginç değil mi?
Porno sitelerinin en çok tıklandığı ülkeler sıralamasında liderliği kaptırmadığımız halde, bronzdan yapılmış bir heykelin çıplaklığı neden bu kadar tepki aldı?

Bunları göz önüne getirince çıplaklığa bir tepki değildir diye düşünebilirim.

Başındaki türbana mı tepki? O da değil sanırım. Çünkü gittikçe artan oranda bir türbanlaşma yarışında olunduğuna dair anketler yayınlanıyor. Tunalı Hilmi caddesinde bile reklam panolarında türban reklamları boy gösterebiliyor. Demek ki türban da değil öfkenin sebebi.

O halde Türban ve çıplaklığın yan yana getirilmesine isyan ediliyor. Bunun anlamı nedir? “Çıplak kadına karşı değiliz. Bizim kadınımızın çıplaklığına karşıyız.” Heykeli yapılan bizim kadınımızdı çünkü. Başı türbanlı kadınımızın çıplak görüntüsüne dayanamadık.

Tıpkı namus konusunda tavır alışımız gibi.

Tıpkı kadına bakış açımız gibi.

Başkasının çıplaklığından vahşice bir zevk alan erkekliğimiz, kendi kadınımızın çıplaklığı karşısında namus zırhının arkasına saklanıyor. Tam da “Türk Kahvesi” tepkisi vermiş olduk. Bıyıklarımızı burarak izlediğimiz kadın vücudunun, kendi kadınımıza ait olduğunu gördüğümüzde ki öfkemizdi bu.

Başkasının kadınlarının çıplaklığını izlemekte sakınca görmeyen ahlak anlayışımız kendi kadınımızı çarşafların içine hapsediyor.

Bir adamın, arkasından erotik laflarla şataştığı genç kızın, yüzünü dönüp de kendi kızının olduğunu gördüğünde yaşadığı utanç belki de...

İki yüzlü ahlak anlayışı yine...

Alizarin'den sevgilerle...